12. Ceza Dairesi 2020/620 E. , 2020/3461 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Taksirle yaralama suçundan sanık ..."nın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/1, 89/2, 62 ve 52. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ve katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.725,00 Türk Lirası ücreti vekâletin Hazineden alınarak sanığa ödenmesine dair Sivas 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/12/2019 tarihli ve 2019/481 esas, 2019/751 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 324/1. maddesinde yer alan "(1) Harçlar ve tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretleri ile soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hazinesinden yapılan her türlü harcamalar ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama giderleridir." şeklindeki düzenleme ve anılan Kanun"un 325. maddesinde yer alan "(1) Cezaya veya güvenlik tedbirine mahkûm edilmesi hâlinde, bütün yargılama giderleri sanığa yüklenir.(2) (Değişik fıkra: 06/12/2006 - 5560 S.K.27.md) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması ve cezanın ertelenmesi hallerinde de birinci fıkra hükmü uygulanır." biçimindeki düzenlemeler nazara alınarak,
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 07/10/2016 tarihli ve 2016/5539 esas, 2016/13189 karar sayılı ilâmında yer alan "...katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği ve sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında, katılan lehine sanık aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden anılan karara yönelik itirazın bu yönden kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden... BOZULMASINA" şeklindeki açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, somut olayda katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği ve sanığın atılı suçtan cezalandırılmasına karar verildiği dikkate alındığında, katılan lehine sanıktan alınmak suretiyle vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 24.01.202 gün ve 94660652-105-45-15005-2019-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 04.02.2020 gün ve 2020/14371 sayılı ihbarnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;görülmemiştir.
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Taksirle yaralama suçundan sanık ...’nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 89/1, 89/2-a-b-d-e, 62, ve 52/2. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına ve katılan kendisini vekil ile temsil ettirmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre ödenmesi gereken 2.725,00-TL vekalet ücretinin hazineden alınarak sanığa ödenmesine kesin olarak karar verildiği;
Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/1. maddesinin "Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş ise
vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir." şeklindeki hükmü karşısında, Yerel Mahkemece hüküm fıkrasında, katılan lehine, sanık aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, vekalet ücretinin Hazineden alınarak sanığa yükletilmesine karar verilmesi hukuka aykırı bulunmuştur.
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Sivas 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.12.2019 tarihli ve 2019/481 esas, 2019/751 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, aynı Kanunun 309/4-d maddesindeki “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay ceza dairesi doğrudan hükmeder.” şeklindeki düzenleme gereği bozma nedenine göre uygulama yapılarak, hüküm fıkrasının, (9) numaralı bendinin hükümden kaldırılarak yerine “Katılan ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden hesaplanan 2.725 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana ödenmesine," şeklinde değiştirilmesi suretiyle DÜZELTİLMESİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 15.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.