20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9105 Karar No: 2018/4302 Karar Tarihi: 04.06.2018
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/9105 Esas 2018/4302 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/9105 E. , 2018/4302 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 2009 yılında 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 19/02/2009 ila 23/03/2009 tarihleri arasında ilan edilen orman kadastrosunda çekişmeli ... ili, Maden ilçesi, ... köyü, ... mevkii 123 ada 1 parsel sayılı 497.281,62 m2 yüzölçümündeki taşınmaz senetsizden orman niteliğinde Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı gerçek kişi 28/07/2009 açılış tarihli dava dilekçesiyle çekişmeli taşınmazın içinde bulunan etrafı tel örgüyle çevrili olan havuzlu bahçenin miras yoluyla kendisine kaldığını ve lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinme koşullarının oluştuğunu ileri sürerek kadastro tespitinin iptali ile adına tescilini istemiştir. Mahkemece taşınmazın orman sayılan yerlerden olup fiilen orman bütünlüğü içinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir. Dava kadastrodan önceki zilyetlik nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesine göre yapılmıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 17/2. madde hükmüne göre orman içi açıklık niteliğinde orman sayılan yerlerden olduğu ve bu tür yerlerin 15.07.2004 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılmasının zorunlu olduğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 04/06/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.