11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/8313 Karar No: 2019/2032 Karar Tarihi: 27.02.2019
213 sayılı yasaya muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/8313 Esas 2019/2032 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 2011 yılında sahte fatura kullanmak suçundan yargılanmış ve suçlamaları kabul etmemiştir. Ancak tanzim edilen vergi inceleme raporu ve ekleri, sahte faturaları düzenleyen şirketler hakkında bilgi vermektedir. Ayrıca, başka bir mükellef hakkında verilen bir karar da sanığın suçunu kanıtlar niteliktedir. Sanık, ödemeleri nakit yaptığını beyan etmesine rağmen tevsik edici belge sunamamıştır. Mahkeme, delilleri değerlendirip sanık hakkında mahkûmiyet kararı vermiştir. Kararda, aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura kullanma eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve TCK'nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilmemiştir. 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesi'nin 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği ifade edilmektedir. Kararda geçen kanun maddeleri 213 sayılı Kanun'un ilgili maddesi, 5271 sayılı CMK'nin 217. maddesi ve 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesidir.
11. Ceza Dairesi 2016/8313 E. , 2019/2032 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 213 sayılı yasaya muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık hakkında "2011 takvim yılında sahte fatura kullanma" suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmasında faturalara konu alışverişlerin gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını beyan ederek suçlamaları kabul etmemesine karşın, dosyada mevcut sahte faturaları düzenlediği iddia olunan şirketler hakkında tanzim edilen vergi inceleme raporu ve eklerinin içeriği, mükellefiyetleri vergi dairesince re"sen terkin ettirilen mükellefler tarafından terkin tarihinden sonra düzenlenen faturaların kullanıldığının ve UYAP üzerinden yapılan kontrolde sahte faturaları düzenlediği iddia olunanlardan ... Kartal isimli mükellef hakkında Bakırköy 32. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 18.11.2014 tarihli 2012/1073 Esas ve 2014/588 Karar sayılı ilamı ile “2010 ve 2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın itiraz reddedilmek suretiyle kesinleştiğinin anlaşılması, sanığın ödemeleri nakit yaptığını beyan ederek ödemeleri tevsik edici belge sunamaması ve tüm dosya kapsamı karşısında, 5271 sayılı CMK’nin 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip sanık hakkında mahkûmiyet kararı veren mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş; aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura kullanma eyleminin zincirleme suç oluşturduğu ve sanık hakkında TCK"nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni sayılmamış; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonucuna uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 27/02/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.