6. Ceza Dairesi 2017/3566 E. , 2018/3989 K.
"İçtihat Metni"Suça sürüklenen çocuk ... hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 19/07/2012 tarihli iddianamesiyle açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonucunda aynı yer Çocuk 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 02/05/2013 tarih ve 2012/183 esas, 2013/117 karar sayılı hükmüyle 5237 sayılı Yasanın 149/1-a-c, 31/2, 62, 51. maddeleri uyarınca 2 yıl 11 ay hapis, 5237 sayılı Yasanın 149/1-a-c, 35/2, 31/2, 62, 51. maddeleri uyarınca 2 yıl 2 ay hapis cezası ile mahkumiyetine karar verilip bu mahkumiyet hükümlerinden mağdur ... "a yönelik yağma eylemine ilişkin hükmün o yer Cumhuriyet Savcısı tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 6.Ceza Dairesi, 01/11/2017 gün, 2014/6962 Esas, 2017/3976 Karar sayılı ilamıyla; sanık hakkındaki hükmün onanmasına kararı verilmiş; anılan onama kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.11.2017 gün ve 2013/236953 sayılı yazıları ile itiraz yasa yoluna başvurulması üzerine,
Dosya Dairemize gönderilmekle okunarak gereği düşünüldü.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
5271 sayılı CMK"nın 6352 sayılı Yasanın 99. maddesi ile değişik 308. maddesi gereğince yapılan incelemede;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.11.2017 gün ve 2013/236953 itiraz sayılı yazılarında özetle;
İtiraza konu olayda Başsavcılığımız ile Yüksek 6. Ceza Dairesi arasındaki uyuşmazlık, sübuta, cezanın bireyselleştirilmesine veya usul hükümlerine ilişkin olmayıp suça sürüklenen çocuğun eylemine değer azlığı indirimine ilişkin 5237 sayılı Yasanın 150/2. maddesi hükmünün uygulanıp uygulanamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Yargılamaya ve itiraza konu somut olay incelendiğinde;
Suça sürüklenen çocuğun eyleminin yağma suçunu oluşturduğuna dair ihtilaf bulunmayan olayda, Yüksek Daire ile Başasavcılığımız arasındaki görüş ayrılığı, eylemine 5237 sayılı Yasanın "daha az cezayı gerektiren hal" başlıklı 150.maddesinin ikinci fıkrasındaki değer azlığı indiriminin uygulanıp uygulanamayacağı noktasında toplanmaktadır. Somut olayımızda, suç günü ... caddesi üzerinde arkadaşları ile oyun oynamakta olan mağdurun yanına yanında yaş küçüklüğü sebebiyle yargılama dışında kalan ... ile birlikte gelen suça sürüklenen çocuğun bıçak göstermek suretiyle mağdur ..."tan 45 kuruş parasını aldığı, mağdurun üzerini aramadığı, aramaya teşebbüs etmediği ve bu parayı aldıktan sonra mağdurdan başka para veya kıymetli eşya temin etmesini istemeden olay yerinden ayrıldığı anlaşılmaktadır.
Yapılan yargılama sonucunda suça sürüklenen çocuk yağma suçundan mahkum edilirken hakkında değer azlığına ilişkin TCK.nun 150/2. maddesi uygulanmamış, uygulanmama gerekçesi olarak da; " ...yağmaladığı şikayetçiye ait tamamı 45 kuruş olan ve alınan paranın değeri, çoğun içinden azın alınması olarak mahkememizce kabul edilmediğinden, paranın satın alma gücü karşısında yöresel ve ekonomik koşullar da göz önüne alındığında mahkememizce değer az kabul edilmediğinden sanık hakkında değer azlığına ilişkin TCK.nun 150/2. Maddesinin uygulanmasına yer olmadığına...." şeklinde gerekçe gösterilmiştir. "Çoğun içinden azın alınması," yasa metninde yer almamakta önceki yıllarda Yargıtay"ın bazı Dairelerinin uygulamayı yeknasak hale getirmek için kullandığı kriterlerden biri olarak karşımıza çıkmakta olup yerel mahkemenin diğer gerekçesi olan "paranın satın alma gücü karşısında yöresel ve ekonomik özellikler " ise somut olayımıza uymamaktadır. Zira, mağdurdan alınan paranın tamamı 45 kuruştan ibaret olup suça sürüklenen çocuk veya yanındaki temyiz dışı kişi mağdurun üzerini aramamışlardır, üzerinde başka para olup olmadığını da bilmemektedirler. Alınan 45 kuruş paranın ise herhangi bir nesneyi satın alma gücü de yoktur. Nitekim; Yüksek Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Dairelerinin TCK.nun 150.maddesi ve hırsızlık suçunda değer azlığına ilişkin 145. madde uygulamalarında 20, 30, 40, 50, 60, 80.-TL gibi değerleri az olarak kabul ettiği görülmektedir.Yargıtay 6.Ceza Dairesinin temyiz incelemesi sırasında 03/03/2016 tarihli, 2013/28979 esas, 2016/1500 karar sayılı kararında 6 adet birayı 150/2. maddesi kapsamında değerlendirerek 150/2. maddesinin uygulanmaması gerekçesiyle yerel mahkeme kararını bozduğu görülmektedir. Yine Yüksek Ceza Genel Kurulu"nun 24/02/2015 tarih, 2013/817 esas, 2015/14 karar sayılı kararında da teşebbüs aşamasında kalan eylemde tehditle 20 TL para isteyen sanığın eylemine 150/2. maddesinin uygulanacağına hükmedilmiştir.
Bu sebeplerle; sanık hakkındaki yerel mahkeme hükmünün onanmasına dair karara, suça sürüklenen çocuk lehine hükmün bozulması talebiyle itiraz zorunluluğu doğduğundan onama kararının kaldırılarak bozma kararı verilmesi" istenilmiştir.
Somut olayda, sanıkların ellerinde bıçakla mağdur ...’u tehdit ederek para istedikleri, mağdurun da cebinde bulunan 45 kuruş parayı verdiği olayda; yerel
mahkemenin TCK.nın 150/2. maddesinin yerinde olmayan gerekçe ile sanık hakkında uygulamaması usul ve yasaya aykırı olduğundan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne karar vermek gerektiği anlaşılmıştır.
Yukarıda izah olunduğu üzere;
1)-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının İTİRAZININ KABULÜNE,
2)-Dairemizin 01/11/2017 gün, 2014/6962 Esas, 2017/3976 Karar sayılı ilamında sanık ...’in mağdur ...’a yönelik nitelikli yağma suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik onama kararının KALDIRILMASINA, ilamın diğer bölümlerinin aynen KORUNMASINA,
3)-Bıçakla tehdit ederek para isteyen suç faillerine, mağdur cebinden çıkarıp 45 kuruş parayı vermesi üzerine bununla yetinerek olay yerinden ayrılan sanık hakkında TCK.nın 150/2. maddesi ile uygulama yapılması gerektiği düşünülmeden yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olduğundan, hükmün istem gibi BOZULMASINA, 23.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.