22. Hukuk Dairesi 2012/11627 E. , 2013/1056 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir.
Hüküm duruşmalı olarak davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 435. maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilmiş olmakla Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Müvekkilinin davalı yanında muhasebeci olarak işe girdiğini, 27.09.2008 tarihinde işten çıkartıldığını, davacının işten ayrılmadan önce aylık net maaşının 1.500,00 TL olduğunu, ancak bordroya asgari ücret üzerinden gösterilen resmi maaşının dışında kalan maaş bakiyesinin müvekkil hesabına yatırıldığını, kıdem tazminatının kendisine ödenmediğini, bu nedenle ... İcra Müdürlüğünün 2009/13188 nolu dosyasında icra takibi başlattıklarını, bu takibe karşı tarafça itiraz edildiğini beyanla itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davacının zimmetine para geçirdiğinin tespit edildiğini, işten kendisi ayrıldığı halde kıdem tazminatı alacağı için icra takibi başlattığını, davacının haksız menfaat temin etmek istediğini beyanla davanın reddini ileri sürmüştür.
Mahkeme Kararının Özeti:
Somut olayda mahkemece 25.10.2011 tarihli celsede tarafların ve vekillerinden hiçbirisinin duruşmaya gelmediği, ancak davalı vekilinin aynı tarihli gönderdiği mazeret faksı üzerine sadece davalı vekilinin mazeretinin kabulüne karar verildiği, fakat söz konusu ara kararında davayı takip edip etmeyeceğine yönelik davalı vekilinin beyanının alınamayışı ve bu hususunun davalı vekilince de gerek mahkemece yapılan tebligat ve gerekse kendiliğinden duruşma sonrası bildirilemediği ancak bir sonraki duruşma gününün 31.01.2012 tarihi olarak belirlendiği, ve 30.01.2012 tarihli uyap üzerinden gönderilen davalı vekili Av. ... elektronik imzalı dilekçe ile 25.10.2011 tarihi itibariyle takipsizlik
nedeniyle dosyanın HMK 150/5 e göre işlemden kaldırılması ve ardından üç ay içerisinde yenilenmediğinden açılmamış sayılmasına karar verilmesinin talep edildiği anlaşıldığından, 25.10.2011 tarihli celsenin HMK 150/1 maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılması koşullarının oluştuğu gözetilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir
Gerekçe:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 150/1 maddesi :
“1- Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.
2-Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.” hükümlerini içermektedir
Somut olayda 25.10.2011 tarihli celsede tarafların duruşmaya katılmayıp sadece davalı vekilinin mazeret dilekçesi göndermiş olduğu ve mahkemece de davalı vekilinin mazeretinin kabul edilerek yeni bir duruşma günü verildiği anlaşılmaktadır. Yeni duruşma gününde de yargılamaya devam edilmiştir. Daha sonra davalı vekili duruşma arasında 30.01.2012 tarihli dilekçesi ile davanın 25.10.2011 tarihli duruşmasına mazeretli olduğu için katılamadığını, ancak davacı tarafın da gelmediğini ve mazeret bildirmediğini, bu nedenle kendilerinin de davayı takip etmediklerini beyan ettiklerini, takip edilmeyen davanın 25.10.2011 tarihi itibariyle takipsizlik nedeniyle HMK. 150. madde uyarınca işlemden kaldırılmasına ve ardında da üç ay içerisinde yenilenmediğinden açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini beyan etmiş ve son celse de alınan beyanında dilekçesini tekrar etmiştir. Davacı vekili son celse 25.10.2011 tarihli duruşmada davalının mazeretinin kabulüne karar verildiğini ve davanın işlemden kaldırılmadığını, bu celse ise hem dosyanın işlemden kaldırılmasına hem de davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceğini beyan etmiştir.
HMK. 150. madde tarafların duruşmaya gelmemeleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini beyan etmeleri durumunda dosyanın işlemden kaldırılacağını düzenlemiştir. Dosyamız da ise davalı taraf 25.10.2011 tarihli duruşmaya mazeret dilekçesi göndererek davayı takip iradesinin olduğunu ortaya koymuştur. Mahkemece de bu mazeret kabul edilerek duruşmanın daha sonraki bir tarihe ertelenmesine karar verilmiştir. Hal böyle olunca davalının daha sonraki bir tarihte gönderdiği dilekçe ile söz konusu duruşmayı takip etmeyeceklerini belirtmesi ve bu beyana itibar edilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 28.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.