Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4843
Karar No: 2022/6426
Karar Tarihi: 24.05.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/4843 Esas 2022/6426 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/4843 E.  ,  2022/6426 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verilmiştir.

    Davalı vekilince temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasının istenilmesi üzerine, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24.05.2022 Salı günü tayin edilerek taraflara tebligat gönderilmiştir.

    Duruşma günü davalı vekili Avukat ... ile davacı vekili Avukat...geldiler.

    Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verildi.

    Dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin Türkmenistan Aşkabat Olimpiyat projelerinde elektrik formeni olarak 08.01.2009-22.10.2016 tarihleri arası çalıştığını, çalıştığı süre boyunca fazla çalışma yaptığını, hafta tatillerinde de çalıştığını, 2009 yılında 1.750,00 USD ücretle başladığını, ücretin her yıl kademeli arttığını ve en son net 2.750,00 USD ücret aldığını, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının ödenmediğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili, fazla çalışma ücreti alacakların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığını, davacı işçinin 08.01.2009-29.10.2016 tarihleri arasında elektrik formeni olarak çalıştığını, son aylık ücretinin 1.528,00 USD olduğunu, tüm hak edişlerinin ödendiğini, çalışmış olduğu süre boyunca almış olduğu ücret ve işçilik alacaklarına karşı hiçbir ihtirazı kayıt ileri sürmediğini, kıdem ve ihbar tazminatının davacı işçiye eksiksiz ödendiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.


    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin 17.05.2019 tarihli ve 2017/200 Esas 2019/309 Karar sayılı ilâmı ile tanık anlatımları, banka kayıtları, davacının yurt dışı çalışanı olması, yaptığı işin niteliği ve dosya kapsamında bulunan davalı tarafından davacıya verilen davacının ücretinin 2.750,00 USD olduğuna ilişkin davalı Şirket kaşesini içeren 07.04.2016 tarihli belge bir arada değerlendirilerek davacının aylık ücretinin net 2.750,00 USD olduğu, davalı tarafın resmî kurumlara yaptığı bildirimle bağlı olduğu, davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapıldığı anlaşıldığından iş sözleşmesinin kıdem ve ihbar tazminatı ödenmesini gerektirir şekilde sona erdiğini kabul etmek gerektiğini, dinlenen tanık anlatımları doğrultusunda davacının fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile hafta tatili ücreti alacaklarına hak kazandığını, davalı işveren tarafından dosyaya yıllık izin kullandırıldığına ilişkin sunulan kayıtlar incelendiğinde davacının bakiye yıllık izin ücreti alacağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını,
    Mahkemece tespit edilen ücretin hatalı olduğunu, davacının tazminatlarının tamamının ödenmiş olduğunu, davacının fazla çalışma, hafta tatili ulusal bayram ve genel tatil günü ücret alacaklarının bulunmadığını, davacının izinli ve raporlu olduğu günlerin alacak hesabında dikkate alınmaması gerektiğini, husumetli tanık beyanlarına dayanılarak karar verilmesinin mümkün olmadığını, davacı tanıklarının davacı ile aynı işi yapan kişiler olmadığını, bu nedenle davacı tarafın çalışmasını bizzat görüp izlemediklerini, işe giriş çıkış saatlerini de bizzat görme ihtimallerinin olmadığını, fazla çalışma, hafta tatili ulusal bayram ve genel tatil günü ücret alacaklarından yapılan indirimin yetersiz olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının bozularak kaldırılmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin 08.10.2020 tarihli ve 2019/2004 Esas 2020/1539 Karar sayılı ilâmı ile tanık anlatımları ve dosyadaki diğer yazılı kayıtlara göre en son ücretinin aylık net 2.750,00 USD olarak saptanmış olduğu, iş sözleşmesinin feshinden sonra davacıya bir kısım kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapılmış olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının tespit edilen ücretine göre hak kazandığı bakiye ihbar tazminatı alacağı belirlendiği, davacının ödenmeyen fazla çalışma alacağının bulunduğu, ayda iki hafta tatili gününde çalıştığı ve karşılığının ödenmediği, ayrıca dinî bayramların ilk iki gününün tatil olması haricinde diğer tüm genel tatil günlerindeki çalışmalarına karşılık da alacağının bulunduğunu, tanıkların gerçeğe aykırı beyanda bulunduğuna dair dosyada bir delil de bulunmadığı ve yalnızca tanık anlatımlarına göre değil, dosya kapsamındaki bütün deliller bir arada değerlendirilmek suretiyle sonuca varıldığı, Mahkemece yapılan indirim oranının davacının çalışma şekli, işinin ve işyerinin özelliği dikkate alındığında yerinde olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.


    V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
    A. Bozma Kararı
    1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    2.Dairemizin 16.02.2021 tarihli ve 2020/8353 Esas 2021/3940 Karar sayılı ilâmı ile özetle, diğer temyiz itirazları yerinde görülmeyerek, hükme esas alınan bilirkişi raporunda 01.07.2012-23.04.2016 tarihleri arasındaki dönemde, yurt dışı giriş-çıkış kayıtlarına göre davacının yurt içinde geçirdiği süreler dışlanarak 230 hafta üzerinden fazla çalışma alacağı hesaplandığı ifade edilmiş ise de anılan dönemin 199 hafta olduğu, ayrıca bu dönemde davacının yurt içinde geçirdiği sürelerin de bulunduğu değerlendirildiğinde dava konusu alacağa ilişkin yapılan hesaplamanın hatalı olduğu; hafta tatili alacağı yönünden de hükme esas alınan bilirkişi raporunda 01.07.2012-23.04.2016 tarihleri arası dönemde, yurt dışı giriş-çıkış kayıtlarına göre yurt içinde geçirilen süreler dışlanarak, davacının yılın 10 haftasında proje açılışı nedeniyle hafta tatillerinin tamamında çalıştığı, geri kalan dönemde ise ayda 2 hafta tatilinde çalıştığı kabul edilerek 135 hafta üzerinden alacak hesaplandığı ancak anılan dönemin 199 hafta olduğu, ayrıca bu dönemde davacının yurt içinde geçirdiği süreler de bulunduğu gibi davacının dava dilekçesindeki hafta tatili çalışmasına ilişkin olarak talebi ve tanık beyanları değerlendirildiğinde kabul edilenin aksine yılın 10 haftasında hafta tatillerinin tamamında çalışıldığı hususunun ispatlanamadığı; davacının dava dilekçesinde 2009 yılında 1.750,00 USD ücretle işe başladığını, 2010 yılında 2.000,00 USD, 2011 yılında 2.250,00 USD, 2012 yılında 2.450,00 USD, 2013 yılından itibaren net 2.750,00 USD ücret aldığını iddia ettiğini, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan raporda dava konusu fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davacının ücrete ilişkin talepleri dikkate alınmaksızın tüm dönem yönünden net 2.750,00 USD ücret üzerinden hesaplanmasının hatalı olduğu gerekçeleri ile karar bozularak dosya kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmiştir.

    B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile bilirkişi raporunda yapılan hesaplama uyarınca davacının bakiye kıdem tazminatı alacağı olmadığı ve bu talebin reddine karar vermek gerektiği, ihbar tazminatı talebi bakımından ise bilirkişi raporunda davacıya ödenen miktar tenzil edilerek yapılan hesaplamaya itibar edildiği ve buna ihbar tazminatının kabul edildiği, Yargıtay bozma ilamına uyularak 01.07.2012-23.04.2016 tarihleri arasında 199 hafta olduğu kabul edilerek, dinlenen tanık anlatımları doğrultusunda davacının yılda 10 haftalık dönemde haftada 18 saat, geri kalan dönemde ise haftada 12 saat fazla çalışma yaptığı, yurt içinde bulunduğu günlerin mahsup edildiği, ulusal bayram ve genel tatil günleri ile ayda iki hafta tatilinde çalıştığı ve bu çalışmaların karşılığı ücretlerin ödendiğinin davalı tarafça ispatlanamadığı, davacının davalı bünyesinde çalışmalarının karşılığında hak ettiği tazminat ve ücret alacakları yönünden dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunan 05.07.2021 tarihli bilirkişi raporuna itibar edildiği belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    VI. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili, somut olayda Türkmenistan hukukunun uygulanması gerektiğini, kabul edilen ücret miktarının hatalı olduğunu, davacının ihbar tazminatına hak kazanmadığını, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti taleplerinin haksız olduğunu, söz konusu alacaklardan yapılan indirim oranının da yetersiz olduğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücretinin hesabı yönünden bozma ilâmına uygun karar verilip verilmediği, davalının bozma sonrası karara yönelik temyiz sebeplerinin yerinde olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.

    2. İlgili Hukuk
    1. Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 09.05.1960 tarihli, 1960/ 21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararı). Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarihli ve 1959/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı kararı).

    3. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41,46 ve 47 nci maddeleri.

    3. Değerlendirme
    1. İlk Derece Mahkemesince bozma ilâmına uygun şekilde yargılama yapılarak fazla çalışma ve hafta tatili ücretinin hesaplanmasında davacının yurt içinde bulunduğu sürelerin dikkate alındığı, hesaplamadaki hafta tatili sayısına yönelik hatanın giderildiği ve davacının bildirdiği dönemsel ücretler üzerinden hesaplanan alacakların hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır.

    2. Bir üst başlıkta yapılan açıklamalar ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, İlk Derece Mahkemesince bozma ilâmına uygun şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmakta olup davalı tarafça bozma sonrası karara karşı ileri sürülen temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.


    VII. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkan bulunmamasına göre yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

    Davacı yararına takdir edilen 3.815,00 TL duruşma vekalet ücreti ile aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine,


    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,


    24.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi