Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/7483 Esas 2017/2470 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7483
Karar No: 2017/2470
Karar Tarihi: 27.03.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/7483 Esas 2017/2470 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davanın reddine karar verilen ticari alacak davasında, davacı taraf fazladan ödeme yapıldığı iddiasıyla davalıdan ödeme talep etmiştir. Davalı ise, iddianın doğru olmadığını savunarak davayı reddetmiştir. Mahkeme, davacının sunmuş olduğu belgedeki hak ediş alacağı miktarının doğru olduğuna karar vermiştir. Yapılan yemin delili de sübut bulmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Kararda herhangi bir kanun maddesi zikredilmemiştir.
(Ek bilgi: Bu karar metni, T.C. Yargıtay'ın resmi internet sitesinde yayınlanmıştır.)
19. Hukuk Dairesi         2016/7483 E.  ,  2017/2470 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkili aleyhine ... 9. İcra Müdürlüğünün 2012/8019 Esas sayılı takip dosyasından kambiyo senetlerine ilişkin takip yapıldığını ve ödeme emri gönderildiğini; takibe, 15.06.2012 tarihli 20.000.-TL çek ile 15.06.2012 tarihli 22.700.-TL çeklerin konu edildiğini; dosyanın 45.636,88 TL’den işleme girdiğini; müvekkilinin, 16.07.2012 tarihinde 42.770,00 TL, 04.01.2013 tarihinde 12.536,00 TL yatırarak dosya borcunu 04.01.2013 tarihinde kapattığını; ancak, davalının dilekçeye ekli belgeden de anlaşılacağı üzere 15.06.2012 keşide tarihli 20.000,00 TL bedelli ve 15.06.2012 tarihli 22.700,00 TL bedelli çeklerin alındığını ve bu sözleşme gereği doğan hak ediş alacağının 28.136,39 TL olduğunu ve ilave hak edişinin olmadığını açıkça belirttiğini ve bu nedenle fazladan ödeme yapılmış olduğunu; bu sebeple, fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 15.000,00 TL’nin ödeme tarihi olan 16.07.2012 tarihinden itibaren iadesine karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, iddiaları kabul etmeyerek, icra takip dayanağı çek ile alacağının sabit olduğunu ve davanın reddini istediğini; 22.10.2013 tarihli dilekçesinde ise, söz konusu belgenin vekil eden şirket tarafından davacıya verildiği, ancak belgede ifade edildiği gibi sırf hak ediş miktarının bildirildiği, alacak miktarının çek meblağları ile hak ediş miktarının toplamı olduğu, beyanda da hem çeklerin alındığının hem de kıymetli evraka bağlanmamış hak ediş miktarının bildirildiği beyan edildiğini savunmuş,davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece davacının, dilekçe ekinde sunulan ve davalı tarafından da içeriği ve imzasına karşı çıkılmayan belgeye dayanarak, fazladan ödeme yapıldığını ileri sürdüğü; belgenin içeriğinin yorumlanmasında çekler de dâhil olmak üzere hak ediş alacağının 28.136,39 TL olduğunun kabulü gerektiği, aksi takdirde toplam 42.700,00 TL bedelli çekler zikredilip alacağın daha az miktardaki 28.136,39 TL olduğunun delilinin bulunmadığı; davacının istemini salt anılan belgeye dayandırdığı izlenmekle 11.11.2015 tarihli oturumda yemin deliline de dayanmaması sebebiyle sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş,hüküm süresinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 27/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.