5. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10310 Karar No: 2017/25170 Karar Tarihi: 16.11.2017
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/10310 Esas 2017/25170 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2016/10310 E. , 2017/25170 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu; ... ilçesi Kıraç mahallesi 1071 ada 16 parsel sayılı taşınmazın fiilen duvar ve yol yapılmak sureti ile el atılan bölümlerinin dava tarihindeki değerinin biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle; davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmaz imar planında,kısmen park (yerleşime uygun olmayan alan )kısmen rekreasyon alanı,kısmen mezarlık alanı olup,bir kısmına fiilen duvar ve yol yapılmak sureti ile ... Büyükşehir Belediye Başkanlığınca fiilen el atıldığı anlaşılmıştır. 16.05.1956 gün 1-6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca taşınmazına kamulaştırmasız el atılan kişi, kamu tüzel kişiliğine karşı müdahalenin men’i davası açabileceği gibi fiili duruma razı olarak kamu tüzel kişiliğine karşı mülkiyet hakkının devrine karşılık taşınmaz bedelinin tahsili istemli dava açabilir ve bu davalara da adli yargıda bakılır. Bu durumda imar planında, kısmen park (yerleşime uygun olmayan alan) kısmen rekreasyon alanı, kısmen mezarlık alanı olan taşınmaza, fiili el atmaya başlanıldığı hususu gözetilerek, proje bütünlüğü gereği taşınmazın tamamının bedeline hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, yalnızca fiilen el atılan kısmın bedeline hükmedilmesi ile yetinilmesi,
Doğru görülmemiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davalı idareden peşin alınan temyiz ve taraflardan peşin alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 16/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.