Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5842
Karar No: 2022/6517
Karar Tarihi: 25.05.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5842 Esas 2022/6517 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/5842 E.  ,  2022/6517 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 47. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : İŞYERİ DÜZEYİNDEKİ OLUMLU YETKİ TESPİTİNE İTİRAZ

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 30. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki olumlu yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:


    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünün 14.05.2019 tarihli ve 58736034-553.02-E. 1224120 sayılı olumlu yetki tespiti konulu yazısında; müvekkili Şirketin .../...’da bulunan ve... Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) sicil numarası ile işlem gören işyerinde ... Sendikasının yetki tespit başvurusunda bulunduğu ve 09.05.2019 tarihinde müvekkili Şirkete bağlı ilgili işyerinde çalışan işçi sayısının 16, sendikalı üye sayısının ise 13 olarak tespit edildiğinin belirtildiğini, ... Sendikasının hatalı olarak müvekkili Şirketin sadece tek bir işyeri için almış olduğu olumlu yetki tespit kararına 6 iş günlük yasal süresi içinde itiraz ettiklerini, davacı Şirketin her türlü bilgisayar yazılım ürünleri ve donanım ürünleri vb. alanlarında servis, danışmanlık ve elektronik ticaret hizmetlerini yürüten tüm Türkiye çapında aynı işkolunda pek çok işyeri ve 1237 çalışanı bulunan bir şirket olduğunu, Şirketin işletme merkezinin.../... olduğunu, dava konusu olumlu yetki tespit kararının, davacı Şirketin yalnızca süreli ve geçici olarak kurulmuş bir işyerini konu edindiğini, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 34 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca yetki tespit kararında belirtildiğinin aksine tek bir işyeri için tespit kararı verilemeyeceğini, başvurucu Sendikanın kanuni şartları taşımamasına rağmen edindiği olumlu yetki tespitinin hukuka aykırı olduğunu, davacı Şirketin toplamda bir merkez ve 34 şubesi ve aynı işkolunda toplamda 1237 çalışanı olduğunu, davacı Şirketin bilgisayar yazılım ürünleri, donanım ürünleri vb. alanlarda servis, danışmanlık ve elektronik ticaret alanlarında hizmet verdiğini, sunulan işyeri listesi incelendiğinde “iletişim” işkolunda birden fazla işyerinin bulunduğunun görüleceğini, ...’da dahi yetki tespiti talebine konu işyeri dışında ayrıca... ticaret sicil No.lu bir işyeri daha bulunduğunu. ... dışında aynı işkoluna dâhil, ..., ..., ...,..., ..., ..., ... ve pek çok başka ilde işyeri bulunduğunu, tüm bu işyerlerinin yetki tespitine konu olan işyerinde olduğu gibi iletişim ağlarının bakım ve onarımı, kurulumu vb. iletişim hizmetlerini verdiğini, Bakanlık tarafından hataya düşüldüğü ve bunun basit bir hesaplama hatasına dayandığını, zikredilen davalı Bakanlığın olumlu yetki tespit kararının hukuka aykırı olduğunu iddia ederek Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğünün ... Sendikasına ilişkin 14.05.2019 tarihli ve 58736034-553.02-E. 1224120 sayılı olumlu yetki tespiti kararının iptalini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    1.Davalı Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde; BDH Bilişim Destek Hizmetleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından yapılan itiraza ilişkin dava dilekçesinde söz konusu işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmak üzere ... Sendikasının yetkili olduğu hususundaki 14.05.2019 tarihli ve 58736034-553.02-E. 1224120 sayılı olumlu yetki tespit yazısının iptaline karar verilmesinin talep edildiğini, davacı Şirketin, her türlü bilgisayar yazılım ürünleri, donanım ürünleri vb. alanlarında servis, danışmanlık ve elektronik ticaret hizmetlerini yürüten tüm Türkiye çapında aynı işkolunda pek çok işyeri ve 1237 çalışanı bulunan bir Şirket olduğunu, bu nedenle toplu iş sözleşmesi yapma yetkisinin işletme bazında verilmesi gerektiğini ve tek işyeri bazında verilmemesi gerektiğini iddia ettiğini, 6356 sayılı Kanun'un 41 inci maddesinin yedinci fıkrasında “Bakanlık, yetkili sendikanın belirlenmesinde ve istatistiklerin düzenlenmesinde kendisine gönderilen üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri ile Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılan işçi bildirimlerini esas alır.” denildiğini, ayrıca Kanunun 42 nci maddesi gereğince işçi sendikası, işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren tarafından yapılan yetki tespit başvuruları karşılanırken, işverenler tarafından SGK'ya yapılan işyerlerine ilişkin tescil ve işçi bildirimlerinin esas alındığını, Sendika Yetki Sistemine SGK kayıtlarından otomasyon sistemiyle yansıyan bilgiler doğrultusunda işlem yapıldığını, davalı Bakanlık Genel Müdürlüğünde kurulu Sendika Yetki Sistemine SGK kayıtlarından otomasyon sistemiyle yansıyan bilgilere bakıldığında davacı Şirkete ait 1600591885 vergi kimlik numarası ile tescil edilmiş olan işyerleri içerisinde iki adet işyerinin 07 sıra numaralı "iletişim" işkolunda tescil edilmiş olduğunun tespit edildiğini, bu işyerlerinden 1076021.038 SGK sicil numaralı işyerinin 30.09.2017 tarihinde kapandığını, dolayısıyla yetki tespit hesabına sadece 1197255.001 SGK sicil numaralı işyerinin dâhil edildiğini, işyerlerine ait işkolu bilgilerinin yazı ekinde gönderildiğini, 6356 sayılı Kanun'un 34 üncü maddesinin ikinci fıkrasında 'Bir gerçek ve tüzel kişiye veya bir kamu kuram ve kuruluşuna ait aynı işkolunda birden çok işyerinin bulunduğu işyerlerinde, toplu iş sözleşmesi ancak işletme düzeyinde yapılabilir.' hükmünün bulunduğunu, Kanunun 41 inci maddesinin birinci fıkrasında “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.” denildiğini, kayıtların incelenmesinde Haber-İş Sendikasının BDH Bilişim Destek Hizmetleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ne bağlı (07 sıra numaralı "haberleşme" işkolunda faaliyet gösteren) işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmak için 09.05.2019 tarihinde başvuruda bulunması üzerine e-Devlet kapısı üzerinden yapılan üyelik işlemleri ile SGK'ya yapılan işçi bildirimleri doğrultusunda alınan dökümlerde başvuru yazısının davalı Bakanlığa intikal ettiği tarih olan 09.05.2019 tarihi itibarıyla söz konusu işyerinde 16 (on altı) işçinin çalıştığını, bunlardan on üç işçinin adı geçen Sendikaya üye olduğunun tespit edildiğini ve buna ilişkin 14.05.2019 tarihli ve 58736034-553.02-E. 1224120 sayılı yetki tespit yazısının taraflara gönderildiğini, bu nedenlerle dava dilekçesinde ileri sürülen iddialara katılma imkânı bulunmadığını, davacı tarafın iddialarının somut olay yönünden yerinde bulunmadığını, davalı Bakanlıkça usul ve hukuka uygun olarak tesis edilen dava konusu işlemin iptalini gerektirecek bir husus bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

    2.Davalı ...-İş Sendikası vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın ... iş mahkemesine gönderilmesini talep ettiklerini, dava dilekçesinden (ekler de taraflarına tebliğ edilmediğinden) davanın süresinde açılıp açılmadığının anlaşılamadığını, ... Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünün görevli makam olmadığını, görevli makamın işyerinin bağlı bulunduğu ... Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü olduğunu, ...’ya kayıt ettirilmeyen dava dilekçesi ile dava açılabilmesinin mümkün olmadığını, davanın hak düşürücü süre içinde görevli makama kayıt ettirilmemesi nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, 6356 sayılı Kanun'un 2 nci maddesinde görevli makamın “Görevli makam: İşyeri toplu iş sözleşmesi için işyerinin, işletme toplu iş sözleşmesi için işletme merkezinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, birden fazla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’nün yetki alanına giren işyerleri için yapılacak grup toplu iş sözleşmelerinde bu işyerlerinin bağlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünü, birden fazla Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’nün yetki alanına giren işyerlerini kapsayacak grup toplu iş sözleşmesi için ise Bakanlığı” olarak tanımlandığını, yetki belgesinin işyeri toplu iş sözleşmesi için verildiğini, verilen işyerinin ise 1197255.001 SGK No.lu Kışla Mah. Dr. Mithat Özsan Bulvarı ... Şehir Hastanesi, Yüreğir/... adresindeki işyeri için verildiğini, dava dilekçesinin ... Çalışma ve İş Kurumu Müdürlüğüne kayıt ettirilmesi gerekirken ... Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne kayıt ettirilmesinin yok hükmünde olduğunu, davanın hak düşürücü süre aşımı nedeniyle kesin olarak reddine karar verilmesini talep ettiklerini, somut olayda, Bakanlık kayıtlarına göre müvekkili Sendikanın yetki tespiti için başvuru tarihi olan 09.05.2019 tarihi itibarıyla işçi sayısının 16, sendika üyesi işçi sayısı ise 13 olduğunu, gerekli çoğunluğun sağlandığını, buna göre de davalı Bakanlığın davalı Sendikaya 14.05.2019 tarihli çoğunluk tespit yazısını verdiğini savunarak öncelikle davanın hak düşürücü süre aşımı nedeniyle kesin olarak reddine, aksi hâlde haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı Sendikanın aynı işkolunda olmayan davacı Şirkete ait işyerinde örgütlenemeyeceği, bu konuda davalı Bakanlıkça yapılan yetki tespiti sürecinde işkolu yönünden değerlendirme yapılıp yapılmadığının anlaşılamadığı, davalı Sendika ve davacı Şirkete ait bahse konu işyerinin aynı işkolunda olmamalarına rağmen davalı Sendikanın işbu yetki tespiti ile faaliyet gösterebileceğinin kabulü hâlinde de davalı Şirket bünyesinde yetki tespiti yapılan işyeri ile aynı faaliyet alanında toplamda 43 işçi bulunduğu, yetki tespitinin işletme bazında yapılması hâlinde bahse konu tarihteki sendikalı işçi sayısının 16, davacı Şirkette aynı işkolunda çalışan toplam işçi sayısına oranının ise %38, sendika üyesi olmayan işçi sayısının oranının %62 olduğunun tespit edildiği, dolayısı ile davacı Şirket bünyesinde, davalı Sendika talebi ile yetki tespiti yapılan işyeri ile aynı işkolunda (17- sağlık ve sosyal hizmetler) sendikalı personel sayısının %40 oranından az olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    1. Davalı Bakanlık vekili istinaf dilekçesinde; her işyerinin ayrı SGK numarasına tabi olduğunu, işin niteliğinin farklı olduğunu, tespite konu işyerinin 7 numaralı işkolu yani "iletişim" işkolunda olduğunu, yetki tespitinin başvuru tarihi itibarıyla değerlendirilmesi gerektiğini, yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliğinin bir sonraki dönem için geçerli olacağını, tüm bu nedenlerle haksız davanın reddi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

    2.Davalı Sendika vekili istinaf dilekçesinde; dosya kapsamında bulunan ve birbirini doğrulayan Bakanlık ve müvekkili Sendika kayıtları, sair somut ve maddi deliller ile haklı itirazlarını doğrular nitelikteki 07.02.2021 tarihli bilirkişi raporu da nazara alınarak vaki itirazların kanun gereği yetki işlemlerini durdurması sebebiyle üye işçilerin anayasal sendikal haklarını kullanmalarının engellenmesi niteliğinde olduğundan ve dava dilekçesi ekinde somut hiçbir delil yer almadığından, davalı Bakanlığın 14.05.2019 tarihli ve 58736034-553.02-e.1224120 sayılı hukuka uygun ve maddi hata barındırmayan kararı hakkındaki davanın haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı ...- İş Sendikasının Türk-İş ve Uluslararası Uni’nin üyesi ve sendika antetli belgesinde yer alan sendika adının “Türkiye Telekomünikasyon, Posta, Telgraf, Telefon, İletişim, Bilişim, Çağrı Merkezi, Radyo, Televizyon İşçileri ve Hizmetlileri Sendikası” olduğu, davalı Sendikanın sendika kodunun 21, bağlı bulunduğu işkolunun ise 7 No.lu "iletişim" işkolu olduğunun tespit edildiği, Dairece Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yazılan müzekkere cevabından davacı Şirketin davaya konu işyerinin NACE kodunun 8610.01 olduğu (işyeri sicil numarası 4.8610.01.01.1197255.001.04.60.001.029), İşkolları Yönetmeliği alt sınıfları tetkik edildiğinde 8610 alt kimliğinin hastane hizmetleri olduğu ve yer aldığı işkolunun ise 17 nci sıra numarasında bulunan "sağlık ve sosyal hizmetler" işkolu olduğu, 11.05.2018 tarihinde NACE kodunun işkolu karşılığının 7 "iletişim" işkoluna çevrildiği, işyerinin bu sicilden toplu iş sözleşmesi başvurusu olması nedeniyle işkolunu koruduğunun bildirildiği görülmekle bu bilgiler ışığında davaya konu işyerinde, işyeri düzeyinde yeterli çoğunluğa sahip olan davalı Sendikanın başvurusu neticesinde davalı Bakanlık tarafından verilen yetki tespiti kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf talebinin esastan kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davacı vekilince temyiz dilekçesinde; SGK kayıtlarına göre dava konusu işyerinin 17 numaralı "sağlık ve sosyal hizmetler" işkolunda yer aldığı, davalı Sendikanın ise 7 numaralı "iletişim" işkolunda faaliyet gösterdiği, 6356 sayılı Kanun'un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre sendikaların kuruldukları işkolunda faaliyette bulunmaları gerektiği, Sendikanın farklı işkolundaki işyeri için toplu iş sözleşmesi yapma ehliyetinin olmadığı, dolayısıyla müvekkili Şirketle farklı alanda faaliyet gösteren davalı Sendikanın yetki sürecini yürütmesi, dava konusu işyeri için toplu iş sözleşmesi yapmasının da mümkün olmadığı, müvekkili Şirketin işkolunun değişmediği dikkate alındığında, davalı Sendikanın yetkisiz olmasının yanı sıra yeterli çoğunluğu sağlayamadığının da görüleceği, zira müvekkili Şirketin uyuşmazlık konusu işyeri ile aynı koda sahip başka işyerlerinin de mevcut olduğu, 6356 sayılı Kanun'un 34 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca aynı işkolunda birden çok işyerinin bulunduğu işyerlerinde, toplu iş sözleşmesinin ancak işletme düzeyinde yapılabileceği, Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere bu kuralın kamu düzeninden olduğu, Yerel Mahkeme dosyasına sunulan müzekkere cevaplarından aynı işkolu koduna sahip işyerlerinde çalışan işçilerin toplamda 43 olduğu, bu hâlde toplu iş sözleşmesi için geçerli nisabın toplam işçi sayısının %40' ı olan 17 olduğu, davalı Sendikanın üye sayısı ise 17' nin altında olduğundan gerekli nisabın sağlanamadığı ileri sürülerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istenmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, işyeri düzeyinde yapılan olumlu yetki tespitine itiraza ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    6356 sayılı Kanun'un "Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması" başlıklı sekizinci bölümünde yer alan 41 inci ve müteakip maddeleridir.


    3. Değerlendirme
    1.6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrasında, “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.” kuralına yer verilmiş, takip eden 42 nci madde de yetki tespiti için yapılacak başvuru ve bu konuda Bakanlığın yapacağı incelemenin usulü düzenlenmiştir. Bakanlığın incelemeyi, yetki başvuru tarihini esas alarak kayıtlara göre yapacağı kural altına alınmıştır.

    2. Yine yukarıda zikredilen Kanun'un “Yetki tespiti” başlıklı 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında da yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliğinin tespitinin bir sonraki dönem için geçerli olacağı, işkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davaların yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmayacağı amir hüküm olarak düzenlenmiştir. Madde gerekçesinden bu hüküm ile işkolu itirazlarının toplu sözleşme yapma sürecini gereksiz şekilde uzatmasını ve zaman zaman bu itirazların toplu sözleşme sürecini kilitlemek için kötüye kullanılmasının önüne geçilmesinin amaçlandığı anlaşılmaktadır.

    3. Somut uyuşmazlıkta; davalı Bakanlığın yetki başvuru tarihi olan 09.05.2019 tarihini dikkate alarak, o tarihteki mevcut kayıtlar değerlendirilip tespite konu işyerinin işkolunun başvuruda bulunan davalı Sendika ile aynı olduğunun tespit edildiği, bu noktadan istinaf aşamasında Bölge Adliye Mahkemesince, celbedilen bilgi ve belgelerle davacının farklı işkoluna yönelik iddialarının yerinde olmadığının açıklığa kavuşturulduğu, temyiz olunan kararında da bu olguyu detaylı olarak gerekçelendirildiği görülmekle, davacı vekilinin bu yönü hedefleyen temyiz nedenleri isabetli bulunmamıştır.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    25.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi