Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5495
Karar No: 2022/6506
Karar Tarihi: 25.05.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5495 Esas 2022/6506 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/5495 E.  ,  2022/6506 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 9. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Sarayköy Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle müvekkilinin davalıya ait işyerinde 01.04.1999-11.07.2019 tarihleri arasında temizlik işçisi olarak çalıştığını, sendika üyesi olduğunu, kanuni çalışma saatleri dışında fazla çalışma yaptığını, dinî ve millî bayramlar ile resmi tatillerde de çalıştığını, bu çalışmalarına karşılık ücretin ödenmediğini, yıllık izin kullanmadığını ve ücretli izin alacaklarının da kendisine ödenmediğini, ücret alacaklarının tamamını alamadığını, kanuni ve akdi ikramiye ve ilave tediye alacakları ile toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan sosyal yardım haklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin alacağı, ödenmeyen ücret alacağı, kanuni ilave tediye alacağı, akdi ikramiye alacağı, fazla çalışma ücreti alacağı, kanuni ve akdi hafta tatili çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan gıda yardımı alacağı, çocuk ve aile yardımı alacağı, izin yardımı alacağı, kıdem teşvik primi alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücretine yönelik taleplerin belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceğini, davacı istifa ederek işten ayrıldığı için kıdem tazminatının şartlarının oluşmadığını, iddia olunan çalışma saatlerinin gerçeği yansıtmadığını, davacının dinî, resmî bayram ve resmî tatillerde çalışmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.


    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının iş sözleşmesinin emeklilik nedeniyle sona erdiği, bilirkişi raporunda hesaplanan miktar üzerinden kıdem tazminatının hüküm altına alındığı, davacının kullanmadığı izin süresinin 179 gün olduğu, akdi hafta tatili olan cumartesi günlerinin tümünde ve tanıkların beyanlarının ortalaması alınarak davacının iki ayda bir yasal hafta tatilinde çalıştığını ispat ettiği, ayrıca bilirkişi tarafından tespit edilen tutar kadar genel tatil ücreti alacağının olduğu, bilirkişi tarafından hafta içi 07.00-15.00 saatleri arasında, cumartesi günlerinde 16.00-22.0 saatleri arasında çalışma yaptığının kabulü ile akdi hafta tatili çalışma alacağının hesaplandığı dönemler dışlanarak hesaplama yapılmasının isabetli olduğu, davacının toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazandığı, ancak ücret alacağı iddiasını ispat edemediğinden bu alacak yönünden talebin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesince zamanaşımına, hak düşürücü süreye ve ıslah/harç tamamlama talebine ilişkin itirazlarının değerlendirilmediğini, müvekkili Belediyenin kamu kurumu olduğunu, işçi çalıştırma ve çalışma usullerinin kayıtlara dayandığını, alacak iddialarındın ispatı yönünden davalı Kurum kayıtlarının esas alınması gerektiğini, iş sözleşmesi istifa ile sonlandığından davacının kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, hükme esas alınan tanık anlatımlarının çelişkili olduğunu, beyanların bilirkişi tarafından yanlış yorumlandığını ve hatalı değerlendirldiğini, fazla çalışma yapıldığı iddiası kesin, somut delillerle ispatlanmadığı halde fazla çalışma alacağının hüküm altına alınmasının hatalı olduğunu, tahminlere dayalı olarak hesaplama yapıldığını ve bilirkişi raporuna karşı yapmış oldukları itirazların göz ardı edildiğini, sendika üyeliğinin bulunup bulunmadığı yeterince araştırılmadan davacı lehine hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    "...
    Davacının davalı işverene verdiği 11/07/2019 tarihli dilekçe ile emeklilik için yaş hariç15 yıl sigortalılık ve 3600 gün prim ödeme sayısını yerine getirdiğinden bahisle iş sözleşmesini feshettiğini bildirdiği, işten ayrılışının "Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işçi tarafından feshi (istifa) (kod 3)" olarak yapıldığı, sigortalı hizmet dökümüne göre davacının anılan şartları sağladığı, bu haliyle, iş sözleşmesini feshinin haklı nedene dayandığı ve kıdem tazminatı talebinin yerinde olduğu; ispat külfeti üzerinde olan davalı tarafça davacıya hak ettiği yıllık izinlerin tamamının kullandırıldığı ispat edilemediğinden, bu alacağa karar verilmesinde hata bulunmadığı; işyerindeki çalışma düzen ve saatlerini gösterir puantaj kaydı benzeri belgelerin sunulmadığı, davacının fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil çalışmalarının tanık anlatımlarıyla ispatlandığı ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda, dönemler itibariyle yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre doğru şekilde hesaplanıp tespit edildiği, anılan alacaklara karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı; davacının üyesi olduğu sendika ile imzalanan toplu iş sözleşmesinden tespit edilen alacaklara karar verilmesinde de hata olmadığı; davalı tarafın zamanaşımı def'inin 07/06/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda değerlendirildiği anlaşıldığından, davalı tarafın istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir..." gerekçesiyle davalı tarafın istinaf başvurusunun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, istinaf sebepleri yeterince incelenmeden eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğini beyanla kararın bozulmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık; davacının üyesi olduğu Sendika ile davalı ... arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenip ödenmediği, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretine hak kazanıp kazanmadığı ve uyuşmazlık konusu alacakların zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konularında toplanmaktadır.

    2. İlgili Hukuk
    4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 41, 44 ve 47 nci maddeleri.
    6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.

    3. Değerlendirme
    1.Fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacakları yönünden davanın belirsiz alacak davası şeklinde açıldığı ve davalının cevap dilekçesinde zamanaşımı def'i ileri sürmediği, belirsiz alacak davasında davacının talep artırımına karşı zamanaşımı savunmasının ise dikkate alınamayacağı anlaşıldığından Mahkemece verilen karar isabetlidir.
    2. Dosya içeriğine göre davacının toplu iş sözleşmelerinin tarafı Sendikanın üyesi olduğu, ücret bordrolarında sendika aidat kesintisinin yer aldığı, beyanları hükme esas alınan tanıkların davacı ile birlikte çalıştıkları anlaşıldığından davalının bu hususlara ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    3. Davacı tarafından fazla çalışma alacağı talep edilmiş ve Mahkemece bu talep fazla çalışma ücreti olarak hüküm altına alınmış ise de dosya içeriğine göre davacının talebinin esasen fazla süreli çalışma alacağı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Davacının uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte olan toplu iş sözleşmesinin tarafı olan sendikanın üyesi olduğu ve toplu iş sözleşmesine göre bu alacağa hak kazandığı anlaşılmakla Mahkemece verilen kararda sonuç itibarıyla bir isabetsizlik bulunmadığı, kararın bu ilave gerekçe ile onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalının temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen ilave gerekçe ile 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

    Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,




    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    25.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi