MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin arta kalan kısmındaki değer azalış bedelinin tahsili davasının reddine dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, duruşma için belirlenen 16/11/2017 günü temyiz eden davacı vekilinin yüzüne karşı; usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediklerinden aleyhine temyiz olunan davalı idareler vekillerinin yokluklarında duruşmaya başlanarak davacı vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki kağıtlar okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

- K A R A R -

Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin arta kalan kısmındaki değer azalış bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Yapılan incelemede; davacının hissedar olduğu ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi 113 ada 11 parsel (eski 10 parsel) sayılı taşınmazın 1.523,11 m2"lik kısmının Jeotermal enerjiye dayalı Üretim Tesisine, Jeotermal Kaynakların Ulaşımını sağlayacak boru hatlarının yapımı amacıyla İl Özel idaresi tarafından kamulaştırılmasına karar verildiği, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/501E.-2014/11K. sayılı dosyası ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27. maddesi uyarınca açılan acele kamulaştırma davasında 22.01.2014 tarihinde taşınmazın acele el koyma bedelinin tespiti ile 1.523,11 m2"lik kısmına acele el konulmasına karar verildiği, idare tarafından 6 aylık makul süre içinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili istemi ile dava açıldığına dair dosyada bir bilgi ve belge bulunmadığı, davacı tarafından açılan ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/17 ve ./..
2014/33 Değişik iş sayılı dosyalarda dava konusu taşınmazın davacının kullanımında kalan ve yola cepheli olan bölümüne enerji boru hattı geçirmek suretiyle fiilen el atıldığının tespit edildiği, davacının 03.02.2015 tarihinde açtığı eldeki davada ise el atmadan arta kalan kısmın yola cephesi kalmaması sebebiyle bu bölümdeki değer azalış bedelinin tahsilinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla; davalı şirketin kamulaştırma yetkisi bulunmadığı dikkate alınarak dava konusu taşınmaz üzerinde özel parselasyon uygulaması ya da fili taksim yapılıp yapılmadığı davacı taraftan delilleri sorulmak, gerekli görüldüğü takdirde diğer paydaşlar da dinlenmek suretiyle tespit edilip rızai taksimin varlığının tespiti halinde davacıya ait bölümün yola çıkışının olmaması halinde değer düşüklüğü hesaplanması, rızai taksim bulunmadığının belirlenmesi halinde ise; taşınmazın yüzölçümünün geometrik durumu nazara alındığında kamulaştırmadan artan bölümde değer artışı olmayacağından davanın reddi yerine eksik incelemeyle ve hukuki nitelendirmede hataya düşülerek davanın kamulaştırma bedelinin arttırılması davası niteliğinde kabulü ile yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenle H.U.M.K"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, temyiz eden davacı yararına yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 1.480,00-TL. vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 16/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.