Esas No: 2022/4485
Karar No: 2022/6518
Karar Tarihi: 25.05.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/4485 Esas 2022/6518 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, emeklilik sebebiyle iş sözleşmesini feshettikten sonra sendikaya üye olduğunu ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan eksik ödenen kıdem tazminatı ve işçilik alacaklarını davalılardan talep etmiştir. Mahkeme, bozma ilamı doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak temyiz eden taraf vekillerinin itirazları üzerine Yargıtay, bozma kararının doğru şekilde uygulanmadığı, hatalı karar verildiği, gerekçe hüküm çelişkisi oluştuğu, yeterli ve usule uygun gerekçe sunulmadığı gerekçeleriyle kararı bozmuştur. Kanun maddelerine atıfta bulunulmamıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili müvekkilinin iş sözleşmesini emeklilik sebebiyle feshettiğini, davacının sendikaya üye olduğunu ve toplu iş sözleşmesinden faydalandığını iddia ederek toplu iş sözleşmesi hükümleri gereğince eksik ödenen kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 13.02.2018 tarihli ve 2017/39640 Esas, 2018/3008 Karar sayılı bozma ilâmına uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Somut uyuşmazlıkta; yargılamanın geldiği bu safhada, Mahkemece bozma kararının gereklerinin ifa edilip edilmediğinin açıklığa kavuşturulması gereklidir.
Bunun için öncelikle Mahkemece Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 13.02.2018 tarihli bozma ilâmının mahiyetinin doğru olarak tespit edilip edilmediğinin ele alınmalıdır.
Tarafların temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin 13.02.2018 tarihli ilâmıyla ek bilirkişi raporuna itiraz hakkının usule uygun kullandırılmadığı, yıllık izin ücreti alacağı için yeterli incelemenin yapılmadığı, ayrıca dosyada eksik olan toplu iş sözleşmeleri ile davacının sendikaya üye kayıt fişi dosyaya getirtildikten sonra dava konusu hakkında inceleme ve araştırma yapılması gerektiği açıklanarak kararın sair yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararının kapsamı ve mahiyeti dikkate alındığında, bu kararın taraflardan herhangi biri lehine usuli kazanılmış hak oluşturmadığı, bozma kapsamı dışında kalan bir husustan da söz edilemeyeceği açıktır.
Ayrıca, Yargıtay tarafından bozulan karar, sonraki kararın eki niteliğinde değildir. Bozma ile birlikte önceki hüküm ortadan kalkarak hukuki geçerliliğini yitirir. Mahkemece bozulan karara atıf yapılarak da yeni hüküm oluşturulamaz.
Tüm bu tespitlere karşın Mahkemece; davalı Bakanlığın davacının kıdem tazminatı alacağı olmadığına yönelik savunmasının, bu hususun Yargıtay tarafından bozma konusu yapılmadığı gerekçesiyle yerinde görülmemesi ve bozma konusu yapılmayan hususlar hakkında önceki Mahkeme ilâmı uyarınca hüküm kurulduğunun belirtilmesi usule aykırıdır.
Öte yandan Mahkemece karar gerekçesinde sosyal yardım alacaklarının reddine karar verildiğinden bahsedilip hüküm fıkrasında bu alacağın kabulüne karar verilmesi de gerekçe hüküm çelişkisi oluşturmuştur.
Aynı şekilde Mahkemenin karar gerekçesinde aynen, “…Yargıtay bozma ilamı gereğince yöntemince ispatlanamayan fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının reddine karar verilmiştir.” şeklinde açıklama yapılmasına karşın bu alacaklara ilişkin hüküm fıkrasında kabul kararı verilmesi de gerekçe hüküm çelişkisine neden olmuştur.
Mahkemece bozma kararına atıf yapılarak alacak kalemleri hakkında yeniden bir gerekçe oluşturulmamasının yanında, davalıların sorumluluğuna ilişkin bir gerekçelendirme yapılmaması da ayrı bir usule aykırılıktır.
Netice itibarıyla Mahkemenin bozma ilâmının mahiyetini yanlış tespit edip bozma sonrası usule ve kanuna aykırı yargılama yapılarak hatalı karar oluşturulması, kararda hüküm gerekçe çelişkisi yaratılması, kararın yeterli ve usule uygun bir gerekçeyi ihtiva etmemesi hususları kararın tekrar bozulmasını gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 25.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
T.H.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.