Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5525
Karar No: 2022/6501
Karar Tarihi: 25.05.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5525 Esas 2022/6501 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/5525 E.  ,  2022/6501 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 29. Hukuk Dairesi

    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 30. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen davanın usulden reddine karar verilmiştir.

    Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun arabuluculuk son tutanağında anlaşma sağlanamayan alacaklar arasında ödenmeyen ücret alacağı da yer aldığından, yeniden arabuluculuk başvurusu yapılmasına gerek bulunmamadığı gerekçesiyle kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    1.Davacı taraf asıl dava dilekçesinde; davacının davalı Belediyeye ait işyerinde 20.01.2004 - 23.02.2018 tarihleri arasında usta öğretici olarak çalıştığını, ücretlerinin eksik ödenmesi, fazla çalışma, tatil ücretleri, ilave tediye ve yıllık izin ücretlerinin ödenmemesi üzerine iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, ücret, ilave tediye, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

    2.Birleşen dava dosyasında davacı vekili, asıl davada bilirkişi ek raporu ile tespit edilen ve ıslah edilemeyen bakiye ücret alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; görev itirazı ve zamanaşımı def'inde bulunduklarını, tatil günlerinde çalışma olmadığını, davacının fazla çalışma yapmadığını, işçi statüsünde olmayan davacının ilave tediye alacağına hak kazanmayacağını, yıllık izinlerini de kullandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl davanın kabulüne, birleşen davanın arabuluculuk tutanağı bulunmaması nedeniyle dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; asıl davadan önce ... Arabuluculuk Bürosu'na başvurulduğunu, yapılan toplantılar sonunda anlaşma sağlanamadığından 28.03.2018 tarihli son tutanağın tanzim edildiğini, anlaşma sağlanamayan alacaklar arasında ücret alacağının da yer aldığını belirterek birleşen dava yönünden usulden ret kararı verilmesinin ve birleşen davada davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

    2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacı işçi statüsünde olmadığı için davada adli yargı yolunun caiz olmadığını, davacının ücretinin hatalı tespit edildiğini, çalışma sistemine ve imzaladığı sözleşmeye aykırı olarak hüküm altına alınan alacakların hatalı hesaplandığını ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı tarafın istinaf talebinin esastan reddine, davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile Mahkeme kararı kaldırılarak esas hakkında yeniden hüküm kurulmak suretiyle asıl dava ve birleşen dava yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplere, Bölge Adliye Mahkemesi kararının eksik incelemeye dayalı olduğunu belirtilerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık; davacının davalı Kurum nezdindeki statüsü, ücretinin tespiti, iş sözleşmesi ni feshinin haklı nedene dayalı olup olmadığı, buna bağlı olarak kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı ve ayrıca fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususlarındadır.


    2. İlgili Hukuk
    1.657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun (657 sayılı Kanun) "Ders ve konferans ücretleri" kenar başlıklı 176 ncı maddesi şöyledir :
    "Bu Kanunun 89 uncu maddesine göre kendilerine ders görevi verilenlere, ders saati başına gündüz öğretimi için 140, örgün ve yaygın eğitim kurumlarında yarıyıl ve yaz tatillerinde, cumartesi ve pazar günleri ile saat 18.00'den sonra başlayan öğretim faaliyetleri için 150 gösterge rakamının bu Kanuna göre belirlenen aylık katsayısı ile çarpımından oluşan miktar üzerinden ek ders ücreti ödenir.
    Bu ücretler, özel eğitime muhtaç öğrencilerin eğitim ve öğretim gördüğü kurumlarda görevli öğretmen ve yöneticiler ile bu öğrencilere yönelik olarak açılan özel sınıf öğretmenlerine ve cezaevlerinde görevli öğretmenlere %25, Millî Eğitim Bakanlığı Örgün ve Yaygın Eğitimi Destekleme ve Yetiştirme Kursları Yönergesi kapsamında görev alan yönetici ve öğretmenlere %100 fazlasıyla ödenir.
    Bu madde kapsamında ücretle ders vermek üzere yükseköğretim kurumlarından görevlendirilen öğretim elemanlarına 2914 sayılı Kanun hükümlerine göre ek ders ücreti ödenir.
    Konferans ücreti her yıl bütçe kanunlarında gösterilir."

    2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 24 üncü maddesinin (II) numaralı bendinin (e) alt bendi, 41 , 46 ve 47 nci maddeleri.

    3. Değerlendirme
    1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    2. Somut olayda; davacının aylık maktu ücretle değil, 657 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesi ve dosya içeriğinde yer alan taahhütnamelere göre ders saati ücreti ile çalıştığı anlaşılmaktadır.

    3. Dairemizce, usta öğreticiler bakımından uygulanan kriterlere göre öncelikle davacının bir ayda çalıştığı toplam ders saati süresi, o ayda fiilen çalıştığı toplam gün sayısına bölünerek, günlük ortalama çalışma saat süresi bulunmalıdır. Bulunan günlük ortalama çalışma saat süresinin, ders saati ücreti ile çarpılması neticesinde ulaşılan miktar nazara alınarak çalışma karşılığı olmayan hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günleri ücretleri hesaplanmalıdır. Bu hesaplama, her ay için ayrı ayrı yapılmalıdır. Örnek vererek açıklamak gerekirse ilgili ayda, toplam yüz kırk ders saati fiilen çalışan bir usta öğreticinin, o ay için aylık fiilen çalıştığı gün sayısının yirmi gün olduğu ve ders saati ücretinin ise 10,00 TL olduğu kabul edilirse bu ayda çalışılan toplam ders saatinin (140 saat), fiilen çalıştığı toplam gün sayısına (20 gün) bölünmesi neticesinde, günlük ortalama çalışma saat süresinin yedi saat olduğu sonucuna ulaşılacaktır. Söz konusu günlük ortalama çalışma saat süresinin (7 saat), ders saati ücreti (10,00 TL) ile çarpımı neticesinde ulaşılan 70,00 TL miktarı, çalışma karşılığı olmayan bir günlük hafta tatili veya ulusal bayram ve genel tatili ücretidir.


    4.Taraflar arasında, akdi tatile ilişkin bir anlaşma olmadığından, usta öğretici olan davacının, 4857 sayılı Kanun hükümlerine göre, çalışma karşılığı olmadan ücreti ödenmesi gerekli hafta tatili gününün, haftada sadece bir gün olduğu kabul edilmelidir.

    5. Aylık ücret miktarının belirlenmesine gelince; usta öğreticiye ilgili ay için, o ayda fiilen çalıştığı ders saati ile ders saat ücretinin çarpımı neticesinde bulunacak tutara, o ayda çalışma karşılığı olmayan hafta tatili günleri için hesaplanan ücret tutarı eklenmeli ve ulaşılan sonuç aylık ücret miktarı olarak esas alınmalıdır. Örneğin, ilgili ayda, toplam yüz kırk ders saati fiilen çalışan ve ders saati ücreti 10,00 TL olan bir usta öğreticinin, fiili çalışması karşılığı hak kazandığı tutar, 140 x 10,00 TL =1.400,00 TL'dir. Yukarıdaki paragraftaki hesaplamaya göre, çalışma karşılığı olmayan hafta tatili gününün ücretinin 70,00 TL olduğu ve ilgili ay için çalışma karşılığı olmadan toplam dört günlük hafta tatili ücretinin bulunduğu kabul edilirse, bu ay için ödenmesi gerekecek toplam çalışma karşılığı olmayan hafta tatili günü ücreti 70,00 TL x 4 = 280,00 TL olacaktır. 1.400,00 TL ile 280,00 TL'nin toplamı neticesinde ulaşılan 1.680,00 TL miktarı, aylık ücret miktarı olarak tespit edilmelidir.

    6. Diğer taraftan, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti gibi feshe bağlı hakların son ücret üzerinden hesaplanması gerektiği kuraldır. Ancak eldeki uyuşmazlıkta, davacının aylık maktu ücretle değil, ders saati ücreti ile çalıştığı kabul edilmiştir. Dolayısıyla, yukarıda açıklanan hesaplama yöntemine göre davacının aylık ücretinin aydan aya değişebilmesi durumu söz konusudur. Bu hâlde, kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti gibi feshe bağlı haklarda, son bir yıllık aylık ücret ortalamasının esas alınması gereklidir.

    6. Ayrıca, ilave tediye alacağının hesaplanmasında, yukarıda açıklanan çalışma karşılığı olmayan hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil günü için belirlenen günlük ücret hesap yöntemi esas alınarak Bakanlar Kurulunca tespit edilen ilave tediye ödeme tarihindeki işçinin bir günlük ücreti dikkate alınmalıdır.

    7. Somut uyuşmazlıkta, hükme esas alınan bilirkişi raporunda günlük ücret ile aylık ücrete dair kabuller ve dolayısıyla alacaklara yönelik hesaplamalar, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgulara uygun değildir. Anılan sebeple yapılacak hesaplamalarda ilke kararında açıklanan esaslar doğrultusunda ücret belirlenmeli ve dava konusu tüm alacaklar yeniden değerlendirilmeli, temyiz edenin sıfatına göre davalı yararına oluşan kazanılmış haklar da göz ardı edilmemelidir.

    8. Diğer yandan, dosyaya sunulan imzasız ücret bordrolarına göre davacının, normal çalışmasının 30 gün olarak gösterildiği, hizmet döküm cetveline göre de prim gün sayısının 30 gün olarak bildirildiği çalışma dönemlerinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Şu hâlde davacının bu şekilde tam gün esasına göre çalıştığı dönem tespit edilerek bu döneme ilişkin banka kayıtlarıyla ücret bordrolarının karşılaştırılması ve çalışılmayan hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenip ödenmediğinin tüm dosya kapsamına göre yeniden değerlendirilmesi gereklidir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

    Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

    Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    25.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi