12. Hukuk Dairesi 2014/1528 E. , 2014/3691 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 12. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 01/04/2013
NUMARASI : 2013/274-2013/245
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Dava dışı borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte şikayetçi-borçlu, icra kefili olmuş ve emekli maaşının tamamını kesilmesine muvafakat etmiş, ardından mahkemeye başvurarak haciz baskısı altında muvafakat verdiğini beyan ederek haczin kaldırılmasını talep etmiştir.
İİK.nun 38. maddesi gereğince icra dairesindeki kefaletler ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. İcra kefiline karşı (ilam niteliğindeki icra kefaletine dayanılarak) ayrı bir ilamlı icra takibi de yapılabilir. Fakat, icra kefaletinin verildiği asıl takip dosyasında takibin icra kefiline karşı yürütülmesi de mümkündür. Ancak, usulüne uygun icra kefaleti olsa dahi, hakkında takip yapılan asıl borçlu yönünden takip kesinleşmedikçe icra kefiline icra emri çıkarılamaz. Çünkü kefil hakkında yürütülecek takibin kesinleşen bir miktar için başlatılıp devam etmesi zorunludur. Bu koşullar oluştuktan sonra (icra kefili hakkında) uygulanan bir haciz sırasında adı geçenin haczedilmezlikle ilgili hakkından feragatta bulunduğu taktirde İİK.nun 83/a maddesinin tatbiki sözkonusu olur (Prof Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı Sahife 767) (Prof. Dr. Baki Kuru İcra İflas 1. Cilt Sahife 834) (HGK. 31.03.2004 tarih ve 2004/12-2002).
Yine, 17.4.2008 tarih ve 5754 Sayılı Yasanın 56.maddesi ile değişik 5510 Sayılı Yasanın 93.maddesinde; "Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88.maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez." düzenlemesine yer verilmiştir.
5510 Sayılı Yasanın 93.maddesine değişiklik getiren ve 28.2.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 Sayılı Yasanın 32/2-b maddesi gereği, "Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir." Bu yasa İİK.nun 83/a maddesine göre daha özel düzenleme içerdiğinden takibin kesinleşmiş olması şartıyla 28.02.2009 tarihi ve sonrasında artık borçlunun 5510 Sayılı Yasanın 93.maddesi kapsamındaki gelir-aylık ve ödeneklere ilişkin hacze muvafakati geçerli olacaktır.
Somut olayda 28.02.2009 tarihi sonrasında, 19.09.2012 tarihinde dava dışı borçlu hakkında başlatılan takipte, şikayetçi-borçlu tarafından bu kanuna göre haczi yasak olan emekli maaşı üzerine haciz konulmasına 02.10.2012 tarihinde muvafakat edildiği, icra emrinin 22.01.2013 tarihinde tebliğ edildiği, dava dışı borçluya da tebligatın 01.10.2012 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır. Her ne kadar şikayetçi-borçluya icra emrinin gönderildiği tarihte dava dışı borçlu hakkındaki takip kesinleşmiş ise de şikayeçi borçlu hakkındaki takip kesinleşmeden muvafakat verildiği ve haciz işleminin gerçekleştirildiği anlaşılmakla icra müdürlüğünce uygulanan haciz işlemi geçersizdir. Bu düzenleme usule değil, esasa ilişkin olup, İİK.nun 83/a maddesi karşısında özel hüküm sayılır ve öncelikle tatbik edilir. O halde yukarıdaki yasal düzenlemeye göre şikayetin tümden kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle kısmen kabulü yününde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
UE