11. Ceza Dairesi 2017/2208 E. , 2021/3286 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat
I-Sanık ... hakkında “ 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme“ suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde;
Yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek Mahkemece kabul ve takdir kılınmış olup; katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
II- "2008 takvim yılında sahte fatura düzenleme" suçundan sanık ... hakkında verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin ve sanık ... hakkında verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik sanık müdafinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde:
Sanıklara yüklenen suçun Kanun’daki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen olağanüstü dava zamanaşımının, en aleyhe kabulle 31.12.2008 olan suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekili ve sanık ... müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
III- Sanık ... hakkında "2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme" suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanık müdafinin temyiz nedenlerinin incelenmesinde:
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu‘nun 08/11/2018 tarihli 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamı ile sahte fatura düzenleme/kullanma suçlarında suça konu faturaların, 213 sayılı VUK‘nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığı anlaşıldığından tebliğnamedeki bu hususa yönelik bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
1-Sanık ... hakkında 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından açılan kamu davasında; sanık ...’nin savunmasında, ... isimli şahsın yanında fayans işleri yaptığını, bu şahsın kendisine “seni sigortalı yapacağım” diyerek birkaç evrak imzalattığını, fiilen hiçbir şekilde anılan şirkette çalışmadığını, düzenlenen sahte faturalarla bir ilgisinin olmadığını belirterek suçlamaları kabul etmemesi, suça konu faturalar üzerinde yazı ve imza incelemesi yaptırılmaması karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından;
a)Sanığın 2009 ve 2010 takvim yıllarında düzenlediği iddia olunan faturaların her takvim yılı için kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının, bu faturaları kullanan mükelleflerden veya bu mükelleflerin ve sanığın bağlı bulunduğu vergi dairesinden sorulmak suretiyle getirtilip dosya içine konulması, faturalar sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, sanık ..."ın beyanında isme geçen ...’ın açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak duruşmaya çağrılması, CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
b)Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa veya tanık ..."a ait olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
c)Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
d) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile mahkümiyet hükümleri kurulması yasaya aykırı,
2)Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.