Esas No: 2019/1358
Karar No: 2020/1686
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/1358 Esas 2020/1686 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi birleşen dosya davacısı ... ile davalılar Hazine ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi; ... mahallesinde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunun kısmi ilana çıkartıldığını, ancak dava dilekçesine ekli paftada gösterilen alanın orman sayılan yerlerden olduğu halde orman sınırları dışında bırakıldığını belirterek, bu alanın orman sınırları içine alınması ve orman niteliğiyle Hazine adına tescili isteğiyle hasımsız olarak dava açmış, daha sonra yapılan kültür arazilerinin kadastrosu sırasında dava konusu taşınmazların tespit tutanağı düzenlenip malik hanesi açık bırakılarak mahkemeye gönderilmiş, mahkemece; tutanak iktisabında zilyet olarak ismi yazılı kişi davaya dahil edilip taraf oluşturulmuştur.
... Belediye Başkanlığının aynı yer 330 ada 2 ve 313 ada 1 nolu taşınmazlar hakkında belediyenin zilyetliğinde bulunduğu iddiasıyla açtığı davalar bu dosya ile birleştirilmiş, mahkemece; davacı ... Yönetiminin davasının kabulüne ve dava konusu ... mahallesi 337 ada 6, 22, 24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32 ve 34, 354 ada 14, 333 ada 1, 2, 5, 313 ada 1, 330 ada 2, 338 ada 1, 332 ada 3 ve 330 ada 2 sayılı parsellerin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tescillerine, davacı ... başkanlığının davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi, davacı ..., davalılar ..., ..., ... mirasçıları ve ... tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 2011/17264 - 2012/4368 E.K. sayılı kararıyla "Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; davacı ... Yönetimi 30.03.2006 günlü dilekçesiyle; bölgede yapılan orman kadastrosu çalışmaları sırasında orman sınırlarının daraltıldığını belirterek dilekçeye ekli paftada gösterilen alanın, yollar ve derelerle birlikte tek orman parseli olarak birleştirilerek orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istediği halde mahkemece dava dilekçesine ekli paftaya göre dava konusu olan taşınmazlar tam olarak belirlenmemiş, yollar ve dereler hakkında hüküm kurulmamıştır. Ayrıca, dosyaya sunulan 25.06.2010 günlü orman bilirkişi raporunda taşınmazların 1960 basımlı memleket haritasında yeşil renkli ormanlık alanda kaldıkları ve orman sayılan yerlerden oldukları, 22.10.2010 günlü orman bilirkişi kurulu raporunda taşınmazların 1957 tarihli hava fotoğrafında tamamının açık alanda görüldükleri, 05.01.2011 günlü ek raporda ise, tamamının eski tarihli belgelere göre ve topraklarının orman toprağı olmaları nedeniyle orman sayılan yerlerden oldukları açıklanmasına rağmen mahkemece raporlar arasındaki çelişiler de giderilmemiştir. Eksik inceleme ve yetersiz ve çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ve bu fotoğraflardan elde edilmiş memleket haritaları, topoğrafik fotogometri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği ilgili yerlerden
getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, öncelikle fen bilirkişi tarafından dava dilekçesine ekli paftaya göre dava konusu taşınmazlar tam olarak belirlenmeli, başka parsellerinde davalı olduğu anlaşılırsa parsel tutanakları getirtilerek zilyetleri tespit edilip davaya dahil edilmeli, sunacakları deliller varsa toplanmalı, bu taşınmazlar yönünden de keşif yapılıp eylemli durumları ve konumları belirlenmeli, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ve bu fotoğraflardan elde edilmiş memleket haritaları, topoğrafik fotogometri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp taşınmazların bu belgelerde niteliğinin ne şekilde görüldüğü, taşınmazların bitki örtüsü toprak yapısı ve eğimleri belirlenmeli orijinal renkli memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde bir biri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunun çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, yollar ve derelerin de dava konusu oldukları gözetilmeli, tüm deliller birlikte değerlendirip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz ve çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve Yasaya aykırıdır.
Kabule göre de; 332 ada 3 nolu taşınmaz dava konusu olmadığı ve dosya da kadastro tutanağı bulunmadığı halde hakkında hüküm kurulmuş olması da doğru değildir.” gereğine değinilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davacı ... Yönetiminin davasının kabulüne, ... ilçesi, ... mah. 330 ada 1, 3, 331 ada 1, 332 ada 1, 333 ada 3, 337 ada 27, 33, 34 354 ada 15 parsel sayılı taşınmazlar ile bilirkişi raporunda YOL1, YOL2, YOL3, YOL 4 ve dere olarak gösterilen taşınmazların tespitlerinin iptali ile 330 ada 1 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle orman vasfıyla Hazine adına tesciline, 313 ada 1, 330 ada 2, 333 ada 1, 2, 5, 337 ada 6, 22, 24, 25, 26, 28, 29, 30, 31, 32, 338 ada 1 ve 354 ada 14 parsel sayılı taşınmazların tespitlerinin iptali ile bilirkişi raporunda orman olduğu belirtilen kısımlarının 330 ada 1 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle orman vasfıyla Hazine adına tesciline, ... ilçesi, ... mah. ... mevkii, 330 ada 1 nolu parselin toplamda 350.650,94 m² olarak orman niteliğiyle Maliye Hazinesi adına tespitine ve tapuya tesciline, bu taşınmazların kalan kısımlarının tespit gibi tesciline, birleşen 2006/118 Esas ve 2006/119 Esas sayılı dosyalarda davacı ... Başkanlığının davasının reddine karar verilmiş, hüküm birleşen davacı ... ile davalı Hazine ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmıştır.
1- 330 ada 1 ve 3 parsel, 331 ada 1 parsel, 332 ada 1 parsel, 333 ada 3 parsel, 337 ada 27, 33 ve 34 parsel, 354 ada 15 parsel sayılı taşınmazlar ile bilirkişi raporunda yol-1 yol-2 yol-3 yol-4 ve dere olarak gösterilen taşınmazlara yönelik temyiz itirazları yönünden:
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün 330 ada 1 ve 3 parsel, 331 ada 1 parsel, 332 ada 1 parsel, 333 ada 3 parsel, 337 ada 27, 33 ve 34 parsel, 354 ada 15 parsel sayılı taşınmazlar ile bilirkişi raporunda yol-1 yol-2 yol-3 yol-4 ve dere olarak gösterilen taşınmazlar yönünden onanmasına,
2- 330 ada 2 parsel sayılı taşınmazın (B) ve (D) harfli bölümleri ile 313 ada 1 parsel, 333 ada 1, 2 ve 5 parsel, 337 ada 6, 22, 24, 25, 26, 28, 29, 30, 31 ve 32 parsel, 338 ada 1 parsel ve 354 ada 14 parsel sayılı taşınmazların orman olarak tesciline karar verilen (B) harfli bölümlerine yönelik temyiz itirazarı yönünden:
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmaz bölümlerinin orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, 330 ada 2 parsel sayılı taşınmazın (B) ve (D) harfli bölümleri ile 313 ada 1 parsel, 333 ada 1, 2 ve 5 parsel, 337 ada 6, 22, 24, 25, 26, 28, 29, 30, 31 ve 32 parsel, 338 ada 1 parsel ve 354 ada 14 parsel sayılı taşınmazların orman olarak tesciline karar verilen (B) harfli bölümlerine yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine
3- 330 ada 2 parsel sayılı taşınmazın (A) ve (C) harfli bölümleri ile 313 ada 1 parsel, 333 ada 1, 2 ve 5 parsel, 337 ada 6, 22, 24, 25, 26, 28, 29, 30, 31 ve 32 parsel, 338 ada 1 parsel ve 354 ada 14 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilen (A) harfli bölümlerine yönelik temyiz itirazları yönünden:
Mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenen taşınmaz bölümlerinin tespit gibi tesciline karar verişmiş ise de, orman yönetimince kısmi ilan süresi içerisinde kadastro tespitine itiraz davası açıldığı ve bu davaya konu edilen taşınmazların tamamının davalı olduğu gözetilmeden yalnızca Orman Yönetimince dava edilen bölümleri hakkında memleket haritası ve hava fotoğrafları yönünden inceleme yapılmış, yine orman olduğu belirlenen bölümler dışında kalan yerler hakkında da 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30/2 koşulları mevcut olduğu halde gerçek hak sahibi mahkemece resen araştırılıp doğru sicil oluşturulması yoluna gidilmemiştir. Eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulamaz.
O halde mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ile 1985 - 1990 yıllarına ait hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranının açıklandığ yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
Açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşulları araştırılarak, yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı, taşınmaz bölümlerinin 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde düzenlenen orman içi açıklık olup olmayacakları da değerlendirilerek toplanacak tüm kanıtlar ile ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Kabule göre de; hüküm fıkrasının “1-2” numaralı bendinde 330 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 21.643,48 m² yüzölçümüyle tespit gibi orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş olmasına ve bu hüküm Dairemizce az yukarıda onanmasına karşın hüküm fıkrasının sonunda bu sefer 330 ada 1 parsel sayılı taşınmazın toplamda 350.650,94 m² olarak orman niteliğiyle Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1- Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle 330 ada 1 ve 3 parsel, 331 ada 1 parsel, 332 ada 1 parsel, 333 ada 3 parsel, 337 ada 27, 33 ve 34 parsel, 354 ada 15 parsel sayılı taşınmazlar ile bilirkişi raporunda yol-1 yol-2 yol-3 yol-4 ve dere olarak gösterilen taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu taşınmazlar yönünden ONANMASINA,
2- Yukarıda 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle 330 ada 2 parsel sayılı taşınmazın (B) ve (D) harfli bölümleri ile 313 ada 1 parsel, 333 ada 1, 2 ve 5 parsel, 337 ada 6, 22, 24, 25, 26, 28, 29, 30, 31 ve 32 parsel, 338 ada 1 parsel ve 354 ada 14 parsel sayılı taşınmazların orman olarak tesciline karar verilen (B) harfli bölümlerine yönelik temyiz itirazarının REDDİNE,
3- Yukarıda 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle 330 ada 2 parsel sayılı taşınmazın (A) ve (C) harfli bölümleri ile 313 ada 1 parsel, 333 ada 1, 2 ve 5 parsel, 337 ada 6, 22, 24, 25, 26, 28, 29, 30, 31 ve 32 parsel, 338 ada 1 parsel ve 354 ada 14 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilen (A) harfli bölümlerine yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu taşınmaz bölümleri yönünden BOZULMASINA, 09/06/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.