
Esas No: 2016/8757
Karar No: 2017/1396
Karar Tarihi: 09.05.2017
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/8757 Esas 2017/1396 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin ... ortağı olup halen ortaklığının devam ettiğini, noter huzurunda çekilen kur"a sonucunda müvekkiline 1 bağımsız bölümün isabet ettiğini, noter kur"a çekiliş tutanağında kendisine düşen evin anahtarının teslim edildiğini, müvekkilinin konutuna gittiğinde kendisine verilen anahtarla, kilidin değiştirilmiş olması sebebiyle eve giremediklerini, bunun üzerine tapu sicil müdürlüğünde yapılan araştırmayla sahte evrak kullanarak bir başkası adına tapuya kaydettirilerek satıldığını, bu sebeple .... Asliye Hukuk Mahkemesinde alacak ile tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, bu davaların da müvekkilinin lehine sonuçlandığını ileri sürerek, şimdilik 10.000,00 TL kira alacağının yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacı vekili tarafından dava dilekçesinde talep konusu kira alacak davası olarak gösterilmiş ise de taraflar arasında akdedilmiş bir kira sözleşmesi dolayısı ile kira ilişkisi bulunmadığı, kooperatiflere ilişkin düzenleme ticaret kanunumuzda yapılmış olup bu itibarla somut olayında ticari dava olup ticaret mahkemeleri görevli olduğu gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde talep üzerine dosyanın görevli ve yetkili (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte olan HMK"nın 115/2. maddesi uyarınca, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Bu durumda mahkemece, HMK"nın 114/1-c madde hükmü gereğince anılan yasal düzenleme göz önünde bulundurularak, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, karar tarihinde yürürlükte olmayan ve göreve ilişkin dava şartı öngörmeyen HUMK"nın göreve ilişkin 7 ve 27. madde hükümlerine uygun olarak gerekçede ve hüküm fıkrasında "mahkememizin görevsizliğine" ibarelerine yer verilmesi de hatalı olmuştur.
Ne var ki, karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, HUMK"nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi kısmen değiştirilerek ve hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hüküm fıkrasının aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın gerekçesinin kısmen değiştirilmesine, “HÜKÜM” bölümünün 1. bendinde yer alan "Mahkememizin görevsizliğine” ibaresinin çıkarılmasına ve 1. bent olarak "Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK"nın 114/1-c ve 115/2 . maddeleri uyarınca davanın usulden reddine" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 09.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.