Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/875 Esas 2014/3684 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/875
Karar No: 2014/3684
Karar Tarihi: 12.02.2014

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/875 Esas 2014/3684 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2014/875 E.  ,  2014/3684 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : Ankara 16. İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 08/11/2013
    NUMARASI : 2013/478-2013/779

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Genel haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlular vekili, usulsüz tebligat şikayetinde bulunmuş ayrıca borçlulardan F.. K.."nun taraf ehliyeti olmaması sebebiyle takibin kendisi yönünden iptalini talep etmiştir.
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise ;
    Hukuk davalarında olduğu gibi, icra takibinin taraflarının da taraf ehliyetine sahip olmaları gerekir. Dava ve takip ehliyeti, kişinin bizzat veya temsilcisi aracılığıyla bir davada veya takipte usul veya takip işlemlerini yapabilme ehliyetidir. Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip olan bütün gerçek veya tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptir. Ayırdetme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar bazı istisnai (kişiye sıkı surette bağlı haklarını kullanmada; TMK.nun 453, 462/7, 359, 455.maddelerindeki) hallerde dava ve takip ehliyetine sahiptirler. Bu durumlar dışında ayırdetme gücüne sahip küçükler ve kısıtlıların dava ve takip ehliyetleri yoktur. Taraf ehliyeti olmayanların talebi üzerine veya taraf ehliyeti olmayanlara karşı başlamış veya devam edilmiş icra takipleri ve takip işlemleri geçersizdir. Anılan kişiler, istisnai haller dışındaki dava ve takiplerde kanuni temsilcileri tarafından temsil olunurlar.
    Somut olayda, hakkında takip yapılan F.. K.."nun takip tarihi itibariyle 18 yaşından küçük olduğu ve taraf ehliyeti bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu husus yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre kamu düzenine ilişkin olduğundan her zaman (süresiz) şikayet yolu ile ileri sürülebilir. İcra müdürü ve icra mahkemesi bu işlemlerin geçersizliğini kendiliğinden (re"sen) gözetmelidir.
    O halde mahkemece takibin F.. K.. yönünden iptali gerekirken bu hususta herhangi bir karar verilmemiş olması isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlu F.. K.. yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), sair temyiz itirazlarının reddine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.