
Esas No: 2022/5792
Karar No: 2022/6525
Karar Tarihi: 25.05.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5792 Esas 2022/6525 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/5792 E. , 2022/6525 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 3. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İTİRAZIN İPTALİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... 4. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Şirketin ... İl Müdürlüğü hizmet alanı içerisinde yüklenicilere yaptırılan şehir içi telefon şebekesi yer altı boru kanal işlerinde tespit edilen aksaklıklar ve usulsüzlükler dolayısıyla yapılan soruşturma sonunda düzenlenen müfettiş raporlarına dayanılarak davalı borçlular aleyhine ilamsız icra takipleri başlatıldığı ve borçluların itirazı ile bu takiplerin durdurulduğunu, yapılan itirazların haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, borçlular hakkında söz konusu borca ilişkin olarak hizmet sebebiyle görevi kötüye kullanmak ve evrakta sahtecilik suçlamasıyla kamu davası açıldığını ve davanın hâlen sürdüğünü, borçluların itirazının hiçbir kanuni dayanağı olmadığını ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve % 40 icra inkâr tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... cevap dilekçesinde; haksız ve kötü niyetli olarak hakkında icra takibi başlatıldığını savunarak davanın reddi ile davacının alacağın % 40'ından aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
2. Davalı ... cevap dilekçesinde; müteahhit firmalara yaptırılan büz ve briketlerin imalinde kullanılan kum ve çakıllar ile kırma taş ocaklarının belirlenmesine ait heyetlerin varsa zararlardan sorumlu olduklarını, ancak davacı Kurumun zararının söz konusu olmadığını, kum ve çakıl ocaklarının belirlenmesinde heyetlerin üzerine düşen sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirdiklerini, bir zarara sebebiyet vermediklerini savunarak davanın reddi ile haksız ve kötüniyetli olarak aleyhine icra takibi yapan davacının dava/takip konusu alacağın % 40'ından aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
3. Davalılar ..., ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkillerinin zarardan dolayı sorumluluklarının bulunmadığını ve talep konusu alacağın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamına göre 1997 yılı Ağustos ayı ila 1999 yılı Şubat ayı arasındaki dönemde oluşturulan heyetin daha yakın mesafede olan Ege mıcır ocağı yerine daha uzakta olan Kabakçıtepe kum ve çakıl ocağını seçmesi nedeniyle getirilen malzemelerin nakliyesi ve akaryakıt masrafı için yüklenici firmalara yüksek miktarda ödeme yapılmak zorunda kalındığı ve davalılarca davaya konu Kurum zararına neden olunduğu davacı tarafından ileri sürülmüş ise de dosya içeriği ve alınan bilirkişi raporuna göre davalıların zararın oluşmasında kusurlarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalıların yüklenici firmalara, kum, çakıl ve akaryakıt farkı alarak fazladan ödeme yaptıkları gerekçesiyle haklarında icra takibi yapıldığını ve suç duyurusunda bulunulduğunu, ceza yargılamasında ... 2. Ağır Ceza Mahkemesince bir kısım davalılar hakkında zamanaşımı nedeniyle düşme ve beraat kararı verildiğini, Mahkemece bu kararın dayanak olarak gösterilmesinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 74 üncü maddesi kapsamında hatalı olduğunu, hukuk hâkiminin ceza hâkiminin kararı ile bağlı olmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı ve eksik düzenlendiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosyada mevcut bilirkişi heyet raporu da dikkate alındığında davalıların nakliye ve akaryakıt fiyatları arasında oluşan fark nedeniyle gerçekleşen zarardan sorumlu olduklarının davacı tarafından kanıtlanmadığı, İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde hatalı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, müvekkil Kurumun hak kaybı gözetilmeksizin davanın esastan reddinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, kararın tamamıyla eksik incelemeye dayalı olarak verildiğinden kabulünün mümkün olmadığını, davalıların kusur ve ihmalinden kaynaklı olarak zararın oluştuğunu ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava konusu Kurum zararından davalıların sorumlu olup olmadıkları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Kanun'un 74, 396 ve 400 üncü maddeleri.
2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 67 nci maddesi.
3. Değerlendirme
Yukarıda yapılan açıklamalar ile dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, kum ve çakıl ocağı seçimi nedeniyle nakliye ve akaryakıt fiyat farkından oluşan zararın meydana gelmesinde davalıların sorumlu olduklarının davacı tarafından kanıtlanmadığı, davalıların kusurundan kaynaklı bir zararın bulunmadığı ve uyuşmazlığa ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı ve kararın gerekçesinin yerinde olduğu anlaşılmakla davacı tarafın temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.