22. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/30046 Karar No: 2013/936
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/30046 Esas 2013/936 Karar Sayılı İlamı
22. Hukuk Dairesi 2012/30046 E. , 2013/936 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; müvekkilinin davalı işyerinde 01.01.2008 tarihinden 19.01.2011 tarihleri arasında çalıştığını, davalı işveren tarafından fabrikada genel müdür yardımcısı kadrosunun lağvedilmesinin gerekçe gösterilerek iş sözleşmesinin feshedildiğini, yapılan feshin haksız olduğunu beyanla müvekkilinin işe iadesine, işe iade yönünde kararın kesinleşmesinden itibaren kanuni sürede başvuru halinde ödenecek çalıştırılmayan dört aylık ücret ve diğer hakların tahsilini, kanuni süredeki başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde ödenecek iş güvencesi tazminatının sekiz aylık ücret tutarı olarak belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; davacının müvekkili şirkette üst düzeyde işveren vekili olduğunu, iş sözleşmesinin iş organizasyonu çerçevesindeki değişiklikler sebebiyle tamamen objektif kıstaslara dayanılarak feshedildiğini, hem bu sebeple hem üst düzey işveren vekili olması sebebiyle 4857 sayılı İş Kanunu"nun 19.,20.,21. maddelerinden yararlanamayacağını beyanla davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararı davalı vekilince temyiz edilmiştir. 4857 sayılı Kanun"un 18. maddesi uyarınca işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi işçinin işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları veya işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekili konumunda bulunmaması gerekir. İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekilleri herşeyden önce, işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekilleri ile yardımcıları olduğuna göre, işletmenin tümünü yöneten genel müdürler ile yardımcıları iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacaktır. Somut olayda, davacının davalı şirkette şirketin Ana Yönetim Kurulu Başkan ve üyelerinden hemen sonra, B gurubu imza yetkisine ve Genel Müdür yardımcısı sıfatına sahip olduğu anlaşılmaktadır. Davacı fesih tarihi itibari ile işveren vekili yardımcısı olduğundan iş güvencesi hükümlerinden yararlanamaz. Davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalıdır . Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile; 1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA, 2-Davanın REDDİNE, 3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 71,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, 5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.320,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-Taraflarca yatırılan temyiz harcının istek halinde kendisine iadesine, kesin olarak oy birliğiyle 25.01.2013 tarihinde karar verildi.