1. Hukuk Dairesi 2018/4275 E. , 2020/4934 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinafı üzerine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından istinaf talebinin kısmen kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir.
Davacı, ölmeden önce mal varlığını çocukları arasında paylaştırmak istediğini, davalı oğlu Halit dışındaki çocuklarına bir miktar mal verdiğini, davalıya da miras hissesinden fazla olarak dükkan ve arsalar verdiğini, maliki olduğu 1873 ada ve 5 parsel sayılı taşınmazını ise kendisi için uhdesinde bıraktığını, davalı oğlunun çekişme konusu taşınmazı devretmesi halinde kendisine ve eşine ölünceye kadar bakacağını, kendisinin ve eşinin ölümü halinde ise taşınmazı kardeşlerine miras paylarına göre dağıtacağını taahhüt ettiğini, ancak tapu kaydının devrinden sonra davalının hiçbir sözünü tutmadığını ileri sürerek rücu nedeniyle tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinafı üzerine...Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından istinaf talebinin kısmen kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davanın 10.000,00 TL değer gösterilmek suretiyle açıldığı ve yargılama sırasında çekişmeli taşınmazın değeri keşfen saptanmadan sonuca gidildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 16. maddesi uyarınca, gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda dava değerinin gayrimenkulün değerine göre belirleneceği öngörülmüştür. Dava değerinin belirlenmesinde taşınmazın dava tarihindeki keşfen saptanacak gerçek değerinin esas alınacağı kuşkusuzdur.
Aynı Yasanın 30. maddesi ise “Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılıyorsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 409. maddesinde (HMK 150) gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.” şeklinde, 32. maddesi ise; “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Harçlar Kanunu’nun uygulanması, kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle hakim tarafından re’sen gözetilmesi gereken bir husustur.
Hal böyle olunca, uzman bilirkişiler aracılığı ile mahalinde keşif yapılarak dava değerinin yöntemince belirlenmesi ile Harçlar Kanunu’nun 30. ve 32. maddeleri uyarınca harcın tamamlattırılması, harcın tamamlanması halinde ise dosya kapsamındaki delillerle işin esasının değerlendirilmesi ile hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacı vekilinin değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371/1-a maddesi uyarınca Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının BOZULMASINA, HMK’nin 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.