556 sayılı KHK"ya muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/22214 Esas 2021/12345 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/22214
Karar No: 2021/12345
Karar Tarihi: 12.10.2021

556 sayılı KHK"ya muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/22214 Esas 2021/12345 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, tescilli markalara sahip başka bir firmaya ait taklit ürünleri satmakla suçlanmıştır. Davanın açılmasının ardından marka sahibi olan firma, şikayet hakkını kullanarak suçlamalarda bulunmuştur. Ancak, vekil tarafından ibraz edilen vekaletname, sadece bir gümrük davasını takip etmekle sınırlı olduğu için firma, sanık hakkında şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir şikayet hakkına sahip değildir. Bu nedenle, mahkeme davanın düşürülmesine karar vermiştir. Kararda, marka hakkına tecavüz suçlarında şikayet hakkının yalnızca marka sahibine ait olduğu belirtilmiş ve şikayet tarihi itibariyle vekilin yetkisinin belgelenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanuna aykırı olan kararın, 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 61/A-1 maddesi uyarınca BOZULMASINA karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 61/A-1 maddesi (soruşturma ve kovuşturma şikayete tabi suçlar)
- Türk Patent ve Marka Kurumu'nun tescil edilen markalara sahip gerçek veya tüzel kişilerin şikayet hakkına sahip olduğu ilkesi
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 71-83. maddeleri (vekaletnamenin şekil şartları)
- 1412 sayılı
7. Ceza Dairesi         2021/22214 E.  ,  2021/12345 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 556 sayılı KHK"ya muhalefet
    HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    Suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesinde düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikayete tabi olup, katılan ... ... ... Ltd. firmasının şikayeti üzerine, sanığa ait işyerinde yapılan aramada üzerlerinde katılan firma adına tescilli markaların bulunduğu taklit ürünlerin satışa arz edilmiş halde ele geçirildiği iddiası ile sanık hakkında Marka Hakkına Tecavüz suçundan kamu davası açılmışsa da;
    Marka hakkına tecavüz suçlarında şikâyet hakkı, münhasıran marka sahibine ait olup, tescilli markanın sahibi olan ve marka korumasından doğan hakları tecavüze uğrayan gerçek veya tüzel kişiler şikâyetçi olabilir.
    Diğer bir ifade ile şikâyet hakkını kullanacak marka sahibi Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tutulan marka sicilinde, adına markanın tescil edildiği gerçek veya tüzel kişidir.
    Şikâyet hakkı şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan bu hakkın başkaları tarafından kullanılması mümkün değildir.
    Hak sahibi kişiler şikâyet tarihinde, şikâyette bulunma yetkisini veren vekâletname bulunmak koşulu ile avukatları vasıtasıyla da şikâyette bulunabilir. Davaya vekâlet konusu 6100 sayılı HMK’nin 71-83. maddelerinde düzenlenmiş olup, hem HMK’da hem de Türk Borçlar Kanununda vekâletnamelerin herhangi bir şekil şartına bağlı olmadığı kabul edilmiştir. Şikâyet hakkını kullanma konusunda asıl olanın vekâlet verenin iradesi olduğu yönündeki ilke ışığında somut olaya gelince;
    Dosya içerisinde mevcut olan ve ... ... ... Ltd. şirketinin yetkilisi tarafından ... irtibat bürosu yetkilisi ...’e verilen asıl vekaletnamenin içeriğinde “Bir gümrük davasını ya da diğer davaları takip etme anlaşması vaka bazında mektup, telefaks veya e-posta iletişimi ile yapılacaktır.” şeklindeki kısıtlamanın bulunması ve Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 08/06/2021 tarihli tevdii kararına rağmen, katılan firma vekilinin; sanık hakkında şikâyet hakkının kullanılması amacıyla ve şikâyet tarihini kapsar şekilde marka sahibi firma yetkilisi tarafından kendilerine verilmiş izin içeren mektup, telefaks veya elektronik posta iletisi aslını veya tercümesinin onaylı örneklerini dosyaya ibraz edemediği anlaşıldığından, marka sahibi firmanın sanık hakkında şikayet tarihi itibarıyla hukuken geçerli bir şikâyetinin bulunmadığı gözetilmeden, davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.