Esas No: 2022/5336
Karar No: 2022/6649
Karar Tarihi: 26.05.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5336 Esas 2022/6649 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı şirkette yurt dışı şantiyelerinde çalıştığını ve hak ettiği ücretlerin ödenmediğini iddia ederek dava açmıştır. İlk Derece Mahkemesi, delillere ve bilirkişi raporlarına dayanarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Davalı vekili ise davacının çalışanı olmadığını ve talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini istemiştir. İlk Derece Mahkemesi kararına davalı vekili tarafından istinaf başvurusu yapılmıştır ancak istinaf reddedilmiştir. Daha sonra ise davalı tarafından yapılan temyiz başvurusu sonuçlanmıştır ve Daire, belirli temyiz itirazları yerinde görülmemekle birlikte bazı imzalı ücret bordrolarının ödeme belgesi ve borcu söndüren nitelikte belge mahiyetinde kabul edilerek mahkemece yeniden karar verilmesi gerektiğine hükmetmiştir. İlk Derece Mahkemesi bozma kararına uyarak davacının talep ettiği alacakların bir kısmını kabul etmiştir. Davalı vekili ise temyiz başvurusunda bulunarak dava dosyasının yeniden incelenmesini talep etmiştir. Daire, dosya içeriğine göre uyuşmazlık konusunun denetimi ve hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik görülmediği sonucuna vararak, İş Kanunu'nun ilgili maddelerine atıfta bulunmuş ve temyiz
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece ... Bölge Adliye Mahkemesi 29. Hukuk Dairesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Şirketin yurt dışı şantiyelerinde ince işler kalfası olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğini, işyerinde fazla çalışma yapıldığını, hafta tatilinde ve genel tatillerde çalışmaya devam edildiğini, ancak bu çalışmaların karşılığında hak edilen ücret alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile prim alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili Şirket bünyesinde çalışmasının bulunmadığını, talep edilen ücret miktarının fahiş olduğunu ve talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 11.10.2018 tarihli ve 2016/1691 Esas, 2018/425 Karar sayılı kararıyla toplanan delillere ve aldırılan bilirkişi kök ve ek raporlarına dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 29. İş Mahkemesinin 01.12.2020 tarihli ve 2020/413 Esas, 2020/506 Karar sayılı kararıyla kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre hükmün usul ve kanuna uygun olduğu sonucuna varılarak davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 22.02.2021 tarihli ve 2021/910 Esas, 2021/4473 Karar sayılı kararıyla diğer temyiz itirazları yerinde görülmeyerek, davalı tarafça ilk kez temyiz aşamasında sunulmuş olan bir kısım imzalı ücret bordrolarının ödeme belgesi ve borcu söndüren nitelikte belge mahiyetinde kabul edilerek söz konusu belgelere karşı davacı işçinin diyeceklerinin sorulması ve dosya kapsamındaki tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirilerek sonucuna göre talep konusu alacaklar hakkında yeniden bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği davalı işveren tarafından ispat edilemediğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, işyerinin yurt dışında olması, yapılan iş, tutarlı beyanlar dikkate alınarak tanık beyanlarına göre davacının fazla çalışma alacağı bulunduğu, iki haftada bir hafta tatili kullandığı ve davacının yılbaşı ve dinî bayramlar dışındaki ulusal bayram ve genel tatillerde çalıştığı kabul edilerek davalı işveren tarafından davacıya ödendiği ispatlanan fazla çalışma ücreti ile hafta tatili ücreti ödemelerinin mahsup edildiği, tanık beyanlarına itibar edilmesi nedeniyle fazla çalışma ücreti , hafta tatili ücreti ve ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarından yapılan indirim oranının takdiren %30 olarak uygulandığı, davacı prim alacağı talebinde bulunmuş ise de bu alacağın varlığını ispat edemediği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacı işçinin müvekkili Şirket çalışanı olmadığını, bu sebeple müvekkiline husumet yönetilemeyeceğini, organik bağ kavramından yola çıkılarak tesis edilen hükmün hatalı olduğunu, Türk hukukunun uygulanamayacağını, Rusya’da faaliyet gösteren, Rusya hukukuna ve kanunlarına tabi Şirket aleyhinde Türkiye’de dava ikame edilmesi ve yargılama yapılmasının milletlerarası özel hukuk kurallarına da aykırı olduğunu, davacının hizmet süresinin ve giydirilmiş ücretinin hatalı tespit edildiğini, davacının çalışmalarının yurt dışında geçtiği hususları göz önüne alındığında net ücretin brüt ücrete çevrilmesinin hukuka aykırı olduğunu, belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçi lehine kıdem ve ihbar tazminatına hükmedilemeyeceğini, davacının yapmış olduğu fazla çalışmaların, hafta tatili çalışmalarının ve ulusal bayram ve genel tatil çalışmalarının karşılığı ücretlerin bordrosuna yansıtılarak ödendiğini, davacının ödenmemiş alacağı bulunmadığını, husumetli tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğini ve Mahkemece uygulanan indirim oranının yeterli olmadığını ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın kapsamı ve mahiyetine göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, işverence sunulan ödeme belgesi mahiyetindeki imzalı ücret bordrolarına göre bir kısım alacağın ödenip ödenmediği ve buna göre Mahkemece kurulan hükmün bozmaya uygun olup olmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4875 sayılı İş Kanunu'nun 18, 19, 20 ve 25 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Dairemizin yerleşik kararlarında da belirtildiği gibi bozulan karar, sonradan verilen kararın eki niteliğinde değildir. Hüküm bozulmakla tamamen ortadan kalkar. Hükmün bozulması üzerine mahkemece, davacının talep ettiği tüm alacaklarla ilgili kabul veya ret yönünde yeniden hüküm kurulmalıdır.
2. Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtayın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalan bölümleri hakkında da yeni bir karar veremez. Bozmaya uyulmakla bozma lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğmuş olur. Hükmün bir kısmının bozma kapsamı dışında bırakılmasının amacı bu kısımların doğru olduğunu belirlemek, bozmanın sınırlarını çizmek ve bu şekilde usuli kazanılmış hakları oluşturup korumaktır. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.
3. Mahkemece, bozma sonrası kurulan hükmün yukarıda yapılan açıklamalara uygun olduğu, bozmaya konu hususlar yönünden bozma gereklerinin de yerine getirildiği anlaşılmıştır.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Uyulan bozma kararı gereğince tesis edilmiş İlk Derece Mahkemesi kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik olmamasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmamasına göre yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.