Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/4966
Karar No: 2022/6666
Karar Tarihi: 26.05.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/4966 Esas 2022/6666 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/4966 E.  ,  2022/6666 K.

    "İçtihat Metni"


    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 5. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : SENDİKA YÖNETİM KURULU KARARININ İPTALİ

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 1. İş Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sendika yönetim kurulu kararının iptali ile sendika disiplin kurulu kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının başvurusunun esastan reddine, davalının başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Sendika tarafından alınan ve dava konusu edilen kararların açıkça kanuna ve Sendika Tüzüğü'ne aykırı olması, davalı Sendika Genel Merkezinin hukuk tanımazlığının açık bir göstergesi olduğunu, yetki ve usulde paralellik ilkesi ve Tüzük gereğince 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu'nun (4688 sayılı Kanun) 18 inci maddesi uyarınca aylıksız izne ayrılmak isteyen şube yönetim kurulu üyeleri, yazılı talepleri üzerine alınan şube yönetim kurulu kararıyla genel merkeze başvurmaları halinde merkez yönetim kurulu kararı ile aylıksız izne ayrıldıklarından, aynı işlem silsilesi olmadan davalı Sendika Merkez Yönetim Kurulunun toplanarak “aylıksız izni sonlandırma” kararı alma yetkisinin bulunmadığını,...-Sen ... 1 Nolu Şube Başkanı olan müvekkilinin 14.10.2019 tarihi itibarıyla şube başkanlığı görevinden istifa etmemiş olduğunun tespiti ve müvekkilinin geçerli bir istifa dilekçesi olmamasına karşın davalı Sendika Merkez Yönetim Kurulunca müvekkilinin istifa dilekçesinin kabul edilmiş olduğuna dair alınan 14.10.2019 tarih ve 129 sayılı kararın da kanun ve tüzüğe aykırı olduğunu, gerek 4688 sayılı Kanun gerekse Sendika Tüzüğü gereğince üyelikten çıkarma yetkisi Genel Kurula ait olduğundan Merkez Yönetim Kurulunun yetki gaspı yaparak müvekkilinin üyelikten çıkarılmasına karar verdiğini, Merkez Disiplin Kurulunca müvekkilinin sendika üyeliğinden çıkarılmasına ilişkin verilen kararın öncelikle usulsüz ve yetki gaspı ile alındığından bu yönüyle iptal edilmesi gerektiğini, Tüzük gereğince şube açmak yetkisinin Genel Kurul tarafından Merkez Yönetim Kuruluna verilebilen bir yetki olduğunu, Merkez Yönetim Kurulunun böyle bir yetkisi olsa da bu yetkisini kullanırken seçimle iş başına gelmiş ve üyeler tarafından seçilmiş Yönetim Kurulunun ve Başkanın hiçe sayılmasının mümkün olmadığını, bu durumun en temel demokratik kurallara açıkça aykırı olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davalı Sendika ... 1 nolu Şube Başkanı iken Merkez Yönetim Kurulunca alınan 14.10.2019 tarih ve 128 sayılı kararla 4688 sayılı Kanun gereğince müvekkilinin aylıksız izninin 14.10.2019 tarihi itibarıyla sonlandırılmasına yönelik kararın iptaline,...-Sen ... 1 nolu Şube Başkanı olan müvekkilinin 14.10.2019 tarihi itibarıyla şube başkanlığı görevinden istifa etmemiş olduğunun tespitine, müvekkilinin geçerli bir istifa dilekçesi olmamasına karşın davalı Sendika Merkez Yönetim Kurulunca müvekkilinin istifa dilekçesinin kabul edilmiş olduğuna dair alınan hukuka aykırı 14.10.2019 tarih ve 129 sayılı kararın iptaline, davalı Sendika Merkez Disiplin Kurulu tarafından verilen bila tarih ve 04.11.2019 tarihli üyelikten çıkarma kararının iptaline, davalı Sendika Merkez Yönetim Kurulunca alınan 30.10.2019 tarih ve 139 sayılı kararla,...-Sen ... 3 nolu Şubesinin açılması ve...-Sen ... 1 nolu Şubesinin yetki alanında olan ve en fazla üyeye sahip ... Merkez... ve ... ilçeleri ile Mustafakemalpaşa ve Karacabey ilçelerinin yeni açılan...-Sen ... 3 nolu Şubesine bağlanmasına dair kararın iptaline,...-Sen ... 1 nolu Şubesinin kapatılmasına dair 04.11.2019 tarih ve 141 sayılı Genel Merkez Yönetim Kurulu kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının asılsız iddiaları hakkında müvekkili Sendika tarafından yasal süreç başlatıldığını, davacının görevinden istifa etme isteği üzerine istifanın kabul edildiği ve aylıksız izninin iptal edildiğini, davacının kendi el yazısıyla müvekkili Sendikaya dilekçeler göndermesi üzerine, dilekçelerin 14.10.2019 tarihinde kayıt altına alındığını, davacının sağlık sorunları nedeniyle istifaya yönelik irade beyanını ortaya koyduğunu ve 14.10.2019 tarihinde istifasının kabul edildiğini, dilekçelerin baskı altında alındığı iddiasının ispatının davacıya ait olduğunu, davacı hakkında Merkez Disiplin Kurulu tarafından üyelikten çıkarılma teklifinde bulunulduğunu, Sendika Genel Merkezinin üyelikten çıkarılma ile davacıyı tecziye etse de bu kararın ilk Genel Kurulda görüşmek zorunda olduğunu ve ilk Merkez Genel Kurulunda bu konunun görüşüleceğini ve nihai kararın verileceğini, bu nedenle hukuki kesinliği olan somut bir vakıa bulunmadığını, bu sebeple bu kararın iptalinin istenmesinde hukuki bir yararın olmadığını, Merkez Yönetim Kurulunca alınan 30.10.2019 tarihli karar ile ... 3 nolu Şubesinin açılması ve ...'nın en büyük iki merkez ilçesinin bu Şubeye bağlanmasına ve ... 1 nolu Şubesinin kapatılması kararının iptali talebinde davacının istifası nedeniyle kapatılan ... 1 nolu Şube başkanı hatta Yönetim Kurulu üyesi olmadığı bu nedenle Şubenin kapatılmasında bir menfaat ihlalinin bulunmadığı, bu konuda dava açma ehliyetinin de bulunmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle: “...Mahkememizce, davacının 23/10/2019 tarihinde sağlık sorunları nedeniyle, şube başkanlığı görevinden ayrılma isteğine ilişkin davacı tarafın şube başkanı olarak verdiği dilekçesinin söz konusu tarihin öncesindeki, bir tarih olan 14/10/2019 tarihinde işleme konularak, söz konusu tarih öncesi şartları oluşmadan vazgeçilme imkanı da bulunan davacının, bizzat ve müvekkili vasıtası ile de söz konusu istifa dilekçesinin, 17/10/2019 tarihinde fiilen işleme konulmayarak, geçersiz sayılması doğrultusunda, noter vasıtalı talepte bulunmuş olmasına rağmen, davalı Sendika Genel Merkez Yönetim Kurulunca, söz konusu istifa dilekçesinin işleme konularak, 14/10/2019 tarih ve 128 nolu aylıksız izin hakkının sonlandırılmasına ilişkin alınan 128 nolu, aynı tarihli şube başkanlığından istifasının kabulüne dair kararın ve de Genel Kurul'ca tasdiki ile karar alınması gereken ancak, yakın tarihte Genel Kurul'un toplantıya çağrılmayan ve olağan Genel Kurul'a da uzun süre olmasına rağmen, üyelikten çıkarmaya dair alınan, kararın yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Davalı Sendika Merkez Yönetim Kurulu'nca kendisine yetki verilmesine rağmen, davalı sendikanın diğer şubeler yanındaki üye sayısı dikkate alındığında, davalı sendikanın öncelikle şube sayısını arttırıp, devamen davacının başkanlığını yaptığı 1 Nolu Şube'nin de 3 Nolu Şube'ye bağlanarak kapatılmasında, davalı tarafça sendika Tüzüğünce belirlenen, sendika yararına somut objektif sebepler ortaya konulmaması, aslında söz konusu şube 1 Nolu Şube'nin ve de başkanının sendikal faaliyetlerinin ortadan kaldırmaya yönelik bir eylem ve işlem olarak görülmekle, bu işleme dair alınan kararın da iptali gerektiği kanaatine varılmıştır...” gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu kararların iptaline karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçelerinin 4 ve 5 nolu bentlerindeki taleplerinin sarih şekilde karşılanması ve hükmün infazında tereddüde mahal verilmemesi adına “Davalı sendika Merkez Yönetim Kurulunca alınan 30.10.2019 tarih ve 139 sayılı kararla,...-Sen ... 3 Nolu Şubesinin açılması ve müvekkilin başkanı olduğu...-Sen ... 1 Nolu Şubesinin yetki alanında olan ve en fazla üyeye sahip ... Merkez... ve ... , ..., Mustafakemalpaşa ve Karacabey ilçelerinin ve Uludağ Üniversitesi'nin yeni açılan...-Sen ... 3 Nolu Şubesine bağlanmasına dair kararın iptaline” veya gerekçeli kararın (d) bendine 30.10.2019 tarihli 139 sayılı davalı Sendika tarafından 1 nolu Şubeden alınan ve 3 nolu Şubeye bağlanan ilçelerin iptaline şeklinde hüküm kurulması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

    2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Mahkemece hem usul hem de esas yönünden yeterli inceleme ve değerlendirme yapılmayarak eksik gerekçe ve çelişkili bilirkişi raporlarına rağmen aleyhe olan bilirkişi raporu üzerinden gerekçesiz bir şekilde hüküm kurulduğunu, Türkiye'nin en büyük memur sendikalarından olan müvekkili Sendikanın 312 delegesi bulunduğunu, yüz kızartıcı fiiler işlediği iddia edilen davacının kişisel hırslarının kocaman bir camiayı yeterince tedirgin etmiş olduğunu, davacının öğrencisi ile yaşadığı iddia edilen ilişkinin sosyal medyada ayyuka çıkmasının ardından davacının 17.06.2021 tarihli 3 üncü celsede de beyan ettiği gibi “o anki durum” nedeniyle Sendikadaki görevlerinden istifa ettiğini kabul ettiğini, müvekkili Sendikaya gönderilen istifa dilekçelerinde neden ileri bir tarih verdiğinin davacının istifadan vazgeçtiğini bildir noter ihtarı ve daha sonra dava açması ile anlaşılmış olduğunu, irade fesadına uğrayan tarafın davacı değil müvekkili Sendika olduğunu, davacı tarafın yaşanılan bu vahim olay neticesinde kendi iradesi ile ıslak imzalı istifa dilekçelerinin 14.10.2019 tarihinde müvekkili Sendikanın kayıtlarına girmiş olduğunu, davacının sendikacılık görevini sağlık sorunları nedeni ile yürütmek istemediği yönündeki irade beyanını açık bir şekilde ortaya koyduğunu, müvekkili Sendikanın da bu irade beyanı doğrultusunda işlem tesis ettiğini ve 14.10.2019 tarih 129 sayılı karar ile istifasının kabulüne ve 14.10.2019 tarih, 128 sayılı kararla aylıksız iznin iptaline karar verilmiş olduğunu, bu anlamda Yönetim Kurulu kararının sadece davacının irade beyanın tespiti anlamına geldiğini, davacı tarafın 16.07.2020 tarihli celsedeki ifadesiyle tehdit ya da baskı ile istifaya zorlandığı iddiasını yine kendi beyanları ile çürütmüş olduğunu, istifa beyanının yenilik doğuran bir hak olduğunu ve bir defa kullanmakla tükendiğini, şarta ve süreye bağlı olarak kullanılamayacağını, davacının öğrenim durumu itibarıyla imzaladığı ve mahkeme huzurunda kabul ettiği istifa dilekçesinin mahiyetini, doğuracağı sonuçları takdir ve tayin edebilecek durumda olduğunu, davacının Sendikadaki görevinden istifa etmiş ve dolayısıyla aylıksız izninin de sona erdirilmiş olduğunu, müvekkili Sendikanın 04.11.2019 tarih ve 141 sayılı kararının sadece ... 1 nolu Şubenin 400 üye sayısının altında kalması nedeniyle kapatılmasına ilişkin olduğunu, ... 1 nolu Şubenin ... 3 nolu Şubeye bağlanmasına ilişkin olmadığını, ... 3 nolu Şubenin kurulması ile birlikte ... 1 nolu Şubeye bağlı bazı ilçelerin ... 3 nolu Şubenin görev alanına girmiş olduğunu, müvekkili Sendikanın 30.10.2019 tarih ve 139 sayılı kararının ... 3 nolu Şubenin kurulmasına ilişkin olduğunu, ... 1 nolu Şubenin ... 3 nolu Şubeye bağlanmasına ilişkin verilmiş bir Yönetim Kurulu kararı bulunmadığını, davaya konu edilmemiş bir Yönetim Kurulu kararının Mahkeme tarafından hüküm altına alınmış olduğunu, davacının öğrencisi ile gayri ahlaki bir ilişkisinin olduğu yönündeki iddiaların ve bu olay nedeni ile davacının öğrencisinin yakınları tarafından darp edildiği haberlerinin duyulmasının Şube Yönetim Kurulu üyeleri arasında da rahatsızlık meydana getirdiğini, ... 1 nolu Şubenin Yönetim Kurulu üyelerinden 5 asil üye ile 1 yedek üyenin bu nedenle istifa etmiş olduğunu, davacı hakkında Merkez Disiplin Kurulu tarafından üyelikten çıkarma teklifinde bulunulmuş olup verilen kararın sadece teklif niteliğinde olduğunu, ilk Merkez Genel Kurulunda bu konunun görüşülerek nihai kararın verileceğini, dosyada yer alan Prof. Dr. ... Başbuğ ve Prof. Dr. Mehmet Özdamar uzman görüşünün de değerlendirmeye alınmamış olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile özetle;
    “...davacı ...’ün, 2017 yılı Kasım ayında...-Sen ... 1 nolu şube başkanı olduğu, davalı Sendika tarafından davacının 23/10/209 tarihli şube başkanlığı görevinden ve 14/06/2019 tarihli şube başkan yardımcılığı görevinden ayrılmak istediğine ilişkin olarak beyanlarını içeren el yazılı ve davacının imzasını havi dilekçelerin sunulduğu, davacı tarafça bu dilekçelerin baskı altında alındığı iddia edilmiş ise de davacı asilin ... 8. İş Mahkemesi'nde 16/07/2020 tarihli celsedeki beyanında "…Bana sormuş olduğunuz 23/10/2019 tarihli dilekçe ile 14/06/2020 tarihli dilekçe tarafıma aittir. Dilekçedeki tarih değişikliğini de kendim yaptım. Bana sormuş olduğunuz dilekçelerdeki tarihlerin ileri tarihli olmasının sebebi merkez yönetim ile o an ki durumlar nedeniyle uzlaşmaya varmıştık ve ben başkanlıktan çekilip başkan yardımcısı olarak göreve devam edecektim. Bu şekilde ücretsiz izin hakkım devam edecekti. 14/06/2020 tarihinde ise başkan yardımcılığı görevinden ayrılacaktım. Bu şekilde konuştuktan sonra ben de ileri tarihli dilekçeleri hazırlayıp gönderdim. Ancak daha sonra göndermiş olduğum 17/10/2019 tarihli noter ihtarı ile söz konusu dilekçelerdeki talebimden rücu ettiğimi belirtmiştim..." şeklinde beyanda bulunduğu dikkate alındığında, davacının bu yazılı irade beyanları ileri tarihli olarak düzenlenmiş ise de ıslak imzalı istifa dilekçelerinin 14.10.2019 tarihinde sendikanın kayıtlarına girmiş olduğu, davalı sendika Merkez Yönetim Kurulu tarafından 14.10.2019 tarihinde davacının şube başkanlığı görevinden istifa ettiği gerekçesiyle istifanın kabulüne ve şubeye bilgi verilmesine karar verildiği, davacı tarafından, istifa dilekçesinin iradesi fesada uğratılarak düzenlendiğinin ispat edilemediği, kaldı ki istifa beyanı niteliği itibariyle, bozucu yenilik doğuran bir hakkın kullanımı olduğundan, davalı sendikaya ulaştığı, kayıtlarına girdiği anda sonuçlarını meydana getirdiği, bu hakkın kullanılmasının davalı tarafın kabulüne bağlı olmadığı, istifa beyanın ileriye yönelik şarta ve herhangi bir kayda bağlı olmayacağı, verilen kararın tespit niteliğinde olduğu, bu durumda davacının yöneticilik sıfatının sona ermesi nedeniyle davalı sendika Merkez Yönetim Kurulunca alınan 14.10.2019 tarih ve 128 sayılı kararla davacının aylıksız izninin sona erdirilmesine ilişkin kararın yerinde olduğu, davacı tarafça davacı hakkında davalı sendika Merkez Disiplin Kurulu tarafından verilen bila tarih ve 04.11.2019 tarihli üyelikten çıkarma kararı kanun ve tüzüğe aykırı olduğu iddia edilmiş ise de 4688 sayılı yasanın 16. md. hükmü ve davalı sendika tüzüğündeki düzenlemeler dikkate alındığında; davalı Sendika Merkezi Disiplin Kurulu kararı ile davacının üyeliğinin sona erdirilemeyeceği, ilgili Merkez Disiplin Kurulu kararının, genel kurula taşınması gereken üyelikten çıkarılma teklifi niteliğinde olduğu, bu kararın ilk genel kurulda görüşülmesi ve nihai kararın verilmesi gerektiği, dolayısıyla bu kararın iptalinin istenmesinde davacının hukuki bir yararının olmadığı, davacı tarafça davalı sendika genel merkezinin ... ilinde 1 ve 2 nolu iki adet şubesi bulunmasına rağmen sadece davacının başkanlığını yapmış olduğu 1 nolu şubeye bağlı ilçelerin alınarak şubenin yasal üye sayısının altına çekilmesinin sağlandığı, akabinde ise hukuk dolaşılmak suretiyle yasal üye sayısının altına düşen 1 nolu şubenin kapatılarak 1 nolu şubeye ait olan tüm ilçelerinde 3 nolu şubeye dahil edildiği, 2 nolu şubeden 3 nolu şubeye hiçbir şekilde ilçe bazlı aktarım, üye aktarımı söz konusu olmadığı verilen kararların mevzuata aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de ... 3 nolu şubenin kurulması işleminin davalı sendika Merkez Yönetim Kurulunun yetkisinde olduğu, genel kurul tarafından verilen yetkinin kullanıldığı, zira tüzük gereği “Şube açma veya bu konuda yönetim kuruluna yetki verme, şubeleri birleştirme veya kapatma” konularında genel kurulun yetkili olduğunun hükme bağlanmış olması karşısında, genel kurul veya bu konuda yetki verdiği genel merkez yönetim kurulunun şube açma, kapatma yetkisine sahip olduğu, davalı sendika tarafından yapılan işlemlerin mevzuata uygun olduğu, davacının sözü edilen kararların iptaline karar verilmesine ilişkin taleplerinin varit olmadığı anlaşılmakla...” gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davacı vekili dava dilekçesinde belirttiği sebeplerle kararın bozulmasını talep etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Uyuşmazlık, dava konusu Sendika Yönetim Kurulu kararları ile Sendika Disiplin Kurulu kararının iptali istemine ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    1.4688 sayılı Kanun'un “Genel kurulların görevleri” kenar başlıklı 12 nci maddesinin birinci fıkrasının (h) bendi de şöyledir:
    “(Değişik: 4/4/2012-6289/9 md.) Sendika şubesi açma, şubeleri birleştirme veya kapatma; sendika şubesi açma ve başlangıçtaki kuruluş şartlarını kaybeden şubeleri kapatma konularında yönetim kuruluna yetki verme”.

    2. 4688 sayılı Kanun’un “Üyeliğin sona ermesi” kenar başlıklı 16 ncı maddesinin dördüncü fıkrası şöyledir:
    “Üyenin, sendikadan çıkarılma kararı sendika merkez genel kurulunca alınır. Çıkarma kararı, çıkarılana ve işverene yazı ile bildirilir. Çıkarma kararına karşı üye, bildirim tarihinden itibaren onbeş gün içinde görevli iş mahkemesine itiraz edebilir. Mahkeme iki ay içinde kesin karar verir. Üyelik, çıkarılma kararı kesinleşinceye kadar sürer.”

    3. 4688 sayılı Kanun’un 18 inci maddesinin dördüncü fıkrasının ilgili kısmı şöyledir:
    “Sendika veya konfederasyonu ilk genel kurula kadar sevk ve idare edecek yönetim kurulu üyeleri, genel kurulda yönetim kuruluna seçilenler ile sendika şube yönetim kurulu üyeleri seçildikleri tarihten itibaren durumlarını en geç otuz gün içinde kurumlarına yazılı olarak bildirirler. Söz konusu yöneticiler (…) sendika tüzüğünde belirtilen hükümlere göre, ayrıca yazılı talepte bulunmaları halinde bu görevleri süresince aylıksız izine ayrılırlar.”

    4. 4688 sayılı Kanun’un 18 inci maddesinin altıncı fıkrası da şöyledir:
    “Sendika şubeleri en az 400 üye ile kurulur.”

    5. Sendika Tüzüğü’nün “Merkez Genel Kurulunun Görev ve Yetkileri” kenar başlıklı 17 nci maddesinin (f) bendi ise şöyledir:
    “Sendika şubesi açma, şubeleri birleştirme veya kapatma; sendika şubesi açma ve başlangıçtaki kuruluş şartlarını kaybeden şubeleri kapatma konularında yönetim kuruluna yetki vermek”.

    6. Sendika Tüzüğü’nün “Merkez Yönetim Kurulunun Görev ve Yetkileri” kenar başlıklı 19 uncu maddesinin (ı) bendi de şöyledir:
    “Şube açmaya karar vermek, şubelerin idarî ve malî denetimini yapmak”.

    7. Sendika Tüzüğü’nün 33 üncü maddesi ise şöyledir:
    “Şubeler, Merkez Genel Kurulunun Merkez Yönetim Kuruluna verdiği yetkiye dayanılarak, en az 400 üye olmak şartıyla, merkeze bağlı olarak açılır. Şubelerin nerelerde açılacağına Merkez Yönetim Kurulu karar verir.”

    8. Sendika Tüzüğü’nün 37 nci maddesinin ilgili kısmı da şöyledir:
    “4688 sayılı kanunun 18 inci maddesi uyarınca aylıksız izne ayrılmak isteyen Şube Yönetim Kurulu üyeleri, yazılı talepleri üzerine alınan Şube Yönetim Kurulu kararıyla Genel Merkeze başvurmaları halinde Merkez Yönetim Kurulu kararı ile aylıksız izne ayrılırlar.”

    3. Değerlendirme
    1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    2. Davalı Sendika Merkez Disiplin Kurulunun 04.11.2019 tarih ve 24 sayılı kararıyla davacının “üyelikten çıkarma cezasıyla tecziyesine” karar verilmiştir. 4688 sayılı Kanun’un 16 ncı maddesinin dördüncü fıkrasında açık bir şekilde düzenlendiği üzere, üyelikten çıkarılma kararı sadece Genel Kurul tarafından verilebilir. Disiplin Kurulu kararında, davacının üyelikten çıkarılması için Genel Kurula teklifte bulunulduğuna dair bir ibare bulunmayıp, davacının üyelikten çıkarılma cezasıyla tecziyesine karar verildiği belirtildiğinden, söz konusu Disiplin Kurulu kararının iptaline karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.

    3. Dava konusu Sendika Merkez Yönetim Kurulunun 30.10.2019 tarih ve 139 sayılı kararıyla..., ..., ..., ... ... ile Uludağ Üniversitesini kapsamına alacak şekilde ... 3 nolu Şubenin kurulmasına karar verilmiştir. Dosya kapsamında karar sureti yer almamakla birlikte dava konusu Sendika Merkez Yönetim Kurulunun 04.11.2019 tarih ve 141 sayılı kararıyla da üye sayısının 400'ün altına düşmesinden dolayı...-Sen ... 1 nolu Şubesinin kapatılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.

    4. 4688 sayılı Kanun’un 12 nci maddesi ile Sendika Tüzüğünün 17 nci maddesi gereğince sendika şubesi açma, şubeleri birleştirme veya kapatma konularında yetkili organ genel kuruldur. Bununla birlikte genel kurul; sendika şubesi açma ve başlangıçtaki kuruluş şartlarını kaybeden şubeleri kapatma konularında sendika yönetim kuruluna yetki verebilir.

    5. Bölge Adliye Mahkemesince Sendika Yönetim Kurulunun 30.10.2019 tarih ve 139 sayılı kararı ile 04.11.2019 tarih ve 141 sayılı kararı bakımından davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma eksik ve hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Bu itibarla Sendika Genel Kurulu tarafından, belirtilen konularda sendika Yönetim Kuruluna yetki verilip verilmediği araştırılmalı, Sendika tarafından icra edilen son Genel Kurula ait divan tutanağı getirtilmeli, bu konudaki tüm bilgi ve belgeler Sendikadan istenilmeli ve oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi hatalıdır.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle,
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

    Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,


    Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

    26.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi