10. Ceza Dairesi 2019/1628 E. , 2019/2991 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığının, 18/04/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki kamu davasının durmasına dair İstanbul Anadolu 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/01/2019 tarihli ve 2018/209 esas, 2019/9 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 02/05/2019 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli hakkında, 14/05/2015 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süreyle tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, bu kararın 07/07/2015 tarihinde tebliğ edildiği,
2- Şüphelinin Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat ederek tedbirin infazına başladığı, ancak erteleme süresi zarfında 01/12/2017 tarihinde tekrar kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlediği iddiasıyla hakkında soruşturma başlatıldığı,
3- Bunun üzerine şüpheli hakkında TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi gereğince erteleme kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı,
4- Yapılan yargılama sonucunda, İstanbul Anadolu 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/01/2019 tarihli ve 2018/209 esas, 2019/9 sayılı kararıyla "...tedbirin infazı sırasında gerçekleştiği iddia edilen olayda sanığın savunmasının aksine mahkûmiyete yeterli delil bulunmadığı..." gerekçesiyle, “kamu davasının durmasına” ve “dava açılmasının ertelenmesi kararının devamı için dosyanın C. Başsavcılığı"na iadesine,” karar verildiği, kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/4-b maddesinde " Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması" ve 191/5. maddesinde, "(5) Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz." şeklinde düzenlemeler yer aldığı;
Somut olayda ise sanığın üzerine atılı bulunan uyuşturucu madde kullanma fiilinin kanunda suç olarak tanımlanmış olduğu, hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmiş olan sanığın denetim süresi içerisinde yeniden kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kullandığı ve bulundurduğundan bahisle açılan kamu davası neticesinde, sanığın üzerine atılı bulunan suçu işlediği sabit olmadığından bahisle kovuşturma şartının
gerçekleşmediği kabul edilmiş ise de, dosyada mevcut Adli Tıp Kurumu Başkanlığınca düzenlenen 15/02/2018 tarihli 2017/108845 sayılı rapor ile sanığın kanında uyuşturucu ve uyarıcı maddelerden olan esrar etkin maddesi THC metabolitinin bulunduğunun tespit edilmesi karşısında, sanığın eylemi bakımından işin esasına girilerek yargılamanın yapılması yerine, yazılı şekilde durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, İstanbul Anadolu 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/01/2019 tarihli ve 2018/209 esas, 2019/9 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (b) ve (c) bendlerinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında; … Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması; uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmüne yer verilmiştir.
Bununla birlikte, kanun maddesinde yer alan “erteleme süresi zarfında; … tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ve uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması” şeklindeki yargılama koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespit edilebilmesi için, Mahkemece erteleme süresi zarfında işlendiği iddia edilen suça ilişkin olarak delil değerlendirilmesi yapılması gerektiği ve bu suçtan mahkûmiyete yeterli delil bulunması halinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilen suç bakımından yargılama şartının gerçekleşmiş olacağı,
Somut olayda ise, her ne kadar sanığın erteleme süresi zarfında işlediği iddia edilen suç bakımından soruşturma aşamasında yapılan idrar tahlilinde Adli Tıp Kurumunun 15/02/2018 tarihli raporuna göre esrar kullandığı tespit edilmiş ise de, Mahkemece delillerin değerlendirilmesinde hataya düşüldüğü ve “tedbirin infazı sırasında gerçekleştiği iddia edilen olayda sanığın savunmasının aksine mahkûmiyete yeterli delil bulunmadığı ve bu nedenle de ilk suça ilişkin yargılama şartı bulunmadığı" şeklindeki gerekçeye dayanılarak durma kararı verildiğinin anlaşılması karşısında, Mahkemece delillerin değerlendirilmesi ve takdir edilmesine dayalı olarak oluşturulan gerekçenin hatalı olduğu hususunun ancak olağan kanun yollarıyla incelenmesi mümkün olup, kanun yararına bozma yoluna konu olamayacağından, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmemiştir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; kamu davasının durmasına ilişkin İstanbul Anadolu 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/01/2019 tarihli ve 2018/209 esas, 2019/9 sayılı kararına yönelik kanun yararına bozma talepleri yerinde görülmediğinden REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 20.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.