10. Hukuk Dairesi 2019/5887 E. , 2020/3623 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2012/612-2019/2
Dava, davacının hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... arafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Hizmet tespitine ilişkin talebin yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun geçiş hükümlerini içeren Geçici 7. maddesi gereğince 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Eldeki davada ise, mahkemece bozmaya uyulmuş ise de, bozma gereklerine göre bir karar verildiğinden bahsedilmesi olanaksızdır. Aralık 1994 tarihli apartman karar defterinde, tutulan tutanağın altının davacının eşi ... tarafından imzalanması, Ocak 1999 tarihli apartman karar defterinde ..."ın adı zikredilerek kapıcı aylığının düzenleme altına alınması, daha sonra yapılan bütün toplantılarda en son Şubat-Mart 2008 tarihli apartman karar defterleri de dahil olmak üzere hep kapıcı olarak ..."in adının yazılması, davaya konu apartmanda davacının eşi ... adına 31.12.1995 tarihli su aboneliği tesis edilmesi, dosyaya ibraz edilen 2006-2008 yılları arası gider pusulalarında ödemelerin çoğunun kapıcı olarak davacının eşi ..."e yapılması, ..."e ödeme yapılmayıp davacı ya da gelinleri Kısmet"e ödeme yapıldığı hallerde, ""kapıcı ... adına eşi"" yahut ""kapıcı ... adına gelini"" ibaresi yazılarak ödemelerin yapılmış olması, bankadan gelen 2000-2004 yılları arasındaki dökümlerde apartman yönetimi adına yetkili kişilerin davacının eşi ..."e ait hesaba ödemeler yapmış olması, davacının eşi ..."in başka işyerinde tam zamanlı çalışması olsa da ilgili işyerindeki çalışmasından arta kalan zamanlarda davaya konu apartmanda kapıcılık hizmetini ifa etmesine engel bir durumun olmadığı gözetilerek asıl kapıcılık işini kimin yaptığı, davacının kapıcılık görevini asli olarak mı yoksa eşine yardım şeklinde mi yaptığı, işin kapasitesi, çalışmanın niteliği ve süresi, kısmi ya da tam gün olup olmadığı araştırılmalı, bu hususunu belirlemek için re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip civar kapıcılar ve varsa market çalışanları, daire sakinleri resen dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli, kısmi süreli çalışma olduğunun anlaşılması halinde; gerektiğinde açıklamalı uzman bilirkişi görüşü de alınmak suretiyle, hükme konu dönem içinde bir günde kaç saat çalışmış olabileceği, haftalık ve aylık çalışma süreleri belirlenmeli ve yedi buçuk saat çalışma bir günlük çalışma hesabı ile kaç iş gününe karşılık olduğu hususu saptanarak, sigortalılık süresinin tespitine karar verilmeli (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29.04.2011 gün, 21-130-256 sayılı kararı), davaya konu apartmanın 1995 yılına kadar kömür yakılan merkezi kalorifer sistemiyle mi yoksa doğal gaz vasıtasıyla mı ısıtıldığı, apartmanın kalorifer tesisatının çalıştırılmasından davacının sorumlu olup olmadığı, bu konuda ateşçi belgesinin olup olmadığı araştırılmalı, uyuşmazlık konusu husus hiç bir kuşku ve tereddüte yer vermeyecek şekilde tespit olunmalı ve tüm deliller toplandıktan elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı Apartman Yönetimi"ne iadesine, 22/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.