11. Ceza Dairesi 2016/9540 E. , 2019/2008 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tefecilik yapmak, vergi usul kanununa muhalefet
HÜKÜM : Beraat
Vergi mükellefi olan sanığın, görünürdeki ticari faaliyetinin cep telefonu ticareti ve kontör satışı olduğu, ancak sanığın asıl gelirini kullandığı POS cihazları ile ödeme güçlüğüne düşen kişilere en az %2 komisyon karşılığı ödünç para vermek suretiyle gerçekleştirdiği, sanığın bunu meslek haline getirdiği bu suretle sanığın tefecilik faaliyetinde bulunduğu; diğer yandan sanığın tefecilik faaliyetini gizlemek için kredi kartı çekişlerine ticari bir görünüm kazandırma gayreti ile hareket edip, her hangi bir mal -hizmet karşılığı olmaksızın kontör satmış gibi sahte faturalar düzenlediğinin iddia edildiği davada; sanığın sorgusunda, “ oğlu olan ... ile onun ortağı ... "un cep telefonu alım satımına ilişkin iş yeri açtıklarını, kendisi emekli olduğundan vergi açısından avantaj sağlayacağı düşüncesi ile oğluna maddi destek olması için iş yerini kendi adına açtığını, ancak işyerinin işleyişi ile bir ilgisinin bulunmadığını, tüm işlemleri, alım-satımı oğlu ve ortağının yaptığını, pos cihazıyla tefecilik yapmadığını ve sahte fatura düzenlemediğini” söylemesi; sanığın vergi denetmenine verdiği ifade de ise, "Kendisinin 2008 yılında Belediye iş hanında cep telefonu kontör satışı faaliyeti ile iştigal ettiğini, bu dönemde kredi kartı borcu olan şahısların kredi kartı borçlarını ödemek veya ötelemek amacıyla kendisine geldiklerini, sahiplerinin ihtiyaçlarını karşılama amaçlı kredi kartı çekimlerinden banka komisyon ve kesintileri haricinde % 2 komisyon aldığını, pos cihazı ile yaptığı tüm kredi kartı çekimlerinin en fazla % 20"lik kısmının gerçek kontör satışlarına ilişkin olduğunu, kredi kartı ile yapılan POS çekimleri karşılığı kontör ticaretinden dolayı mükellefiyet kayıtları olan mükellefler adına fiktif kontör satış faturaları düzenlediğini, POS cihazı ile yapılan kredi kartı çekimlerini mali açıdan dengelemek için aynı kişiler tarafından adına fiktif fatura düzenlenip fatura aldıklarını, kontör satış faturası düzenledikleri mükellefler tarafından adlarına düzenlenmiş kontör alış faturalarının bulunduğunu...” söylemesi; mahkemece tanık olarak dinlenen kişilerin, dava konusu edilmeyen 2010 yılında satış yapılan kişiler arasından seçilerek dinlenmiş olması karşısında; suçların unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için,
1-Sanığın savunmalarındaki çelişkiler de gözetilerek, fatura içeriklerinin ayrıntılarının sorulması, ifadeleri arasındaki çelişkilerin giderilmeye çalışılması,
2-Aksu İlçe Malmüdürlüğü"nün 15.8.2013 tarihli yazısı ekinde gönderildiği belirtilen, suçun maddi konusunu oluşturan fatura asılları araştırılarak emanete alınması, duruşmada incelenerek denetim için dosya içinde bulundurulması,
3-Faturaların sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını, oğlu olan ... veya onun ortağı ... "a ait olduğunu söylemesi halinde; ... ve ... "un CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi ve faturalar gösterilerek faturalardaki yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması,
4-... ve ... da faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylediği takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanığa veya ... ve ... ’a ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
5-2008 yılında satış yapılan kişiler arasından, sanığın kredi kartlarından POS çekimi yaptığı kişilerin gerekirse sliplerden kredi kartları sahiplerinin belirlenmesi yönünde bankaya müzekkere yazılarak tespiti ile kanaat oluşturacak sayıda kişinin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sanıktan gerçekten faturalardaki yazılı malları (kontör-yağ) alıp almadıklarının ve ticari ilişki sırasında kiminle muhatap olduklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması,
6-Faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden, satıcı ile alıcılar arasında mal ve para akışının araştırılması, sanığın ticari defter ve belgeleri üzerinde gerekli görülmesi halinde yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığı da değerlendirilip alım ve satım miktarları karşılaştırılarak bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile beraat hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz talebi bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 27.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.