Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/776 Esas 2014/3595 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/776
Karar No: 2014/3595
Karar Tarihi: 12.02.2014

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/776 Esas 2014/3595 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2014/776 E.  ,  2014/3595 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ : Banaz İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 30/10/2013
    NUMARASI : 2013/21-2013/25

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine, borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takibe konu bonoda ismi geçen borçlu şirket isminin kendi şirket ünvanlarından farklı olduğunu, şirket müdürünün görevine 19.02.2013 tarihinde son verildiğini, müdürün şirkete zarar verme kastıyla senet tanzim etmiş olabileceğini, senet tanziminde şirketlerine ait olmayan kaşe kullanıldığını, senedin tanzim yeri bulunmadığını, alacaklının yetkili hamil olmadığını, ödeme emrinde alacağın takibe konu senetten farklı olarak daha fazla miktarlı gösterildiğini, senette asıl borçlu imzasının bulunmadığını, bulunan imzanın ise aval veren hükmünde olduğunu ve şirket yetkilisinin borçlanma yetkisi bulunmadığını belirterek itirazda bulunmuştur.
    Takibe konu bononun incelenmesinde, senedin ön yüzünde kaşe üzerine atılı imzanın keşideci imzası olduğu, başvuruda kaşe üzerinde geçen imzaya açıkca itirazda bulunulmadığı ve takibe konu bonoda yer alan kaşe üzerinde şikayetçi borçlu şirkete ait vergi numarası ile adresinin de yazılı olduğu anlaşılmıştır.
    Bu durumda takibe konu senet şikayetçi borçlu şirket adına düzenlendiğinden, ve senet üzerinde yer alan kaşede bulunan isimde farklı bir şirketin olduğu da borçlu tarafından ispat edilemediğinden mahkemece bu hususa ilişkin şikayetin reddine karar verilerek borçlunun sair itirazları incelenerek, alacaklı vekilinin takip talebindeki miktar ile ilgili beyanı da dikkate alınmak suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.