Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1248
Karar No: 2021/2882
Karar Tarihi: 01.02.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2020/1248 Esas 2021/2882 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı işverenin, çalışanı olan davacının iş sözleşmesini emeklilik sebebiyle tek taraflı ve haklı olarak fes etmesi sonucunda kıdem tazminatı, yıllık izin ücretleri ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının ödenmesi talebinin reddedilmesi üzerine yapılan istinaf başvurusu sonuçsuz kalmıştır. Ancak Yargıtay, davacının yıllık izin kullanmadığı iddiasının doğru olmadığını ve izinlerin kullanılmadığını kanıtlaması gerektiğini belirtmiştir. Mahkemenin yeterli inceleme yapmaması ve eksik karar vermesi nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. Kararda iş kanunu ve hukuk muhakemeleri kanunu madde numaraları belirtilememiştir.
9. Hukuk Dairesi         2020/1248 E.  ,  2021/2882 K.

    "İçtihat Metni"


    BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : .... Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin 1998 yılından itibaren davalıya ait işyerinde 1501022828579 sigorta sicil numarası ile iş akdini haklı ve tek taraflı olarak feshettiği tarih olan 05.10.2018 tarihine kadar işçi olarak çalıştığını, ... Sosyal Güvenlik Merkezinin 04.10.2018 tarih, 26147422 sayılı yazısında müvekilinin sigortalılık süresinin 04.10.2018 tarihi itibariyle 21 yıl 1 ay 3 gün, gün sayısının ise 6510 gün olduğunun belirtildiğini, emeklilik için gerekli prim gün sayısını ve sigortalılık yılını dolduran müvekkilinin 05.10.2018 tarihinde ... 2. Noterliği’nden gönderdiği ihtarname ile iş akdini emeklilik sebebiyle tek taraflı ve haklı olarak feshettiğini ve kıdem tazminatı, yıllık izin ücretleri ile ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının ödenmesini talep ettiğini ancak davalı işverenin, müvekkilinin alacaklarını ödemediğini iddia ederek, bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının, davalı müvekkile ait işyerinde işçi olarak çalıştığını, davacının maaşının aylık 2.600,00 TL değil asgari ücret düzeyinde olduğunu, davacının hiç izin kullanmadığı iddiasının da doğru olmadığını, hayatın olağan akışı içinde hiç izin kullanmadan bir iş yerinde 21 yıl çalışmanın imkansız olduğunu, davacı tarafın yılın çeşitli zamanlarında kısıtlı dilimlerde izin kullandığını, davalı işyerinde dini bayramlarda herhangi bir çalışma yapılmadığını, milli bayramlarda ise genelde ekstra ücretler verildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf talebinde bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince, davalı tarafın istinaf başvurusu, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden kısmen kabul edilerek, İlk Derece Mahkemesi kararı, HMK’nın 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmış ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili tarafından süresinde temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
    Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
    Somut olayda, davacı dava dilekçesinde yıllık ücretli izin kullanmadığını iddia etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, 18 yıl 7 ay 5 gün hizmet süresi üzerinden 320 gün izin hakkı bulunduğu tespit edilerek hesaplanan yıllık izin ücreti alacağının, hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Davacının 18 yılı aşan süre ile çalışmasına rağmen izin kullanmaması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, hakimin 6100 sayılı HMK’nın 31. maddesinde düzenlenen davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; Mahkemece, davacı asilin çalışma süresi boyunca ücretli izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık ücretli izin kullandığı konusunda beyanı alınması gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.02.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi