15. Hukuk Dairesi 2016/996 E. , 2016/1493 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesi bedeli ödendiği halde eserin teslim edilmediği ve iş bedelinin iadesi gerektiği iddiasıyla açılmış olup, ödenen bedelin tahsili için yürütülen icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin yekisizlik kararı, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava daha önce asliye ticaret mahkemesine açılmış ve 10.10.2014 tarihinde asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş ve bu kararın temyizi üzerine dairemizce 17.02.2015 tarihinde kararın onanmasına karar verilmiştir.
Dairemizin onama kararı davacı vekili Avukat ..."e 24.03.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 08.04.2015 havale tarihli dilekçesi ile dosyaya tevkil vekâletnamesi ile bakmış olduğundan görevinin sona erdiğini, tebligatın asıl vekil ..."e yapılmasını talep etmiş ve bu kez mahkemece Avukat ..."e tebligat çıkartılmış, 20.04.2015 tarihinde tebliğ yapılmış bu tarihte verilen dilekçe ile dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmiş, dosyanın gönderildiği mahkemece de 20.10.2015 tarihinde verilen yetkisizlik kararı, davalı vekili tarafından süresinde başvuru yapılmadığı için davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği belirtilerek temyiz edilmiştir. Avukat ... vekâlet görevinin sona erdiğini belirten dilekçe verdiği ve yeni bir vekâlet veya yetki belgesi de sunmadığı halde yetkisizlik kararının verildiği duruşmaya yine vekil olarak katılmıştır.
Davaya vekâlet, kanunda özel yetki verilmesini gerektiren hususlar saklı kalmak üzere, hüküm kesinleşinceye kadar, vekilin davanın takibi için gereken bütün işlemleri yapmasına, hükmün yerine getirilmesine, yargılama giderlerinin tahsili ile buna ilişkin makbuz vermesine ve bu işlemlerin tamamının kendisine karşı da yapılabilmesine ilişkin yetkiyi kapsar (HMK"nın 73/1). Belirtilen bu yetkiyi kısıtlamaya yönelik bütün sınırlandırıcı işlemler, karşı taraf yönünden geçersizdir (HMK"nın 73/2). Vekil ile takip edilen davada, vekilin azli hâlinde vekâlet veren, davayı takip etmez ve iki hafta içinde bir başka vekil de görevlendirmez ise tarafın yokluğu hâlinde uygulanacak hükümlere göre işlem yapılır (HMK"nın 83/1). Vekilin azli veya istifasının, mahkeme ve karşı taraf bakımından hüküm ifade edebilmesi için, bu konudaki beyanın dilekçeyle bildirilmesi veya tutanağa geçirilmesi ve gerektiğinde ilgilisine yapılacak tebligat giderinin de peşin olarak ödenmesi zorunludur (HMK"nın 81/1). İstifa eden vekilin vekâlet görevi, istifanın müvekkiline tebliğinden itibaren iki hafta süreyle devam eder (HMK"nın 82/1). Vekilin istifa etmiş olması hâlinde, vekâlet veren davayı takip etmez ve başka bir vekil de görevlendirmez ise tarafın yokluğu hâlinde uygulanacak hükümlere göre işlem yapılır (HMK"nın 82/2).
Görevsizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, bu karar verildiği anda kesin ise bu tarihten, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekir. Aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilir (HMK"nın 20/1).
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; görevsizlik kararının onanmasına dair Yargıtay kararı davacı vekiline 24.03.2015 tarihinde tebliğ edilmiş olup, HMK"nın 20/1. madde uyarınca iki haftalık süre içinde görevli mahkemeye gönderilmesi içinde dilekçe verilmesi gerektiği, bu sürenin 07.04.2015 tarihinde sona ermekte olup dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebi bulunmayan 08.04.2015 tarihli dilekçenin süresinden sonra verildiği gibi yetki belgesinin süreli olmadığı ve yetkilendirilen avukat vekâlet görevinden çekilmediği ve azledilmediğinden diğer avukata yapılan tebligat gereksiz bir işlem olup HMK"nın 20. maddesinde öngörülen süre içerisinde gönderme dilekçesinin verilmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi koşulları oluştuğu ve buna göre karar verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmadığından kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 08.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.