8. Hukuk Dairesi 2017/10834 E. , 2017/9274 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı 3. kişi vekili, haciz yapılan iş yerini tüm demirbaşları ile 17/09/2013 tarihinde devir sözleşmesi ile teslim aldığını, devralınan demirbaşlara ilişkin faturaların düzenlendiğini ayrıca faaliyet gösterilen adresin iş yeri maliki ile de 01/10/2013 tarihli kira sözleşmesi yapıldığını, devir bedellerinin devredene ödendiğini, bu sırada 07/01/2014 tarihinde bazı menkullerin haczedildiğini, haciz tutanağındaki bir adet sebze doğrama makinesi dışındaki tüm mahcuzların Birtane Hazır Yemek Ltd. Şti."den satın alınmadığını, mahcuzları müvekkilinin daha önceki tarihlerde 3. kişilerden satın aldığını ve yıllarca ticari faaliyetinde kullandığı mallar olduğunu, ödeme emrinin müvekkilinin iş yeri adresinde tebliğ edilmediğini, menkullerin davacıya ait olduğunu iddia ederek, davanın kabulü ile menkuller üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, haciz sırasında davacı adına çalışanı tarafından istihkak iddiasında bulunulduğunu, haciz yapılan adresin borçlunun ticari faaliyetlerini sürdürdüğü adres olup, aynı adreste 30/09/2013 tarihinde yapılan hacizle borçlu ile ortak ve yetkilileri birebir aynı olan Birtane ..... "ne ait pek çok evrak bulunduğunu, borçlu şirket ile Birtane Hazır Yemek... şirketinin sahip ve yetkilisinin Şahin İlgen olduğunu, haczin gerçekleştirildiği adresin şirket kuruluş adresi olup davaya konu hacizden kısa bir süre önce adres değişikliği yapıldığını, kira sözleşmesinin muvazaalı olduğunu, iş yerinin devralındığının davacı tarafından açıkça belirtildiğini, davacı şirket ile borçlu şirketin ticari faaliyet alanlarının aynı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, haciz yapılan adresin haciz tarihinden kısa bir süre önceye kadar dava dışı Birtane Hazır ..... tarafından kullanıldığı, Birtane...., davacı ... ile takip borçlusu ...."nin faaliyet alanlarının aynı olduğu, takip borçlusu şirket ile davacıya işyerini devreden dava dışı Birtane....i."nin ortak ve yetkilisinin aynı kişiler olduğu, davacı ile takip borçlusunun alacaklılardan mal kaçırmak kastı ile hareket ettikleri, ayrıca İİK. 44. ve BK. 202. Madde nazara alındığında borçlu şirket ile birlikte müteselsil sorumluluğunun devam ettiği, istihkak davalarının başlıbaşına mülkiyetin tespitine yönelik dava olmayıp, haczedilen menkul üzerinde öncelik hakkının tespitine yönelik davalar olduğu, somut olayda devrin gerçekleşmiş olmasının haczedilen menkuller üzerinde üstün hak niteliğini doğurmayacağı gerekçesiyle davanın reddine, takip durdurulmuş olmakla davacının %20 oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmiş, karar davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK’nun 97. v.d. maddelerine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasına ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma karar vermeye yeterli değildir. Bu sebeple; 3. kişinin mahcuzlara ilişkin sunduğu faturaların mahcuzlarla karşılaştırılması, bu faturalar ile birlikte davacının mülk sahibiyle yaptığı kira sözleşmesi uyarınca yaptığı kira ödemelerinin, davacı tarafından, dava dışı devreden şirkete yapılan devir bedeli ödemelerinin ticari defterlerde kayıtlı olup olmadığının tespiti için davacı defterlerinde, takip borçlusu ve dava dışı devreden şirketlerin ticari defterleri üzerinde karşılaştırmalı olarak inceleme yaptırılması (açılış kapanış tasdikleri de göz önünde bulundurularak) mali müşavir ve hesap uzmanı katılımı ile uzman bilirkişi raporu düzenlettirilmesi, ayrıca kira sözleşmesinin ilgili Vergi Dairesine bildirilip bildirilmediğinin ve şirketin kira parası, stopaj ödeyip ödemediğinin araştırılması,... 2.İcra Müdürlüğü"nün 2013/6652 Esas sayılı takip dosyası da getirtilerek 30.09.2013 tarihli haciz tutanağındaki bilgilerin de dikkate alınması, bu doğrultuda elde edilen bilgilerin dava dosyasında bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK"nun 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.