8. Hukuk Dairesi 2015/7906 E. , 2017/9273 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davada karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup hükmün davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı üçüncü kişi vekili müvekkilinin kullanımında bulunan yerde yapılan hacze konu menkullerin müvekkili şirkete ait olduğunu, borçlu ile ilgisinin bulunmadığını, icra takibinin müvekkiline ait malların haczedilebilmesi için danışıklı olarak yapıldığını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, üçüncü kişi ve borçlu şirketler arasında organik bağ bulunduğunu, istihkak iddiasının alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı olarak ileri sürüldüğünü belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuş, 08.06.2011 havale tarihli dilekçesi ile davayı kabul ettiklerini, vekâlet ücreti ve temyiz haklarından da feragat ettiğini belirtmiştir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı uyarınca ve yapılan yargılama sonunda, davalı alacaklı vekilinin 25.03.2013 havale tarihli temyiz dilekçesi ekinde sunmuş olduğu 07.06.2011 tarihli "Sulh Sözleşmesi ve ibranamedir" başlıklı sözleşmenin 3 maddesinin son bendinde; Yukarıda numarası belirtilen dosyalar dışında iş bu sözleşmeye yazılmayan, unutulan veya tebligatı henüz ulaşmadığı için karşı yanca haberdar olunmayan başkaca bir dava veya takip varsa bunlardan da yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde vazgeçilecek ve takipsiz bırakılacaktır. "Taraflar veya vekilleri aralarındaki bütün dava ve takiplerden dolayı karşı yandan herhangi bir masraf ücreti vekalet istemeyecektir.” ifadelerinin yer aldığı gözetildiğinde, mahkemece sulh sözleşmesi hükümlerinin esas alındığı belirtilerek, kesinleşen hususlarda karar ittihazına yer olmadığına,yapılan yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına, taraflar talep etmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş, karar davacı 3. kişi vekili ve davalı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, İİK’nun 97. maddesine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasına ilişkindir.
Dosyada bulunan bilgi, belge ve beyanlara göre; davalı borçlunun, davacı 3. kişinin menkullerle ilgili istihkak iddiasına karşı koymadığı görülmektedir. Zira, davacının istihkak iddiası takip borçlusuna usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmiş olmasına rağmen, istihkak iddiasına itiraz etmemiştir. Her ne kadar takip borçlusu davalı olarak gösterilmişse de, davacının istihkak iddiasına karşı koymadığından bu durum sonuca etkili değildir.
Davalı alacaklının, davayı kabul yetkisiyle donatılan vekili Av. ....08.06.2011 tarihinde mahkemeye sunduğu beyan dilekçesinde açılan davayı kabul ettiklerini bildirmiş, 21.07.2011 tarihli oturumda da verilen beyan dilekçesini benimsediklerini mahkeme huzurunda ifade etmiştir.
Her ne kadar, 25.03.2013 tarihli temyiz dilekçesiyle birlikte "sulh sözleşmesi ve ibranamedir" başlıklı belge sunarak temyiz isteminde bulunmuşsa da, 6100 sayılı HMK"nun 308. ila 311. maddeleri uyarınca kabul beyanına üstünlük tanınarak kabul sebebiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, kabul ve sulh beyanlarından hangisinin öncelikle uygulanmasına dair değerlendirmede hataya düşülerek, sonraki tarihli temyiz dilekçesi ekinde sunulan ve mahkeme dışında düzenlenen "sulh sözleşmesi ve ibranamedir" başlıklı belge nazara alınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı 3. kişi vekilinin ve davalı borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK"nun 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine,19.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.