10. Ceza Dairesi 2019/855 E. , 2019/2984 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığının, 04/02/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ..."ın TCK’nın 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 51/1. maddesi uyarınca cezasının ertelenmesine dair İstanbul Anadolu 20. Sulh Ceza Mahkemesinin 09/05/2013 tarihli ve 2013/173 esas, 2013/452 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 12/02/2019 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanığın 07/03/2011 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan yargılama sonucunda, Üsküdar 4. Sulh Ceza Mahkemesinin 08/06/2012 tarihli ve 2011/1387 esas, 2012/1054 sayılı kararıyla TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına karar verildiği, daha sonra sanığın yükümlülüklerini ihlal ettiğinin bildirildiği ancak mahkemece sanığın mazeretleri yerinde görülerek 25/04/2014 tarihli ve 2013/1098 esas, 2014/515 sayılı kararı ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulamasına devam edilmesi yönünde karar verildiği,
2- Ancak sanığın yükümlülüklerine uygun davranmadığının bildirilmesi üzerine yargılamaya devam edilerek İstanbul Anadolu 20. Sulh Ceza Mahkemesinin 09/05/2013 tarihli ve 2013/173 esas, 2013/452 sayılı kararıyla TCK’nın 191/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 51/1. maddesi uyarınca cezasının ertelenmesine, 2 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, hükmün yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
3- Hükümlünün 31/07/2018 tarihli dilekçesiyle “denetim süresini tamamlaması nedeniyle ilamın adli sicil kaydından silinmesini” talep etmesi üzerine, Mahkemece ilamın yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle kanun yararına bozma yoluna başvurulduğu,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, “Dosya kapsamına göre, kayden 20/10/1993 doğumlu olup, suçun işlendiği 07/03/2011 tarihinde 15-18 yaş grubu aralığında olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan cezadan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 31/3. maddesi gereğince indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek, İstanbul Anadolu 20. Sulh Ceza Mahkemesinin 09/05/2013 tarihli ve 2013/173 esas, 2013/452 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
Nüfus kaydına göre 20/10/1993 doğumlu olan sanığın suç tarihi olan 07/03/2011 tarihi itibariyle henüz 15-18 yaş grubunda olduğu anlaşılmakla, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu bakımından belirlenen temel cezasından TCK’nın 31/3. maddesi uyarınca 1/3 oranında indirim yapılmadan fazla ceza tayin edilmesi, ayrıca sanığın suç tarihinden önce hapis cezasına mahkûm edilmediğinin anlaşılması karşısında, hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezasının TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasındaki tedbirlerden birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, yasaya aykırı olduğundan, kanun yararına bozma talebi bu yönüyle ve değişik gerekçeyle yerindedir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; İstanbul Anadolu 20. Sulh Ceza Mahkemesinin 09/05/2013 tarihli ve 2013/173 esas, 2013/452 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA; aynı Kanunun 309. maddesinin 4. fıkrasının (d) bendinin verdiği yetkiye dayanılarak;
1- Hüküm fıkrasında sanığın TCK’nın 191/1. maddesi uyarınca 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin birinci paragraftan sonra gelmek üzere;
“Suç tarihinde sanığın onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olduğu anlaşılmakla TCK’nın 31/3. maddesi uyarınca cezasından 1/3 oranında indirim yapılarak 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” şeklindeki paragrafın EKLENMESİNE,
2- Bu şekilde oluşan yeni duruma göre, takip eden paragrafta TCK’nın 62. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımda yer alan “10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına” şeklindeki ibarenin “6 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına” olarak DEĞİŞTİRİLMESİNE,
3- Bu paragraftan sonra gelmek üzere “Sanığa verilen 6 ay 20 gün kısa süreli hapis cezasının suçun işleniş biçimi, sanığın şahsi, sosyal ve ekonomik durumu gözönüne alınarak TCK"nın 50/1-a, 3 ve 52/2 maddeleri gereğince günlüğü 20 TL"den paraya çevrilerek 4.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” şeklindeki paragrafın EKLENMESİNE,
4- Hükmün bu şekilde infazına, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
20.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.