Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5983
Karar No: 2016/1481
Karar Tarihi: 07.03.2016

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2015/5983 Esas 2016/1481 Karar Sayılı İlamı

15. Hukuk Dairesi         2015/5983 E.  ,  2016/1481 K.
"İçtihat Metni"


Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıf.)

Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak vekilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, davacı vekili tarafından duruşma istenmiş ise de ise de davetiye masrafı bulunmadığından duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

- K A R A R -

Dava, “...” adlı geminin çimento paketleme dönüşüm projesi işlerinin bir bölümünü kapsayan boru imalat, kaynak ve montaj işlerini konu alan eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının davalı gemi donatanı şirketten tahsili istemlerine ilişkin olup; mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne dair verilen karar, davalı gemi donatanı şirket vekilince temyiz edilmiştir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 987/1. maddesinde “Gemi bağlama limanı dışında bulunduğu sırada kaptan bu sıfatla geminin donatılmasına, yakıt ve kumanyasına, gemi adamlarına, geminin iyi halde muhafaza edilmesine ve umumi olarak yolculuğun selametle icrasına müteallik her türlü muamele ve tasarrufları üçüncü şahıslarla donatan namına yapmaya salahiyetlidir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı Kanun’un 819/1. maddesinde de, geminin bağlama limanının, o gemiye ait seferlerin idare olunduğu liman olduğu ifade edilmiştir. Davacının gemide yaptığını ileri sürdüğü imalâtlar ...’nda yapılmıştır. Geminin bağlama limanı ise, ...’dır. Bu duruma göre, gemi kaptanının geminin donatılması konusunda kanundan kaynaklanan temsil yetkisinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, dosyaya sunulan bilgilerden geminin kaptanının 01.04.2010 tarihinde gemiden ayrılan ... uyruklu . .. olduğu görülmektedir. Dosyada bulunan fatura üzerindeki imza, bu kişiye ait olmadığı gibi bu kişinin fatura tarihi olan 10.03.2011 tarihinde gemide bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafça, fatura üzerindeki imzanın gemiye 27.01.2011 tarihinde katılan ... uyruklu personel ... isimli kişi olduğu ifade edilmiştir. Ancak, ... Gümrük Muhafaza Müdürlüğü"nün ... tarih ve ... sayılı yazısı ekinde gönderilen listeye göre, bu kişinin gemi kaptanı olmadığı, personel olduğu ifade edilmiştir.
Söz konusu fatura, üzerine tercümesiyle “Gemi sahibinin onayına bağlı olarak alınmıştır.” şeklinde ihtirâzi kayıt düşülmek suretiyle imzalanmıştır. Bu halde, gemi kaptanının davacı şirketle donatan adına kanundan kaynaklanan temsil yetkisi doğrultusunda sözleşme yaptığı kabul edilemez. Kaldı ki, her ne kadar akdî ilişkinin kurulması konusunda kural olarak tanık beyanına değer verilemezse de, davacı şirketin talebi üzerine dinlenen tanıklar dahi akdi ilişkinin ..... isimli kişiyle kurulduğunu ifade etmişlerdir. Davalı donatan şirket, bu kişinin dava dışı olup kendilerinin yüklenicisi olan ... AŞ’nin yetkilisi olduğunu savunmuştur. Davacı taraf ise, bu kişinin davalı şirketin yetkilisi olduğunu ileri sürmüş değildir. Bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, taraflar arasında akdî ilişkinin kurulduğundan söz edilemez.
Diğer taraftan, akdî ilişki kurulmamış olsa bile alacağın bir gemi alacağı olduğu ve bu şekilde kanuni rehin hakkı tanınan bir alacak bulunup bulunmadığı noktasında yapılacak değerlendirmeye gelince; 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1236/1. maddesinde “Deniz ödüncündeki akdi rehin dışında gemi alacaklılarının gemi ve teferruatı üzerinde kanuni bir rehin hakları vardır.” düzenlemesine yer verilmiş; aynı Kanun’un gemi alacaklılarını saydığı 1235. maddesinin 6. bendinde de "Bağlama limanı dışında bulunduğu sırada zaruret hallerinde ve ihtiyaçla mahdut olarak geminin bakımı veya yolculuğun başarılması için bir kredi açmaksızın, kaptana bu sıfatla verilmiş levazımdan veya yapılmış hizmetlerden doğan alacaklar da bu hükümdedir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, kuru yük gemisi olan geminin çimento paketleme dönüşüm projesi işlerinin bir kısmını kapsayan boru imalat, kaynak ve montaj işlerinin yapılması işi bağlama limanı dışında yapılmış olmakla birlikte, yapılan bu işin geminin bakımı ve yolculuğunun başarılması için yapılmış iş olmadığı açıktır. Kaldı ki, bu halde dahi Kanun, geminin kaptanı ile yapılmış bir sözleşme bulunması, daha açık bir ifadeyle akdî ilişkinin varlığını zorunlu kabul etmektedir. Bu nedenle, davacı tarafın davalı donatana ait gemi üzerinde kanuni rehin hakkının doğduğu da kabul edilemez.
Açıklanan maddi ve hukuki nedenlerle, mahkemece taraflar arasında akdî ilişki kurulamadığından davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü doğru olmayıp, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı gemi donatanı şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı gemi donatanı şirket yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 07.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi