14. Ceza Dairesi Esas No: 2018/10019 Karar No: 2019/10706 Karar Tarihi: 10.09.2019
Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/10019 Esas 2019/10706 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, çocuğun cinsel istismarı suçundan şüpheli olan kişi hakkında yapılan soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş fakat bu kararın yetersiz olduğunu belirterek, soruşturma yapılması gerektiğine vurgu yapmıştır. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi gereğince Cumhuriyet savcısının, suç izlenimi aldığı zamandan itibaren soruşturma yapmak zorunda olduğuna dikkat çekilmiştir. Bu nedenle, mağdurenin ifadesinin alınması ve sosyal hizmet uzmanından rapor alınması gerektiğine vurgu yapılmıştır. Kararda, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması gerektiği söylenmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri: Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. ve 309. maddeleri.
14. Ceza Dairesi 2018/10019 E. , 2019/10706 K.
"İçtihat Metni"
Çocuğun cinsel istismarı suçundan suça sürüklenen çocuk ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 25.05.2018 tarihli ve 2017/44867 soruşturma, 2018/12604 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin... 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 29.06.2016 tarihli ve 2018/4250 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde; Dosya kapsamına göre, aile içi sorunların bulunduğu ve atılı suçu suça sürüklenen çocuğun işlediğini gösterir her türlü şüpheden uzak kamu davasının açılmasını gerektirecek yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilemediği nedeni ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, bu itibarla psikolog gözetiminde mağdurenin ifadesinin alınmasına ve mağdurenin ayrıntılı bir şekilde cinsel istismar olayını tarif etmesine karşın savcılık tarafından sosyal hizmet uzmanından mağdure çocuğun cinsel istismar olayının bilincinde ve sözlerine itibar edilebilir olup olmadığına ilişkin rapor alınmadan, eksik incelemeyle karar verildiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü"nün 01.11.2018 gün ve 94660652-105-34-11242-2018-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden ihbar ve mevcut evrak ile birlikte tevdii kılınmakla gereği düşünüldü: Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarname içeriği kanun yararına bozma yolu ile düzeltilecek kararlardan olmadığından yerinde görülmeyen talebin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 10.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.