14. Hukuk Dairesi 2019/2085 E. , 2019/7704 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 18.11.2014 gününde verilen dilekçe ile aile konutu üzerinde mülkiyet hakkı tanınması veya intifa hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna dair verilen 04.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, ... ada 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan konutta müteveffa eşi ile birlikte vefatına dek 40 yıl boyunca ikamet ettiklerini, eşinin vefatından sonra da aile konutu olarak kullanılagelen bu taşınmazda halen oturduğunu, davalıların bu taşınmazla ilgili ortaklığın giderilmesi davası açtıklarını, sulh hukuk mahkemesinde açılan davanın 2014/53 Esas sayılı dosya ile halen derdest olduğunu, o davada Türk Medeni Kanununun 240. maddesi uyarınca dava konusu taşınmaz üzerinde mülkiyet hakkı ya da intifa hakkı tanınmasını talep ettiğini, bunun üzerine iş bu davayı açması konusunda kendisine süre verildiğini, 69. yaşında olup başka gidecek yerinin bulunmadığını, maddede yazılı tüm şartların oluştuğunu belirterek, muris eşi ... "ya ait 135 ada 1 parsel sayılı taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ile taşınmazdaki miras hakkına binaen kendisine mülkiyet tanınmasını, bu talebi kabul edilmediği takdirde intifa hakkı tesis edilmesini istemiştir.
Dava önce aile mahkemesi sıfatıyla asliye hukuk mahkemesinde açılmış, asliye hukuk mahkemesince sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Bu karar temyiz edilmeden kesinleşmiştir.
Dosyanın gönderildiği sulh hukuk mahkemesince asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Hükmü, davacı temyiz etmiştir.
Dava, Türk Medeni Kanununun 652. maddesine dayanan “aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesine” ilişkindir. Dava konusu taşınmazın davacı ile murisin öldüğü tarihe kadar aile konutu olduğunun tespitine ilişkin İstanbul Anadolu 14. Aile Mahkemesi"nin 2013/12 Esas, 2014/453 sayılı Kararı ile tespit edilmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 652 maddesi; “Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir.
Haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına karar verilir.
Mirasbırakanın bir meslek veya sanat icra ettiği ve altsoyundan birinin aynı meslek ve sanatı icra etmesi için gerekli olan bölümlerde, sağ kalan eş bu hakları kullanamaz. Tarımsal taşınmazlara ilişkin miras hukuku hükümleri saklıdır” hükmünü içermektedir.
Sağ kalan eş mirasçı ise; miras paylaşımında, aralarındaki mal rejimi ister edinilmiş mallara katılma rejimi, ister mal ayrılığı, ister paylaşımlı mal ayrılığı, ister mal ortaklığı olsun, katılma olanağı bulunsun veya bulunmasın mal rejimindeki hakları dışında, mirasın paylaşımında aile konutu ve ev eşyalarının kendisine özgülenmesini isteyebilecektir. Ancak bu özgüleme ve alım hakkı bedelsiz değildir.
Türk Medeni Kanununun 652. madddesinde yer alan tereke mallarından birinin mirasçılardan birine miras hakkına mahsuben özgülenmesi, paylaştırma niteliğinde olup, özgüleme kararı, o mal üzerindeki mirasçıların “elbirliği” şeklindeki ortaklığının izalesi sonucunu hasıl eder. O nedenle, Türk Medeni Kanunu"nun 652. madddesine dayananan isteklerde görevli mahkeme, paylaşma isteklerindeki görev kurallarına göre belirlenmelidir. Her mirasçı, terekedeki belirli malların aynen, olanak yoksa satış yoluyla paylaştırılmasına karar verilmesini sulh mahkemesinden isteyebilir. (TMK. md. 642) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ait davalarda sulh hukuk mahkemesi görevlidir. (HMK. md.4/1-b) Göreve ilişkin kurallar kamu düzeninden olup, davanın her safhasında ileri sürülebileceği gibi, mahkeme de davanın her aşamasında kendiliğinden görevli olup olmadığına karar verir (HMK. md.1).
Somut olayda; davanın Türk Medeni Kanunu 652. maddesinde yazılı aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesine ilişkin olması, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 4/1-b maddesi gereğince davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu gözetilmeden görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.