9. Hukuk Dairesi 2020/1243 E. , 2021/2880 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ : ... 28. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 22. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 01.11.2007-08.02.2016 tarihleri arasında davalı yanında imalat makinesi operatörü olarak kesintisiz çalıştığını, son ücretinin aylık net 2.060,00 TL olduğunu ancak gerçek ücretin Sosyal Güvenlik Kurumu"na bildirilmediğini, davalının fesih gününde işçilerine, son 5 yıla ait fazla mesai ücretlerini aldıklarına dair belge ve bordro imzalatmak istediğini, davacı da dahil 10 işçinin bu evrakı imzalamadığını, bunun üzerine davalının imzalamayanların iş akitlerini sonlandıracağını söylediğini, davacı ve arkadaşlarının evrakı imzalamaması üzerine işten çıkartıldıklarını iddia ederek bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacı ve arkadaşlarına ibraname imzalatılmasının söz konusu olmadığını, zira çalışma devam ederken alınan ibranamalerin geçersiz olduğunun bilindiğini, bu nedenle böyle bir zorlama yapılmadığını, davacı ve arkadaşlarının 08.02.2016 tarihinde iş kıyafetlerini giydikten sonra topluca zam talebinde bulunduklarını, işverence bu talebin kabul edilmemesi üzerine işbaşı yapmadıklarını, diğer işçilerin de çalışmalarına engel olduklarını, saat 16:00"ya kadar bu direnişlerini sürdürdüklerini, saat 16:00"da topluca işyerini terk ettiklerini, olayın kamera kayıtları ile sabit olduğunu, bunun üzerine işverenin olayı tutanakla tespit ettirdikten sonra davacı ve arkadaşlarının iş akitlerini 4857 sayılı Kanunu’nun 25/II-h maddesi gereğince haklı nedenle feshettiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, taraf vekilleri istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi kararı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b.2 bendi uyarınca kaldırılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı, taraf vekilleri temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Gerekçe:
1-Davacı Temyizi Yönünden;
Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 362/1-(a) maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.
Dosya içeriğine göre, davacının reddilen ve temyize konu edilen toplam alacak miktarı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile temyiz kesinlik sınırı olan 58.800,00 TL kapsamında kaldığından davacının temyiz isteminin, 6100 sayılı Kanun"un 362/1-(a), 366. ve 352. maddeleri uyarınca REDDİNE,
2-Davalı Temyizi Yönünden;
1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan yönleri usul ve kanuna uygun görülmüştür.
2-Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun"un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davalıya ait işyerinde 8 yıl 3 ay 7 gün çalışması bulunan davacının çalışma süresi boyunca hiç izin kullanmadığı kabulüne göre yıllık ücretli izin karşılığı alacak hesabı yapılmıştır.
Dosya kapsamında, davacının 2012, 2013, 2014 ve 2015 yıllarına ait yıllık izinlerini kullanmak istediğine dair, dört adet imzalı yıllık izin talep dilekçesi bulunmaktadır. Davacının, davalı işveren nezdinde, sekiz yılı aşkın süre yıllık izin kullanmadan çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu da gözetildiğinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında; mahkemece, davacı asile yıllık izin talep dilekçeleri gösterilmeli, talep edilen tarihlerde yıllık izin kullanıp kullanmadığı sorularak netleştirilmeli, yine izin talep dilekçesi bulunmayan yıllarda yıllık izin kullanılıp kullanılmadığı ve yıllık izin kullanılmış ise kaç gün kullanıldığı davacı asilin beyanı alınarak açıklığa kavuşturulmalı, neticeye göre yıllık izin ücreti alacağında bir sonuca gidilmelidir. Bu hususun gözetilmemesi hatalı olup bozma sebebidir.
Sonuç:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 01/02/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi