Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/17384 Esas 2019/5470 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/17384
Karar No: 2019/5470
Karar Tarihi: 02.05.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/17384 Esas 2019/5470 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı borçlu tarafından tanzim edilen 619.300 USD bedelli senedin vadesinde ödenmemesi sebebiyle İcra Müdürlüğü tarafından davalı hakkında icra takibi başlatıldığı ve taşınmazların bir başka alacaklı tarafından da takip edildiği tespit edilmiştir. Davacı tarafından yapılan araştırmalarda, davalının kayıtlı olduğu parselle ilgili muvazaalı bir şekilde işlem yaptığı tespit edilmiştir. Davacı, bu nedenle taşınmazın muvazaalı olan satış işleminin iptali ve dava konusu taşınmaz üzerinde icra dosyası bakımından anapara ve ferileri de kapsayacak şekilde haciz ve cebri icra yapabilme yetkisinin tanınmasını talep etmiştir. Mahkeme hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, davacının dava açma süresi içinde dava açtığını ve diğer dava koşullarının araştırılması gerektiğini belirtmiştir.
Kanun maddeleri:
- İİK 277 ve devamı
- İİK 278
- İİK 284
17. Hukuk Dairesi         2016/17384 E.  ,  2019/5470 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı borçlu ... tarafından tanzim edilen, 06/02/2012 tanzim tarihli, 06/07/2013 vade tarihli, 619.300 USD bedelli senedin vadesinde ödenmemesi sebebiyle ... İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyası ile davalı hakkında icra takibi başlatıldığını, taraflarınca yapılan araştırmalarda; davalının adına kayıtlı ... parselde kain taşınmazı, diğer davalı Karsal Örme Teks. San. ve Tic. A.Ş."ne 08/08/2012 tarihinde muvazaalı bir şekilde devrettiği tespit edildiğini, ayrıca başka bir alacaklı tarafından ... İcra Müdürlüğünün 2013/1645 sayılı dosyasıyla borçlu aleyhine takip başlatıldığı, dosyanın aciz vesikasına bağlandığı ve ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... Esas, 2015/174 Karar sayılı kararı ile tasarrufun iptaline karar verildiğinin tespit edildiğini beyanla ilgili taşınmazın muvazaalı olan satış işleminin iptali ile dava konusu taşınmaz üzerinde icra dosyası bakımından anapara ve ferileri de kapsayacak şekilde haciz ve cebri icra yapabilme yetkisinin tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Karsal Örme Tekstil San. ve Tic. A.Ş vekili, aciz belgesinin alacaklının yaptığı icra takibi ile ilgili olması gerektiği, bir başka dosyadan alınan aciz vesikasının huzurdaki dava dosyasına delil olamayacağını, davacı
    tarafından ikame edilen icra takibinden 1 gün sonra davanın ikame edildiğini, takibin kesinleşmediğini, dolayısıyla borcun da kesinleşmediğini, takibe konu edilen senedin sahte olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ..., süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Mahkemece, İİK.nun 278. maddesinde öngörülen 2 yıllık sürenin "iptale tabi tasarrufun sınırını gösteren süre” İİK.nun 284 maddesindeki 5 yıllık sürenin ise “hacizden veya acizden önceki 2 seneyi geçmeyen ve iptale tabi olan tasarrufların dava açma süresi" olduğu, somut olayda ise tasarrufun tarihinin 08.08.2012, davacının geçici aciz vesikası niteliğindeki haczinin 01.07.2015 olduğu anlaşıldığından, hak düşürücü süre nedeni ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    İİK"nun 284. maddesi gereğince tasarrufun iptali davasının batıl tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde açılması gerekir. Anılan süre hakdüşürücü süre olduğundan mahkemece davanın süresinde açılıp açılmadığı re"sen araştırılmalıdır.
    Somut olayda tasarruf 08/08/2012 tarihinde yapılmış, dava ise 14/05/2015 tarihinde açılmıştır. Buna göre, dava süresinde açıldığından mahkemece, diğer dava koşulları araştırılıp var ise esasa girilerek taraf delilleri toplanıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 02/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.