Esas No: 2020/30519
Karar No: 2022/6371
Karar Tarihi: 01.03.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/30519 Esas 2022/6371 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2020/30519 E. , 2022/6371 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Fuhuş
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre ve Türk Ceza Kanunu'nun 80. maddesinde düzenlenen “insan ticareti” suçunun oluşabilmesi için failin mağdura yönelik olarak "tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliğinden yararlanarak rızasını elde etmek" biçiminde bir harekette bulunması ve bu hareketleri yaparken veya yaptıktan sonra mağduru ülkeye sokması, ülke dışına çıkarması, tedarik etmesi, kaçırması, bir yerden başka bir yere götürmesi, sevk etmesi veya barındırması gerekmektedir. Suçun oluşması için hem araç hareketlerden, hem de amaç hareketlerden en az birisinin bir arada bulunması gereklidir.
Araç hareketler, asıl veya amaç hareketlerden önce veya en geç bu hareketlerle eş zamanlı olarak yapılmalıdır. Böylece öncelikle araç hareketler ile mağdurun iradesi kırılmalı ve görünüşte rızası elde edilmeli daha sonra da bu husustan yararlanarak suçu oluşturan asıl amaç hareketler gerçekleştirilmelidir.
Bu durumun tek istisnası, TCK'nın 80/3. maddesindeki “on sekiz yaşını doldurmamış olanların birinci fıkrada belirtilen maksatlarla tedarik edilmeleri, kaçırılmaları, bir yerden diğer bir yere götürülmeleri veya sevk edilmeleri veya barındırılmaları hâllerinde suça ait araç fiillerden hiçbirine başvurulmuş olmasa da faile birinci fıkrada belirtilen cezalar verileceği” yönündeki düzenlemedir.
Bu açıklamalar ışığında, suç tarihi itibariyle henüz 18 yaşını bitirmeyen çocuk mağdur ...'ya karşı fuhuş eylemini sağlamaya yönelik sanıklar ... ve ...'ın fuhuş suçu dışında çocuk olan mağdura karşı eylemlerinden dolayı ayrıca “insan ticareti” suçunun da oluşabilme ihtimali karşısında, yerel Mahkeme tarafından dava zamanaşımı süresinde insan ticareti suçundan suç duyurusunda bulunabileceği belirlenerek dosya görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A) Sanık ...'ın ..., ..., ...,..., ..., ...., ..., ... ve ...'ya; sanık ...'ın ..., ..., ..., ...,...'ya; sanık ...'ın ...,..., ... ve ...'ya; sanık ...'ın, ...'ya; sanık ...'ın, ...'ya; sanık ...'ın, ...'ya; sanık ...'in, .... ve ...'ya; sanık ...'ın, ...'ya; sanık ...'in, ...'ya; sanık ...'ın, ...'ya; ve sanık ...'ün ... ile ...'ya yönelik eylemlerinin temyizinde;
Sanıklara yükletilen fuhuş eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
1) Sanık ... hakkında kurulan hükümler dışında, cezaların Kanuni bağlamda uygulandığı,
Anlaşıldığından, O Yer Cumhuriyet Savcısı, sanıklar, ..., ..., ..., ... ve ... müdafileri ile sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...'ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye kısmen uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
2) Sanık ... hakkında kurulan hükümlere yönelik temyizde,
İleri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak;
Sanık hakkında tekerrüre esas alınan hükme ilişkin ilamın yerine getirilmesi üzerinden 3 yıllık sürenin geçmiş olması ve sanığın adli sicil kaydından, ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/6 esas 2013/5 sayılı kararı ile TCK'nın 86/2 ve 58. maddeleri uyarınca 8 ay hapis cezasına ilişkin ilamının... tarihinde kesinleştiği ve ikinci kez tekerrüre esas olduğunun anlaşılması karşısında, sanık hakkında ikinci kez mükerrirliğe esas olan ilam yerine denetim süresi geçmiş sabıkası ile tekerrür hükümleri uygulanması,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafisi ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktalarının; tebliğnameye aykırı olarak, hüküm fıkralarından, tekerrür uygulamasına ilişkin kısımlar çıkarılarak yerlerine "Sanığın Antalya 27. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/6 Esas 2013/5 sayılı kararı ile TCK'nın 86/2. maddeleri uyarınca 8 ay hapis cezasına mahkum edildiği ve bu ilamda da mükerrir olduğu anlaşıldığından 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinin 6 ve 7. fıkraları uyarınca sanık hakkında hükmolunan cezanın ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve Kanuna uygun olan HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B) Diğer hükümlerin temyizinde, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Sanık ... ve ... hakkında ...'ya yönelik fuhuş suçundan kurulan hükümlerin temyizinde;
Tanık ...'in, sanık ...'ı arayıp kendisi ve arkadaşı için sanık ile iki ayrı zamanda irtibata geçtiğini beyan etmesi ve mağdur şahısları otele getiren kişi olarak da sanık ...'ı teşhis etmesi,... tarihli canlı teşhis tutanağında belirtildiği şekilde arkadaşıyla görüşen mağdurun ..., kendisi ile görüşen mağdurların ise ... ile ... isimli mağdurlar olduğunu teşhis ve beyan etmesi, mağdur ... ve diğer mağdurların da sanıklar ... ve ...'ın mağdura yönelik farklı zamanlarda fuhuş suçunu işlediklerine yönelik bir beyanlarının bulunmaması karşısında; sanıklar hakkında mağdur ...'ya yönelik fuhuş suçundan kurulan hükümlerde TCK'nın 43/1. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
2) Sanık ... hakkında mağdur ...'ya yönelik kurulan hükmün temyizinde;
Sanığın suçlamaları kabul etmemesi, mağdur ...'nun soruşturma aşamasında; sanık ...'ın kendisine müşteri bulduğunu, sanık ...'ın ise kendisini fuhuş amacıyla müşterilere götürüp getirdiğini, sanık ...'ın da bu kişilerle beraber çalıştığını ve diğer mağdurları müşterilere götürüp getirdiğini beyan etmesi ve bu sanığın kendisine yönelik bir eyleminden bahsetmemesi, diğer mağdurların da sanık ...'ın mağdur ...'ya yönelik herhangi bir eylemine dair bir beyanları bulunmaması karşısında; sanık ...'ın mağdur ...'ya yönelik fuhşa teşvik veya aracılık ettiği, bunun yolunu kolaylaştırdığı ya da bu amaçla yer temin ettiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve cezalandırmaya yeterli delillerin neler olduğu açıklanmadan, CMK'nın 230/1-b maddesine aykırı olarak mahkumiyet kararı verilmesi,
3) Sanık ... hakkında mağdur ...'ya yönelik kurulan hükmün temyizinde;
Sanığın suçlamaları kabul etmemesi, mağdur ...'nin ...'ın kendilerine müşteri bulduğunu ve ...'ın da kendilerini müşterilere götürüp getirdiğini, sanık ...'ın da bu kişilerle beraber çalıştığını ancak kendisine yönelik bir eylemi olmadığını beyan etmesi karşısında; sanık ...'ın mağdur ...'ye yönelik fuhşa teşvik veya aracılık ettiği, bunun yolunu kolaylaştırdığı ya da bu amaçla yer temin ettiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve cezalandırmaya yeterli delillerin neler olduğu açıklanmadan, CMK'nın 230/1-b maddesine aykırı olarak mahkumiyet kararı verilmesi,
4) Sanık ... ve ... hakkında mağdur ...'ya yönelik kurulan hükümlerin temyizinde;
Sanıkların suçlamaları kabul etmemesi ve mağdur ...'nın ...'ın sevgilisi olduğunu beyan etmeleri, mağdur ...'nın da ... tarihli arama tutanağına göre sanık ...'ın evinde bulunması, mağdurun da soruşturma aşamasında sanık ...'ın sevgilisi, diğer sanık ...'ın ise onun arkadaşı olduğunu, kimsenin kendisine fuhuş yaptırmadığını beyan etmesi karşısında; sanıklar ... ve ...'ın mağdur ...'ya yönelik fuhşa teşvik veya aracılık ettikleri, bunun yolunu kolaylaştırdıkları ya da bu amaçla yer temin ettiklerine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve cezalandırmaya yeterli delillerin neler olduğu açıklanmadan, CMK'nın 230/1-b maddesine aykırı olarak mahkumiyet kararı verilmesi,
5) Sanık ... hakkında mağdur ...'ya yönelik kurulan hükmün temyizinde;
Sanığın suçlamaları kabul etmemesi, mağdur ...'ya ulaşılamaması nedeniyle beyanının alınamaması ve ifadelerine başvurulan diğer sanıklar ve mağdurlar ile tanıkların, mağdura yönelik sanığın bir eyleminden söz etmemeleri karşısında, sanık ...'ın mağdur ...'ya yönelik fuhşa teşvik veya aracılık ettikleri, bunun yolunu kolaylaştırdıkları ya da bu amaçla yer temin ettiklerine dair dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve cezalandırmaya yeterli delillerin neler olduğu açıklanmadan CMK'nın 230/1-b maddesine aykırı olarak mahkumiyet kararı verilmesi,
6) Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında müşteki ...'ya yönelik kurulan hükümlerin temyizinde;
Sanıkların, cebir veya tehdit kullanarak, hile ile ya da çaresizliklerinden faydalanarak müştekiyi fuhuşa sevkettiklerine dair delil elde edilemediği gibi, çaresizlikten söz edebilmek için kişinin muhtaç durumda bulunması, bu muhtaç halin yarattığı sonuçtan yararlanılarak sömürülmesinin gerektiği, TCK'nın 227/4.maddesinde belirtilen çaresizlik halinde, hayatını devam ettirmek, bir yerde kalmak veya gitmek gibi konularda yapacak bir şeyi olmayan kimsenin durumunu anlamak gerekli olup, bu nitelikli halin varlığının kabulü için, mağdurun üstesinden gelemeyeceği bir çaresizlik ortamında bulunması gerektiğinin anlaşılması karşısında; müşteki ...'nın, sanıkların kendisini evde bıraktıkları bir gün biriktirdiği paralarla Ankara'ya kaçtığını, bazı arkadaşlarının yurtlarına dönmelerine karşın kendisinin dönmek istemediğini ve bir süre sonra Antalya'ya geri döndüğünü beyan etmesi de düşünüldüğünde, müştekinin bulunduğu bu durumun TCK'nın 227/4. maddesi kapsamında çaresizlik hali olarak değerlendirilemeyeceği gözetilmeden, sanıklar hakkında TCK’nın 227/4. maddesi uygulanarak fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet savcısı, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... müdafileri, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ...'ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, ... tarihinde oy birliğiyle karar verildi.