Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/5883
Karar No: 2022/6893
Karar Tarihi: 31.05.2022

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/5883 Esas 2022/6893 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2022/5883 E.  ,  2022/6893 K.

    "İçtihat Metni"



    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 3. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya devredilen Soma Elektrik Üretim A.Ş.'ye (...) bağlı kömür ocağında makine teknikeri olarak 03.05.2010 tarihinde çalışmaya başladığını, davacının işyerinde farklı taşeron şirketlerin bünyesinde çalıştığını, çalışmanın askerlik nedeniyle 31.10.2014 tarihinde sona erdiğini, taşeron şirket olan Files Şirketinin ...'ın ağır bakım onarım yağlama işini üstlendiğini, açık kömür işletmesi olan davalı işyerinde çalışan maden çıkarma araçlarının bakımı ve yağlanmasının asıl iş olduğu ve taşeronluk ilişkisinin muvazaalı olduğunu, müvekkilinin çalışması süresince kömür üretim faaliyetinde çalıştığını, 4857 sayılı İş Kanunu'nun (4857 sayılı Kanun) 2 nci maddesine aykırı bir şekilde asıl işin bölünerek alt işverene verildiğini, davacı ile aynı işi yapan kadrolu Kurum personellerinin de bulunduğunu, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin emsal mahiyetteki 2016/436-624 Esas aralığındaki dava dosyalarında davalı ile taşeron şirketler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun tespitine dair kararların kesinleştiğini ileri sürerek davacının başlangıçtan itibaren davalı işverenin işçisi olduğunun tespitine ve ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.


    II. CEVAP
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen alacaklar konusunda davalı Kuruma husumet yöneltilemeyeceğini, davacının davalı Kurumun işçisi olmadığını, davacının 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu çerçevesinde müvekkili teşekkülden hizmet alımı ihalesini alan firmaların işçisi olarak çalıştığını, müvekkili Kurumun ihale makamı olduğunu, davanın muhatabının ihaleyi kazanan firmalar olduğunu ve dava dilekçesinde ileri sürülen muvazaa olgusunun gerçeği yansıtmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile toplanan kanıtlara ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak davacının iş ile ilgili emir ve talimatları asıl işveren yetkililerinden aldığı, ayrıca davacının yıllık izinlerini asıl işveren Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ) yetkililerinden aldığı, davacı ile aynı birimde çalışan ve aynı işi yapan kadrolu personelin de bulunduğu, yine davacının işi yaparken kullandığı alet ve edevatın davalı Kuruma ait olduğu, davalı işyerinde taşeron firmaların dönemsel olarak değişmesine karşın işçilerin aynı işyerinde sabit olarak çalışmaya devam ettiğinin ve davacının yapmış olduğu işin asıl işin bir parçası olduğunun bilirkişi raporu ile tespit edildiği, aynı işi yapan asıl işverenin işçilerinin de mevcudiyeti, davacının söz konusu işi yapmaması hâlinde asıl işin devamının sağlanamayacağı/aksayacağı hususları göz önünde bulundurularak davacının yaptığı işin işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerden olmadığı ve asıl işin bir bölümü olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle muvazaa olgusunun tespiti ile davacının baştan itibaren asıl işverenin işçisi olduğunun tespitine; davalı EÜAŞ'ın sermayesinin tamamı devlete ait olan iktisadi devlet teşekkülü niteliğinde olduğu ve 6772 sayılı Devlet ve Ona Bağlı müesseselerde Çalışan İşçilere İlave Tediye Yapılması Hakkındaki Kanun'da belirtilen ve ilave tediye ödemesi gereken kurumlar içerisinde sayıldığı anlaşıldığından, davalı Kurumun işçisi niteliğinde çalışmış olmasına karşın ödenmesi gereken ilave tediyenin davacıya ödenmediği gerekçesiyle ilave tediye alacağı talebinin kabulüne karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğüne bağlı...Linyitleri İşletmesi Müessesesi Müdürlüğü, ... Linyitleri İşletme Müdürlüğü ( ...) olarak faaliyetine devam ederken Özelleştirme Yüksek Kurulunun 07.08.2014 tarihli ve 2014/75 No.lu kararı ile ... tarafından kullanılan taşınmazların Türkiye Kömür İşletmeleri adına kayıtlı 79528 No.lu ruhsatın ve bu ruhsatın kapsadığı maden sahasının özelleştirme kapsam ve programına alınmasına karar verildiğini, ... tarafından kullanılan taşınmazların, 79525 No.lu ruhsatın ve bu ruhsatın kapsadığı maden sahasının ve buralarda çalışan her türlü kamu personelinin tüm hak ve yükümlülükleri ile birlikte ...'a bedelsiz olarak devredilmesine karar verildiğini, Danıştay 13. Daire Başkanlığının 02.11.2018 tarihli ve 2012/3246 Esas, 2018/3063 Karar sayılı kararıyla onanan, ... İdare Mahkemesinin 2011/892 Esas, 2012/662 Karar sayılı kararında; "... Asıl işi elektrik üretmek ve bunu satmak olan teşebbüsün, termik santral kazanlarına elektrik üretmek üzere sevk edilen kömürü belli bir tane iriliğine kadar olacak şekilde parçalanmış şekilde kendisinin hazırlama seçeneği bulunduğu gibi, bu ham maddeyi piyasadan temin etme veya kömürü işleme hazır hale getirecek değirmenin bakımını ve diğer işlerini üçüncü şahıslara hizmet alımı suretiyle yaptırabilme olanağına da sahip olduğu görülmektedir. Dolayısıyla ana statünün davalı idareye verdiği yetki kapsamında tesis edilen dava konusu hizmet alım sözleşmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir." dendiğini, 27.07.2006 tarihli ve 26241 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve davalı ...'ın bağlı bulunduğu EÜAŞ'ın Ana Statüsü'nün 6 ncı maddesinde teşekkülün amaç ve faaliyet konularının sıralandığını, mevcut veya kurulacak olan santrallerde, "... elektrik üretiminde kullanılacak madenleri ve diğer ham madde kaynaklarını işletmek veya hizmet alımı yoluyla ürettirmek veya elektrik üretiminde kullanılacak maden tesislerini kurmak, kurdurmak, işletmek veya hizmet alımı yoluyla işlettirmek ..." faaliyetlerinin teşekkülün amaç ve faaliyetleri konuları arasında sayıldığını, kömür üretiminin yan hizmet işleri olan işlerde hizmet alım sözleşmelerinde muvazaadan söz edilemeyeceğini, davacının ...'nin asıl işi olan dekapaj, kömür üretim ve istihsali işlerinde çalıştırılmamış olduğunu, yüklenicinin elemanlarının sevk ve idaresinin firma elemanı olan makine mühendisi ya da tekniker personelinin yaptığını, ...'nin ruhsat sahasının 21.06.2015 tarihinde özelleştirilmesi nedeniyle Çelikler ... ...Elektrik Üretim A.Ş. firmasına işletme hakkının devredildiğini, ... Termik Santralinin bir bölümü olarak faaliyette bulunmadığını, İşletme Müdürlüğünün bir bütünlük arz eden tesis veya fabrika gibi faaliyet göstermediğini, açık ocaklar, idari işleri ve tamir bakım atölyeleri olmak üzere 3 bölüm hâlinde faaliyette bulunduğunu, davacının yapmış olduğu işin elektrik üretim işinden tamamen bağımsız bir iş olduğunu ve bu işte hizmet alımı ihalesini alan firmaların işçisi olarak çalıştığını ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
    "...
    ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesine ait 2014/634-2016/40 E-K sayılı dava dosyasında, davacının davalı EÜAŞ aleyhine kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti talebiyle dava açtığı, yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verildiği "her iki davalı arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu, bu nedenle işçilik alacakları yönünden davalıların birlikte sorumlu oldukları tespit edilmiştir." şeklinde gerekçe oluşturulduğu, kararın davalı tarafın temyizi üzerine Yargıtay 9.Hukuk Dairesine ait 2017/15270- 2020/2306 E-K sayılı ilamıyla onandığı görülmüştür.
    HMK'nın 29. maddesinde tarafların dürüst davranma ve doğruyu söyleme yükümlülüğü düzenlenmiş olup, "Taraflar davanın dayanağı olan vakıalara ilişkin açıklamalarını gerçeğe uygun biçimde yapmakla yükümlüdürler." hükmüne yer verilmiştir.
    Somut olayda, davacının EÜAŞ aleyhine kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti talebiyle açtığı ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesine ait 2014/634-2016/40 E-K Karar sayılı kesinleşen davada, davalı EÜAŞ ile hizmet alımı yaptığı ve davacıyı istihdam eden firmalar arasındaki ilişkinin asıl-alt işverenlik ilişkisi olduğu kabul edilmiştir. Davacı taraf yerel mahkemenin davalının asıl iş veren olarak 4857 sayılı iş kanunun 2/6 son maddesi uyarınca işçilik alacaklarından sorumluluğuna dair tespitine karşı her hangi bir kanun yoluna başvurmamıştır. Artık davalı ile alt iş veren şirketler arasındaki ilişkinin muvazaaya dayandığını iddia etmek 6100 sayılı HMK'nun 29. maddesine aykırılık teşkil edecektir. Ayrıca tarafları aynı olan ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesine ait 2014/634-2016/40 E-Karar sayılı dosyasındaki tarafların hukuki durumlarıyla ilgili tespitler, eldeki bu dava için kesin delil niteliği taşımaktadır. Davalının asıl işveren-alt işveren ilişkisine bağlı sorumluluk halinin kesin ilama rağmen tartışılması hukuken mümkün değildir.
    Dairemizce aynı tür verilen seri kararlar kararlar Yargıtay 9.H.D since onanmıştır. Misalen (Yrg.9.H.D sinin 10.03.2021 tarih 2021/1740-1746 E ve 2021/5894-5899 K sayılı ilamları)
    Açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin davacının ilk işe girdiği tarihten itibaren davalı EÜAŞ işçisi olduğunun tespiti usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenlerle davanın reddi yerine kabulü yerinde bulunmamış olup davalı vekilin buna ilişkin istinaf talebinin kabulü gerekmiştir. ..." gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden esas hakkından hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davacının kanun ile davalı EÜAŞ'a devredilen ...'a bağlı kömür ocağında makine teknikeri olarak 4857 sayılı Kanun'a tabi işçi olarak 03.05.2010 tarihinde çalışmaya başladığını, iş sözleşmesini 31.10.2014 tarihinde askerlik nedeniyle feshettiğini, Files Ltd. Şti.'nin ...'ın ağır bakım onarım ve yıkama yağlama işini üstlendiğini, açık ocak kömür işletmesi olan davalı işyerinde çalışan maden çıkarma araçlarının bakımı ve yağlanmasının asıl iş olduğu ve taşeronluk ilişkisinin muvazaalı olduğunu, davacının yaptığı işlerin yardımcı iş olmayıp asıl iş kapsamında yer aldığını, davalı asıl işverenlik ile davacının sözde ve kâğıt üzerinde işvereni pozisyonunda bulunan firmalar arasında 4857 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi kapsamında şartları oluşmamasına rağmen muvazaalı olarak kurulmuş bir asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğunu, bu nedenle davacı işçinin baştan itibaren davalı asıl işverenliğin işçisi sayılması gerektiğini, davacının kadrolu işçilerle aynı işi yaptığını, ... Termik Santralinde çalışan ve muvazaalı şekilde taşeron üzerinden çalıştırılan işçiler tarafından açılan davalarda muvazaa tespitinin yapıldığını, sendika üyesi olan işçilerin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının hüküm altına alındığını ve kararların kesinleştiğini ileri sürerek kararı temyiz etmiştir.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
    Taraflar arasında, davalı ile dava dışı alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının baştan itibaren davalı EÜAŞ'ın işçisi olarak kabul edilip edilmeyeceği, buna bağlı olarak da ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

    2. İlgili Hukuk
    1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) "İlamların ve resmî senetlerin ispat gücü
    " kenar başlıklı 204 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir;
    "İlamlar ile düzenleme şeklindeki noter senetleri, sahteliği ispat olunmadıkça kesin delil sayılırlar."

    2. Dairemizin 17.02.2020 tarihli ve 2017/15270 Esas, 2020/2306 Karar sayılı ilâmı ile onanarak kesinleşen ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 03.03.2016 tarihli ve 2014/634 Esas, 2016/40 Karar sayılı kararı.

    3. Değerlendirme
    1.Somut olayda, davacının davalı aleyhine işçilik alacaklarının tahsili talebiyle açtığı ve Dairemiz denetiminden geçerek kesinleşen ... Asliye Hukuk (İş) Mahkemesinin 03.03.2016 tarihli ve 2014/634 Esas, 2016/40 Karar sayılı kararında davalı EÜAŞ ile dava dışı alt işverenler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi olduğu kabul edilmiş olup 6100 sayılı Kanun'un 204 üncü maddesine göre bu karar kesin delil niteliğindedir.


    2. Bu itibarla Bölge Adliye Mahkemesince, davalı ile dava dışı alt işverenler arasında muvazaa bulunduğu ve davacının baştan itibaren asıl işverenin işçisi olduğunun tespiti ile davacının ilave tediye alacağının hüküm altına alınmasına karar veren İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesi isabetli olup davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,


    31.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi