10. Hukuk Dairesi 2019/4378 E. , 2020/3605 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2015/54-2019/392
Asıl ve birleşen davalar, mahsuplaşma işlemine göre bakiye alacağın tahsili ve 6111 sayılı yasadan faydalandırılması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında yazılı gerekçelerle davanın kabulüne, davacının 6111 sayılı yasadan faydalandırılması gerektiğinin tespiti isteminin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekillerinin temyizi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre sair temyiz itirazlarının reddine;
2- Davacıya, 3201 sayılı Yasa kapsamında borçlanılan süreler gözetilerek bağlanan yaşlılık aylığının, yurda kesin dönüş yapmadığı gerekçesiyle iptal edilip, ödenen aylıkların borç çıkarıldığı, davacının açtığı dava sonucu Aydın 1. İş Mahkemesinin 2008/101 Esas, 2008/488 Karar sayılı dosyasında, 01.11.2004 tarihinden itibaren aylıkların ödenmeye devam edilmesi gerektiği ve 02.09.1996 – 31.10.2004 dönemi için davacının 17.523,31 TL. borcu olduğunun tespit edildiği, kararın Yargıtay onamasıyla kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bu karar üzerine açılan ve Mahkemece davanın kabulüne dair verilen önceki karar, dairemizin 13.01.2015 günlü, 2014/6915 E. - 2015/145 K. sayılı ilamıyla, özetle; “01.11.2004 tarihi sonrası yaşlılık aylıklarının davacıya ödenip ödenmediği, yaşlılık aylığı ödemesi yapan banka/bankalar ve davalı kuruma sorulup kuşku ve duraksamaya yer kalmayacak şekilde belirlendikten sonra; davacının 01.11.2004 tarihinden sonra ödenmeyen her bir yaşlılık aylığı; 02.09.1996–31.10.2004 tarihleri arasında ödenen yersiz yaşlılık aylıklarının borç aslına en eskisinden başlanarak mahsup yapılması (bakiye borç kalırsa bu borca her bir ödeme tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi) gerektiği gözetilerek; öncelikle bu şekilde mahsup işlemi yapması ve buna göre davacının (mahsup sonrası) ödenmeyen yaşlılık aylıklarının toplamı ve ödenmeyen her bir yaşlılık aylığının, ödenmesi gereken tarihlerden - dava tarihine kadar işlemiş yasal faiz alacağı toplamını belirlemesi davalı Kuruma sorulup istenmeli; Kurumun cevap vermemesi ya da cevabına davacının somut ve delile dayanan itirazı olması halinde ehil bilirkişiden aynı yönteme uygun olarak rapor alındıktan sonra taleple bağlı olarak yapılacak değerlendirme sonucuna göre davacının alacağı infaza uygun şekilde belirlenip hüküm altına alınması gerekirken, yersiz ödemelerin faizi hesaplanmak suretiyle mahsup işleminin yapıldığı bilirkişi raporu dayanak alınarak yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; “Davacı ... mirasçıları ..., ..., ..., ..., ..."in davalı kurumdan 51.951,24 TL alacaklı olduğunun tespitine, toplam 51.951,24 TL alacağın 5.000,00 TL.’sının dava tarihi olan 31.05.2011 tarihinden itibaren, 33.388,70 TL.’nın ıslah tarihi olan 14.12.2012 tarihinden itibaren 13.562,54 TL.’sının ek dava tarihi olan 14.03.2019 tarihininden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan alınarak davacılara ödenmesine, davacıların davalı kuruma borcu bulunmadığından 6111 Sayılı kanundan faydalanma yönündeki talebinin Hukuki Yarar yokluğundan Karar verilmesine Yer Olmadığına ... 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
Yargıtay onamasıyla kesinleşen Aydın 1. İş Mahkemesinin 2008/101 Esas, 2008/488 Karar sayılı dosyasında, 02.09.1996 – 31.10.2004 dönemi için davacının 17.523,31 TL. borcu olduğunun tespit edilmesine rağmen iş bu davada mahsuplaşma işlemi yapılırken yersiz ödeme miktarının 17.041,56 TL. olarak kabul edilerek buna göre mahsup işlemi yapılması ve faiz alacağının da hatalı miktar üzerinden hesap edilmiş olması isabetsiz olup usul ve yasaya aykırıdır.
Kabule göre de;
3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13.maddesindeki “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” hükmüne aykırı olarak davacı taraf yararına nisbi vekalet ücreti yerine maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olması,
4- Hükmedilen alacak miktarı, mahsuplaşma sonucu bakiye yaşlılık alacakları toplamı olan 44.247,60 TL. anapara ve 13.674,25 TL. faizden oluşmakta ise de hükümde sadece anapara alacağına yasal faiz işletilmesi gerekirken faiz alacağına da faiz işletilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı mirasçılarına iadesine, 22.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.