10. Hukuk Dairesi 2013/2499 E. , 2013/4063 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, teslim edilen ürün bedellerinden yapılan prim tevkifatlarına istinaden 2926 sayılı Kanun kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ile 6111 sayılı Kanundan yararlandırılma istemine ilişkindir.
Mahkemece, yargılama sırasında davalı SGK tarafından, 1.8.1999’dan itibaren 4 yıl 6 ay süreyle davacının 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık tescilinin yapıldığı ve bu süreyle ilgili olarak 6111 sayılı Kanundan yararlandırıldığı gerekçesiyle; tescil edilen süreler hakkında konusuz kalan talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına, bakiye talep yönünden ise tarımsal faaliyet kanıtlanamadığından reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davacı tarafından reddedilen süreler yönünden temyiz edilmiş, davalı SGK tarafından da yetki itirazlarının kabul edilmemesi, aleyhe yargılama gideri ve vekalet ücretinin verilmiş olması sebepleriyle temyiz edilmiştir. Temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan, düzenlenen rapor ve dosya okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1- Dava konusu işlemlerin ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü tarafından yapılmış olması nedeniyle, Konya mahkemelerinin yetkili olduğu görülmüş bu nedenle davalı SGK"nun yetki itirazı yerinde görülmemiştir.
Ayrıca dava konusu sürelerin bir kısmı hakkında, davalı SGK tarafından yargılama sırasında idari yoldan tescil yapılmıştır. Bu nedenle dava kısmen kabul edilmiştir. Kısmen kabul, kısmen red durumuna göre de davalı SGK aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiştir. Davalı SGK aleyhine hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderinde bir isabetsizlik görülmediğinden; davalı SGK’nın temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- 2926 sayılı Kanun m.2’ye göre, tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılma koşulu, m.3’de belirtilen tarımsal faaliyetin kesintisiz sürdürülmesine bağlıdır. Bu bakımdan davacının talep ettiği 1.8.1999’dan itibaren dava tarihine kadar tarımsal faaliyetinin süregeldiğini kuşkuya yer bırakılmayacak şekilde belirlenmesi gerekir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davacının sadece 13.7.1999’da ...’den tevkifatının bulunduğu, başka tevkifatının bulunmadığı, ... Şeker
Sanayi ve Ticaret A.Ş’inden de tevkifatının bulunmadığı, ... Pancar Kooperatifinde kaydının bulunmadığı, ... Odası’nda 11.1.2002 – 25.11.2008 dönemi kaydının bulunduğu, iştirak halinde miras ortaklığı şeklinde tapu kaydının bulunduğu, zabıta araştırmasında davacının 1998 yılında tarımla uğraştığı bu tarihten sonra ise tarımsal faaliyetinin bulunmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekili de 21.12.2012 günlü oturumda, idari tescile konu edilmeyen bakiye süreler hakkında tevkifatlarının bulunmadığını beyan etmiştir.
Belirtilen deliller karşısında idari tescile konu edilmeyen bakiye süreler hakkında tarımsal faaliyet kanıtlanamadığından davanın reddine dair karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamıştır. Bu nedenle davacının sair temyiz itirazlarının da reddi gerekmiştir.
3- Ancak davacının idari yoldan yapılan tescili 1.8.1999 tarihinden başlatılmış ve 4 yıl 6 ay olarak belirlenmiştir. Sigortalılık süresi tarih itibariyle gösterilmemiştir. Bu durum infazda tereddüte yol açabilecek niteliktedir. Bu nedenle davacının tescili gereken tarım Bağ-Kur sigortalılığının 1.8.1999 – 1.2.2004 olarak gösterilmesi gereklidir.
Belirtilen aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı, Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.370/2 uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Hüküm fıkrasının (1) numaralı bendine devam edilerek, “… davacının tarım Bağ-Kur sigortalılığının 1.8.1999 – 1.2.2004 dönemi olarak tespitine” ifadesinin eklenmesine ve kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, 05.03.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.