19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/8175 Karar No: 2017/2428 Karar Tarihi: 23.03.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/8175 Esas 2017/2428 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Menfi tespit davası olan bu davada, davacı, davalının icra takibi yaparak kendisinden alacak olarak gösterdiği senetlerin borçlusu olmadığını ve kötü niyet tazminatının ödenmesini talep etmişti. Davalı ise senetleri dava dışı kişiyle yapılan kira akdi gereğince aldığını savunarak, davacının imzalarının kendisine ait olmadığını ileri sürdü. Mahkeme, davacının borçlu olmadığına ve takibin kötü niyetli yapıldığına karar vererek, davalının tazminat ödemesine hükmetti. Dosyanın incelenmesi sonucu, itirazların reddedilmesine karar verildi. Hükmün dayandığı kanun maddeleri ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 4/1 ve 109. maddeleridir.
19. Hukuk Dairesi 2016/8175 E. , 2017/2428 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhinde .... İcra Müdürlüğünün 2014/114 Esas sayılı dosyası ve ... 12. İcra Müdürlüğünün 2013/14486 takip sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yaptığını, yasal süre içerisinde müvekkilinin ödeme emrine itiraz edemediğini, müvekkilinin davacıyla borcunun bulunmadığını, herhangi bir senet imzalamadığını bu nedenle takibe konu edilen senetlerin borçlusu olmadığının tespitini, davalının %20"den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin, takibe konu senetleri dava dışı diğer takip borçlusu ... ile yapılan kira akdi gereğince aldığını, dolayısı ile taraflar arasındaki temel ilişkinin esasen kira ilişkisinden kaynaklandığından HMK 4/1 maddesi gereğince davanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davacının imzaları kendisinin attığını ileri sürerek davanın reddi ile davacının % 20 kötü niyet tazminatını ödemesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalı tarafından 26/7/2010 vade tarihli 2.500,00 TL bedelli bono aslı ibraz edilmediğinden yine davaya konu 26/8/2010, 27/2/2010 ve 25/5/2010 vade tarihli bonolar altındaki imzaları ... Kurumu raporu ile davacıya ait olmadığı belirlendiğinden davaya konu tüm bonolar yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin haksız ve kötüniyetli yapıldığı anlaşıldığından takibe konu alacakların %20"si oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 23/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.