13. Hukuk Dairesi 2016/4911 E. , 2018/11141 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı arsa sahibi ..."ün davalı müteahhit ... ile dükkan karşılığı bir anlaşma yaptığını, davalı ..."e düşen dükkanlardan 2 adedini 3 ay sonra bitirilmesi koşulu ile 07.05.2010 tarihinde satın aldığını, aradan iki yıldan fazla süre geçtiği halde satışa konu dükkanların tamamlanmadığını ve teslim edilmediğini, yapılan tespitte davaya konu dükkanların teslim edilmediği ve eksikliklerinin belirtildiğini, imalat eksikliklerinin değerinin 14.789,00-TL olduğunu, sözleşme gereği ... kullanım izinlerinin alınmadığını, sanayi elektriğinin her birim için sayaca kadar bağlanması gerekirken bunun yapılmadığını, abonelik konusunda zorluklar yaşadığını, ayrıca dükkanların ruhsatı alınmadığı için hala arsa vergisi ödediğini, davalılar arasındaki sözleşmenin 6. maddesine dayalı olarak davanın her iki davalıya karşı açılmasının zorunlu olduğunu ileri sürerek, sözleşme gereği bağlanmayan sanayi elektriğinin bağlatılmasına, ... kullanım izinlerinin alınmasına, bunlarla ilgili giderlerin davalı tarafça karşılanmasına, 14.789,00-TL’nin teslim tarihi olan 07.09.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile sözleşme gereği bağlanmayan sanayi elektriğinin masrafları davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen karşılanmak koşulu ile bağlatılmasına, masrafları davalılar tarafından müştereken ve müteselsilen karşılanmak koşulu ile davaya konu taşınmazların ... kullanım izinlerinin alınmasına, 13.881,00-TL zararın 07.09.2010 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı eldeki dava ile, satın aldığı iki adet dükkanın eksikliklerinin giderilmesini ve eksik imalat bedelinin tazminini istemiş; davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davalılar arasında imzalanan sözleşmenin 6. maddesi gereğince davalıların müteselsil olarak sorumlu oldukları gerekçesiyle, bilirkişi raporundaki tespitler dikkate alınarak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş ise de, satış tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 198. maddesinde; "Müşteri kabz ettiği mebiin halini örf ve adete göre imkan hasıl olur olmaz muayene etmek borcu ile mükellef olup mebi de bayiin tekeffül altında olan bir ayıp gördüğü zaman bunu derhal bayie ihbar etmesi lazım gelir. Bunu ihmal ettiği halde mebii kabul etmiş sayılır. Meğerki mebide adi bir muayene ile meydana çıkarılamıyacak bir ayıp bulunsun. Bu kabilden bir ayıp sonradan meydana çıkarsa derhal bayie ihbar edilmelidir. Aksi takdirde, mebi bu ayıp ile beraber kabul edilmiş addolunur." hükmünün yer aldığı, dava konusu 5 nolu bağımsız bölümün 26.07.2010 tarihinde, 6 nolu bağımsız bölümün ise 03.08.2010 tarihinde satın alındığı, davanın 09.11.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmış olup, mahkemece BK"nun 198. (TBK 223) maddesindeki şartlar değerlendirilip sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, 2 numaralı bent uyarınca davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.