Esas No: 2021/35270
Karar No: 2022/6212
Karar Tarihi: 01.03.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/35270 Esas 2022/6212 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2021/35270 E. , 2022/6212 K."İçtihat Metni"
KARAR
Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ... tarihli ve ... soruşturma, ... sayılı iddianamenin iadesine dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarih... iddianame değerlendirme sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin .... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarihli ve ... değişik iş sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ... gün ve ... sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında “Dosya kapsamını göre, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170/3. maddesinde iddianamede nelerin gösterileceği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verilmesi gerektiğinin belirtildiği, anılan Kanun’un 170/2. maddesi "Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü gereğince soruşturma evresi sonunda toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturması durumunda Cumhuriyet savcısının kamu davası açması gerekeceği, somut olayda da, her ne kadar ... Asliye Ceza Mahkemesince, soruşturma aşamasında adli istinabe yoluyla şüphelinin IP adresinin ve IP adresine ait kullanıcı kimlik ve adres bilgilerinin hizmet sağlayıcıdan talep edilmesine ilişkin herhangi bir soruşturma işlemi yapılmamış olduğu, raporun devamında polis memurunun açık kaynak bilgileri doğruluğu taahhüt edilmeyen, teyide muhtaç bilgiler olduğundan kesinlik arz etmemektedir şeklinde yazıyor oluşu da gözetildiğinde belirtilen eksikliğin suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan delil olduğu, ayrıca soruşturmann başladığı ...tarihinden itibaren şüphelinin savunmasının alınmasına yönelik yakalama emri düzenlenmesine yönelik herhangi bir işlemin ... Cumhuriyet Başsavılığı tarafından yapılmadığı gerekçesiyle iddianame iade edilmiş ise de; ... isimli sosyal paylaşım siteleri ile ilgili olarak yapılan istinabe taleplerini ABD adIî makamlarının genellikle olumlu cevaplamadığı da göz önüne alınarak, atılı suçu içeren ...internet paylaşımlarını yapan ''..." isimli kullanıcının kimlik bilgilerinin kolluk tarafından açık kaynak araştırması yapılarak tespit edildiği, şüphelinin tüm aramalara rağmen bulunamadığı, şüpheli hakkında tefrik edilen ...sayılı soruşturma dosyasında ... tarihinde yakalama emri düzenlenmesine karar verildiği, iddianamenin iadesi sebepleri arasında şüphelinin savunmasının alınmamış olmasının sayılmadığı, Cumhuriyet savcısı tarafından toplanan delillerin kamu davası açılması için yeterli şüphe oluşturduğu kanaatiyle iddianame düzenlenmiş olduğu, dava açmaya yeter şüphenin varlığı hâlinde Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu, bu durumda mahkemece, iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında ibraz edilebilecek deliller birlikte değerlendirilerek yargılama sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği, iddianame düzenlenmesi için yeterli şüphe olduğu gözetilmeksizin, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 174. maddesi;
"(1) Mahkeme tarafından, iddianamenin ve soruşturma evrakının verildiği tarihten itibaren on beş gün içinde soruşturma evresine ilişkin bütün belgeler incelendikten sonra, eksik veya hatalı noktalar belirtilmek suretiyle;
a) 170. maddeye aykırı olarak düzenlenen,
b) Suçun sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen,
c) Ön ödemeye veya uzlaşmaya tâbi olduğu soruşturma dosyasından açıkça anlaşılan işlerde önödeme veya uzlaşma usulü uygulanmaksızın düzenlenen, İddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilir.
(2) Suçun hukukî nitelendirilmesi sebebiyle iddianame iade edilemez.
(3) En geç birinci fıkrada belirtilen süre sonunda iade edilmeyen iddianame kabul edilmiş sayılır.
(4) Cumhuriyet Savcısı, iddianamenin iadesi üzerine, kararda gösterilen eksiklikleri tamamladıktan ve hatalı noktaları düzelttikten sonra, kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini gerektiren bir durumun bulunmaması halinde, yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı mahkemeye gönderir. İlk kararda belirtilmeyen sebeplere dayanılarak yeniden iddianamenin iadesi yoluna gidilemez.
(5) İade kararına karşı Cumhuriyet Savcısı itiraz edebilir." şeklinde düzenlenmiştir.
Aynı Kanun’un 170/3. maddesinde; "Görevli ve yetkili mahkemeye hitaben düzenlenen iddianamede;
a) Şüphelinin kimliği,
b) Müdafii,
c) Maktul, mağdur veya suçtan zarar görenin kimliği,
d) Mağdurun veya suçtan zarar görenin vekili veya kanuni temsilcisi,
e) Açıklanmasında sakınca bulunmaması halinde ihbarda bulunan kişinin kimliği,
f) Şikayette bulunan kişinin kimliği,
g) Şikayetin yapıldığı tarih,
h) Yüklenen suç ve uygulanması gereken kanun maddeleri,
i) Yüklenen suçun işlendiği yer, tarih ve zaman dilimi,
j) Suçun delilleri,
k) Şüphelinin tutuklu olup olmadığı, tutuklanmış ise, gözaltına alma ve tutuklama tarihleri ile bunların süreleri, gösterilir." hükümleri yer almaktadır.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 1. maddesinde, kanun koyucu, kanunun kapsamını; ceza muhakemesinin nasıl yapılacağı hususundaki kurallar ile bu sürece katılan kişilerin hak, yetki ve yükümlülüklerini düzenlemek şeklinde belirtmiştir. Ceza yargılaması içerisinde iddia faaliyetini yürüten savcılık makamını ülkemizde Cumhuriyet Başsavcılıkları temsil etmektedir. Cumhuriyet savcısının soruşturma aşamasındaki bazı görev ve yetkileri de CMK'nın 160 vd maddelerinde düzenlenmiştir. Yürüttüğü soruşturmadan bir sonuç çıkartmak görevi olan savcı, CMK'nın 170/2. maddesine göre “soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı bir iddianame düzenler” şeklindeki düzenlemeden Cumhuriyet savcısının yaptığı soruşturma neticesinde çıkardığı sonuçlardan birinin iddianame düzenlemek olduğu anlaşılmaktadır.
CMK'nın tanımlar başlıklı 2. maddesinden; soruşturma aşamasının, Kanuna göre yetkili mercilerce suç şüphesinin öğrenilmesinden iddianamenin kabulüne kadar geçen evreyi, kovuşturma aşamasının ise iddianamenin kabulüyle başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi kapsadığı anlaşılmaktadır. O halde iddianamenin düzenlenip mahkemeye verilmesinden mahkemece iddianamenin kabulüne kadar geçen süre de soruşturma aşaması içerisinde kabul edilmelidir.
CMK'nın 174. maddesinde iddianamenin iadesi müessesesi düzenlenmiştir. Bu kurumla, kamu davasının açılmasından evvel kanuni şartları taşımayan, yeterli bilgileri içermeyen ve hatalı düzenlenen iddianamelerin bir nevi süzgeçten geçirilip filtrelenerek yargının faaliyetinin hızlandırılması, makul sürede yargılamanın gerçekleştirilmesi, gereksiz davaların önüne geçilmesi, lekelenmeme hakkının korunması amaçlanmaktadır.
CMK'nın 174/2. maddesinde ise açıkça; suçun hukuki nitelendirmesi nedeniyle iddianamenin iade edilemeyeceği belirtilemektedir. Ceza muhakemesinde yaptığı soruşturmadan sonuç çıkarma görevi olan Cumhuriyet savcısının, sonuç çıkarma aşamasında suçun hukuki niteliğini takdir etme hakkı da bulunmaktadır. Buna göre yapılan soruşturma sonucunda, tipik fiilin, Kanun’un hangi maddesindeki suçu oluşturduğunu Cumhuriyet savcısı gösterecek, ancak hakim, bu gösterim ile bağlı olmayacaktır. Hakim, hükmünü, CMK’nın 225/1. maddesine göre; iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında verecektir. Hakimin, Cumhuriyet savcısının yaptığı nitelendirme ile bağlı olmadığı için iddianameyi bu yönde de iade edemeyeceği CMK’nın 174/2. maddesinde hüküm altına alınmıştır.
CMK’nın 174. maddesinde iddianamenin iadesi sebepleri sınırlı sayıda gösterilmiştir. Bu sebepler dışında iddianamenin iade edilmesi ceza adalet sistemimizde kabul edilmemiştir. CMK’nın 174/1-b maddesinde suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen iddianamenin de iade edileceği kuralı getirilmiştir. Bu düzenlemeden hareket ederek şüpheli ifadesinin suçun sübutuna etki edecek mutlak bir delil olup olmadığı ve bu eksikliğin anılan bu madde kapsamında iade nedeni olup olmadığı hem uygulamada hem de doktrinde tartışma konusudur. Toplanması gereken mevcut bir delil, delil yasaklarıyla mahdut, hukukun izin verdiği sınır içerisinde, fiilen ele geçirilmesi de mümkün olan delil manasındadır. Cumhuriyet savcısının tüm çabalarına rağmen toplanamayan delilden dolayı iade de mümkün olmayacaktır.
İncelenen dosyada,
Şüphelinin facebook sosyal paylaşım sitesinde ...tarihinde MHP genel başkanı ... ve... tarihinde İç İşleri Bakanı ... aleyhine hakaret içerikli paylaşımlar yaptığından bahisle yürütülen soruşturma sonucunda 09/11/2020 tarihli iddianame tanzim edilmesi üzerine mahkemece şüphelinin IP adresinin ve IP adresine ait kullanıcı kimlik bilgilerinin hizmet sağlayıcısından talep edilmesine ilişkin herhangi bir soruşturma işlemi yapılmadığı, soruşturma aşamasında alınan açık kaynak bilgilerinin doğruluğunun taahhüt edilmeyen teyide muhtaç bilgiler olduğunun ve kesinlik arz etmemektedir şeklinde belirtilmesi de gözetildiğinde bu hususun suçun sübutuna etki edecek mutlak delil olduğu ayrıca şüpheli hakkında soruşturmanın başladığı tarihten itibaren ifadesinin alınması için herhangi bir işlem yapılmadığından bahisle iddianame iade edilmiş ve Cumhuriyet Savcısının itirazı üzerine mercii ... Ağır Ceza Mahkemesi’nin ... tarih...D.iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verilmiş ise de; Cumhuriyet Savcılığınca ... günü 155 ihbar hattına gelen ihbar neticesinde soruşturma işlemlerine başlayarak şüpheli ... isimli facebook kullanıcısı hakkında kamu görevlisine hakaret ve Cumhurbaşkanına hakaret suçlarından soruşturma yürütüldüğü, ...tarihinde iki suçun soruşturmasının ayrı yürütülmesi gerektiğinden bahisle tefrik kararı verildiği, tefrik edilen dosyada şüpheli hakkında ... tarihinde yakalama emrinin düzenlendiği, bu yakalama emrinin ... tarihli iddianame tarihine kadar infaz edilmediğinin dosya kapsamından anlaşıldığı, şüphelinin kimlik bilgilerinin tespiti için açık kaynak araştırma raporunun tanzim edildiği ve bu raporda şüphelinin...yaşadığı tespit edilen ..... TC Kimlik numaralı ... isimli şahıs olabileceğinin belirtildiği, yine bahse konu kişinin facebook hesabında abisine ilişkin paylaşımda bulunduğunun belirlenmesi neticesinde iddianame tanzim edildiği anlaşılmakla; tefrik edilen dosyadaki yakalama kararı nazara alınarak Cumhuriyet Savcısının soruşturma dosyası içerisinde şüpheli ifadesinin temini için gerekli araştırma ve soruşturma faaliyetlerine başvurmasına rağmen şüpheli ifadesinin temin edilemediği, Sulh Ceza Hakimliğinden bu konuda yakalama kararı aldığı ve bu kararın infazının da makul bir süre beklendiği, buna rağmen şüphelinin yakalanamadığından dolayı ifadesinin alınamadığı, ayrıca açık kaynak araştırma sonucunda elde edilen bilgilerde gözetildiğinde, sayfanın sahibi ve paylaşımın şüpheli tarafından yapılıp yapılmadığına dair değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu, şüpheli hakkında kamu davasının açılması için yeterli şüphenin bulunması karşısında iddianamenin iadesi kararının ve bu karara yapılan itirazın reddedilmesi hukuka hukuka aykırıdır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1-... Ağır Ceza Mahkemesi’nin ... değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-Aynı Kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı'na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, ... tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.