21. Hukuk Dairesi 2016/11431 E. , 2018/1770 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, maluliyetinin tespitiyle maluliyet aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının maluliyetinin tespiti ile maluliyet aylığı tahsisi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; ... Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastahanesi Başhekimliği"nin 15.12.2015 tarihli sağlık kurulu raporuna göre davacının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Tespit İşlemleri Yönetmeliği uyarınca iş göremezlik oranının %31 olduğunun belirlendiği, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu"nun 24.02.2016 tarihli raporunda davacının maluliyetinin %22 oranında olduğuna karar verildiği anlaşılmaktadır.
506 sayılı Yasa"nın 53. maddesinde, Kurum hastanelerince düzenlenecek usulüne uygun sağlık kurulu raporları ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu çalışma gücünün en az 2/3"ünü yitirdiği tespit edilen sigortalının malul sayılacağı, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa"nın 25. maddesinde ise 4.maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 60"ını kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalının malul sayılacağı bildirilmiştir. 5510 sayılı Yasa"nın 26.maddesinde aylığa hak kazanmanın diğer şartları da sayılmıştır.
5510 sayılı Yasa"nın 95. maddesi ise "Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade edecek belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir.
Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu"nca karara bağlanır." şeklinde düzenlenmiştir.
Kural olarak Yüksek Sağlık Kurulu"nca verilen karar ... Kurumu"nu bağlayıcı nitelikte ise de diğer ilgililer yönünden bir bağlayıcılığı olmadığından Yüksek Sağlık Kurulu kararına itiraz edilmesi halinde inceleme Adli Tıp Kurumu"na giderek Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu aracılığıyla yaptırılmalıdır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 28.06.1976 günlü, 1976/6-4 sayılı Kararı da bu yöndedir.
Somut olayda; Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu"nun raporunda, davacının maluliyetinin %22 oranında olduğuna karar verildiği, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu"ndan davacının maluliyetinin hangi oranda olduğu ve malul ise başlangıç tarihi hususunda rapor alınmadan karar verildiği anlaşılmış olup hüküm bu yönü ile hatalıdır.
Yapılacak iş; davacının maluliyet oranının ve başlangıç tarihinin belirlenmesi konusunda Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu"ndan rapor almak, Yüksek Sağlık Kurulu raporu ile Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Kurulu raporu arasında çelişki bulunduğu takdirde Adli Tıp Kurumu 2. üst Kurulundan alınacak rapor ile çelişkiyi gidermek ve davacının maluliyet aylığına hak kazanma koşullarına haiz olup olmadığını değerlendirerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.