6. Ceza Dairesi 2015/5591 E. , 2018/3939 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Cumhuriyet Savcısı soruşturma evresi sonunda kamu davasının açılmasına ya da kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin iki karardan birini verir.
Kovuşturmaya yer olmadığına kararları kesin hüküm niteliğinde değillerdir.
Kovuşturmama kararına karşı;
a) Suçtan zarar gören, kovuşturmasızlık kararının kendisine bildirilmesinden başlayarak 15 gün içinde bu karara itiraz eder ve itirazı inceleyen makam itiraz dilekçesinde kamu davasını haklı gösterecek olaylar ve deliller görür ise kamu davasının açılmasına karar verir. Cumhuriyet Savcısı bu halde kamu davası açar.
Hakimin Cumhuriyet Savcısının yerine geçerek dava açması dahi söz konusu olamaz.(Kovuşturmaya yer olmadığına dair Cumhuriyet Savcısının kararına itiraz CMK"nın 173. maddesinde düzenlenmiştir.)
b) Cumhuriyet Savcısı, şüpheli ve/veya şüphelilere karşı yeni delillerin çıkması durumunda da yeniden değerlendirme yaparak daha önce kovuşturmasızlık verdiği konuda dava açabilir. (CMK. 172/2)
Ancak; kovuşturmama kararı sanık veya/sanıklar için bir baskı aracı da olamaz, o halde gelişi güzel bu karar kaldırılıp dava açılamaz.
Ayrıca sanık ve/veya sanıkların, haklarında her aşamada suçları oluşturan hangi eylemlerden usulüne uygun bir yargılama yapıldığını bilme hakkına sahip olduğu da önemsenmelidir.
CMK"nın 171. maddesinde Cumhuriyet Savcısının kamu davasını açıp açmayabileceği hususuna yer verilmiştir. Yani her durumda dava açma yetkisi Cumhuriyet Savcısında bulunmaktadır.
CMK"nın 174. maddesine göre, “soruşturma, kovuşturma ve hüküm, yalnız iddianamede beyan olunan suç ve zan altına alınan şahıslara yöneliktir. Hükmün konusu, duruşma sonucuna göre iddianamede gösterilen fiilden ibarettir.
İddianamede anlatılan olay hükmün konusudur. Dava konusu yapılmayan bir eylem nedeniyle yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
Somut olayımıza gelince;
Başlatılan soruşturma neticesinde; İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 22.03.2013 gün ve 2012/49503 soruşturma 2013/11486 nolu karar ile sanık ... hakkında yağma suçundan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş, bu karar 03.04.2013 tarihinde mağdur ..."a gönderilen tebligat parçasının içeriğine göre muhatabın adresinde tanınmadığı belirtilerek iade edildiği, bundan sonra anılan Kovuştumaya Yer Olmadığına Dair Kararın usulüne uygun şekilde mağdura tebliğ edilip edilmediğinin, bu karara karşı herhangi bir itiraz yoluna gidilip gidilmediğinin ve/veya bu kararın kesinleşip kesinleşmediğinin dosyadan anlaşılamadığı,
İstanbul Anadolu Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 16.04.2013 gün 2013/9 esas ve 2013/110 karar sayılı ilamı ile diğer sanık ... hakkında yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan mahkumiyet kararı verilip, “Her ne kadar ergin sanık ... hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet
Başsavcılığı"nca kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmişse de mahkememizce yüklenen suçların sanık ..."ün ... ile birlikte işlediği kabul ve takdir edildiğinden mahkememiz gerekçeli kararının değerlendirilerek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılıp kaldırılmayacağı hususunun takdir edilmesi için İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı"na yazı yazılmasına” karar verilmiş, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, sanık ... hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 22.03.2013 gün ve 2012/49503 soruşturma 2013/11486 nolu takipsizlik kararının kesinleşip kesinleşmediği ile ilgili anılan hususlar değerlendirme dışı bırakılarak, 09.07.2013 tarihli ve 2013/29893 Esas sayılı iddianame ile, sanık ..." ın 5237 sayılı TCK"nın 149/1-a-c,53, 109/2-3-a,b,53 maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiş, iddianamede takipsizlik kararının CMK"nın 172-173. maddelerine göre ortadan kaldırıldığına ilişkin bir açıklamaya yer verilmediği gibi bu yönde hukuki bir sürecin başladığı da açıklanmamış, bu şekilde İstanbul Anadolu 10. Ağır Ceza Mahkemesince 2013/55 esas sayılı dosyası ile yargılama yapılarak 10.06.2014 gün 2014/191 karar sayılı ilamı ile sanık hakkında beraat kararı verilmiştir.
Hal böyle olunca, öncelikle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 22.03.2013 gün ve 2012/49503 soruşturma 2013/11486 nolu Kovuşturmaya Yer Olmadığına ilişkin kararın akıbeti araştırılıp, kesinleştiğinin belirlenmesi halinde, anılan kovuşturmaya yer olmadığına dair karar Cumhuriyet Başsavcılığınca 5271 sayılı Yasa"nın 172/2. maddesi gereğince ve/veya olağanüstü kanun yolu ile kaldırılmadıkça aynı konuda adı geçen sanık hakkında kamu davası açılmasının mümkün olmadığı dikkate alınmadan ve/veya bu usulü hataların giderilip giderilmediği ise duraksamaya yer vermeyecek şekilde saptanmadan yargılamaya devamla, sanık ... hakkında yağma suçundan hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 22.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.