17. Hukuk Dairesi 2016/13574 E. , 2019/5457 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... ve İbrahim vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların sürücüsü, maliki ve trafik sigortacısı olduğu aracın davacıların desteğine çarpması sonucu desteğin vefat ettiğini belirterek davacı ... için 5.000,00 TL, davacı ... için 5.000,00 TL olmak üzere 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan, davacı ... için 50.000,00 TL, davacı ... için 50.000,00 TL, davacı ... için 20.000,00 TL olmak üzere 120.000,00 TL manevi tazminatın ise sigorta şirketi dışındaki davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 31.03.2016 tarihli dilekçesiyle maddi tazminat talebini yükseltmiştir.
Davalılar davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulüne; ... için 28.227,50 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, ... için 37.404,90 TL maddi tazminatın dava tarihinden
itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, ... için 30.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren ileyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... ve ..."den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, ... için 30.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... ve ..."den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, ... için 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren ileyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... ve ..."den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı ... ve İbrahim vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, mahkeme kararının gerekçesinde ve değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalılar vekilinin (2) nolu bent kapsamı dışında kalan ,davacılar vekilinin (3), (4) ve (5) nolu bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre
manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın bir miktar fazla olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun şekilde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Ancak, trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte trafik sigortasını yapan sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. 2918 sayılı KTK"nın 99/I. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir. Açıklanan hususlar dikkate alınmaksızın tüm davalılar için temerrüt tarihinin dava tarihi olarak kabulü doğru değildir.
4- Kazaya neden olan aracın ticari olması gözetilmeksizin hükmedilen tazminatlara yasal faiz işletilmesi doğru görülmemiştir.
5- Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT"nin 3/2. maddesinde "müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur" düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda; davalı gerçek kişiler davada kendilerini vekille temsil ettirdikleri, davalılar yönünden reddedilen manevi tazminat bakımından red sebebinin aynı olduğu gözetilerek, tarife hükümleri gereği tek vekalet ücretine hükmolunması gerekirken, davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmolunması isabetli değildir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin ve davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ve İbrahim vekilinin (3), (4) ve (5) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılar ... ve ..."e geri verilmesine 02/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.