21. Hukuk Dairesi 2016/8510 E. , 2018/1763 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iptal edilen yaşlılık aylığına ilişkin Kuruma borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacı Kurum ise Kurum zararının faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davanın reddine, birleşen davanın kabulüne kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı birleşen davanın davalısı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava; davalı Kurum tarafından, yaşlılık aylığı başlangıç tarihinden itibaren iptal edilerek yersiz ödeme bildirilen davacının, davalı Kurum"a borcu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Birleşen dosyada davacı Kurum ise; davacıya ödenen yaşlılık aylıkları ve yersiz sağlık giderleri gereğince 39.152,82 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 24.11.2006 tarihli tahsis talebi gereğince davacıya; 18.04.1999 – 07.11.2001 ( 2 yıl, 6 ay, 19 gün ) ve 03.12.2001 – 16.07.2002 ( 7 ay, 13 gün ) tarihleri arasındaki ( 919+223 ) 1.142 gün Bağ-Kur, 720 gün askerlik borçlanması, 1.739 gün ... ( 1976 yılında 76 gün, 1978 yılında 83 gün, 2001-2006 arası 1.580 gün ) olmak üzere toplam 3.601 gün üzerinden 01.12.2006 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı, daha sonra; dava dışı ve davacı ile aynı adı taşıyan ..."ın 31.10.2011 tarihinde yaşlılık aylığı talebinde bulunması üzerine yapılan inceleme sonucunda, davacının 1976/2 dönemindeki 76 günlük hizmetinin 04.11.2011 tarihli ve 09 sayılı Komisyon kararı ile dava dışı ..."a mal edildiği gerekçesi ile davalı Kurum tarafından davacının yaşlılık aylığının başlangıç tarihi itibari ile iptal edildiği, davacıya 01.12.2006 – 25.12.2012 tarihleri arası için 42.427,51 TL yersiz ödeme çıkarıldığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, her ne kadar mahkemece; dava dışı ... adına mükerrer olarak bildirilen 1978/4 ayında 14 gün ve 1978/6 ayında 30 günlük hizmet bildiriminin davacıya ait olmadığının anlaşıldığı, bu hususun davacı tarafçada ispat edilemediği gerekçesi ile sonuca gidilmişse de; dinlenilen bordro tanıklarının ihtilaf bulunan dönemden sonra çalışmaları bulunan kişiler olduğu, ihtilaf bulunan 1976 yılına ait puantaj ve ücret bordrolarının getirtilmediği dikkate alındığında, mahkemece davacıya ait olduğu kabul edilmeyen çalışmaların aidiyeti bakımından yeterli inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Bu noktada 05.12.2017 Tarihli ve 30261 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, davacının lehine düzenleme getiren Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"ten de söz etmek gerekir.
05.12.2017 Tarihli ve 30261 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin “Aylık bağlandıktan sonra prim ödeme gün sayısı eksik olduğu tespit edilenler” başlıklı geçici 35. maddesinde;
“ (1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Kanuna veya ilgili ... kanunlarına göre aylık bağlanmış olanlardan, tahsis talep veya ölüm tarihi itibariyle ilgili kanunlarında öngörülen aylık bağlama koşullarından prim ödeme gün sayısı şartının sigortalıların kasıtlı veya kusurlu davranışlarından kaynaklanmayan nedenlerle yerine gelmediği daha sonra anlaşılanların eksik hizmet süreleri;
a) Kanun"a veya 3201 sayılı Kanun"a göre borçlanılacak süresi olanlar, borçlanma talep tarihinde Kanun"un 82. maddesine göre tespit edilecek prime esas günlük kazanç alt sınırı üzerinden eksik hizmet süresi kadar borçlandırılmak,
b) Birinci fıkranın (a) bendi kapsamında borçlanılacak süresi olmayanlar ile borçlanılacak süreleriyle eksik hizmet süresini tamamlamayanlardan; tahsis talep tarihi ile yersiz ödemenin tespit edildiği tarih arasında Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrası kapsamında sigortalılığı bulunanların eksik hizmet süresinin tamamlanacağı tarihe kadar hizmet verilmek,
c) Birinci fıkranın (a) ve (b) bendi kapsamında süresi olmayanlardan; isteğe bağlı, 2925 sayılı Kanun"a tabi, Kanun"un Ek 5. maddesi ile ek 9. maddesinin ikinci fıkrası kapsamındaki sigortalılıkları tahsis talep tarihi itibariyle aylığa hak kazanmaları nedeniyle sona erenlere, eksik hizmet süresinin tamamlanacağı tarihe kadar belirtilen kapsamdaki sigortalılıkları devam ettirilmek, suretiyle tamamlatılır.
(2) Birinci fıkranın (a) bendi kapsamında olanlar için yeni bir aylık hesabı yapılmaz ve aylık başlangıç tarihi değiştirilmez. (b) ve (c) bentleri kapsamında olanlar için ise aylık bağlanmış olan sigortalılık haline göre eksik hizmet süresinin tamamlanacağı tarih itibariyle yeniden aylık hesaplanır ve yapılacak hesaplamada; devam eden sigortalılık süreleri gün ve kazanç olarak, borçlanılacak süreler sadece prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilir.
(3) Birinci fıkranın (a), (b) veya (c) bentleri kapsamında tahakkuk edecek borç tutarları ile bu madde kapsamında olanlara son aylık ödenen tarihten eksik hizmet süresi kadar geriye gidilerek tespit edilecek sürede yapılmış olan yersiz ödemeler Kanunun 96 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında aylıklarından kesilmek suretiyle tahsil edilir. Ancak bu maddenin yürürlük tarihinden önce aylıkları kesilerek Kanunun 96 ncı maddesi hükümlerine göre yersiz ödenen tutarların tamamı tahsil edilmiş olanlar ile tahsil süreci devam edenlerin ödemiş oldukları tutarlar bu madde kapsamında hesaplanan yersiz ödeme tutarından fazla ise iade ve mahsup edilmez. ” hükümleri yer almaktadır.
Mahkemece yapılacak iş; uyuşmazlığın 1976 ve 1978 yıllarındaki bir kısım çalışmanın davacıya ait olup olmadığı noktasında toplandığını dikkate alınarak bu kapsamda araştırma yapmak, öncelikle yukarıda sözü edilen yönetmelik gereğince davalı Kurum"a müracaat etmesi için davacıya süre vermek ve davalı Kurum işleminin sonucunu bekleyerek davanın konusuz kalıp kalmayacağını değerlendirmek, davalı Kurum"un yönetmelik gereğince işlem yapmaması durumunda; davacının bildirim yapılan tarihlerde söz konusu işyerinde çalışıp çalışmadığı konusunda beyanını almak, çalıştığını ve bildirilen hizmetlerin kendisine ait olduğunu iddia ettiği takdirde davalı işyerinden; 1976 yılı ve 1978 yıllarına ait puantaj kayıtları ile ücret bordrolarını, davacının ve dava dışı ..."ın işyeri sicil dosyalarını, özellikle 04.11.2011 Tarih ve 09 sayılı komisyon kararı ile kararın dayanak belgelerini istemek, davalı Kurum"dan da ihtilaflı döneme ait tüm dönem bordrolarını istemek, ihtilaflı dönemde çalışmaları bulunan kayıtlı çalışanlar arasından re"sen seçilecek kişileri dinlemek, gerektiği takdirde dava dışı ve çalışmaların ait olduğu belirtilen ..."ı davaya dahil etmek, bunun yanısıra; yine gerek duyulur ise 1976 yılı bordrolarında isimleri bulunan diğer ... isimli kişilerin gerçekten varolup olmadıklarını tespit etmek ve bu kişileri de dinlemek, böylece toplanan deliller değerlendirilerek; uyuşmalığa konu dönemdeki çalışmaların davacıya ait olup olmadığını tereddüte mahal bırakmayacak derecede belirleyerek, uyuşmazlık döneminde davacının çalışmalarının bulunmadığı ve 24.11.2006 Tarihli tahsis talebi sırasında yaşlılık aylığına hak kazanmadığı anlaşılır ise davalı Kurum"un talep ettiği yersiz ödemeler hususunda 5510 sayılı Yasa"nın 96. maddesi de değerlendirilmek sureti ile varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı/birleşen dosya davalısının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı birleşen davanın davalısına iadesine, 26.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.