21. Hukuk Dairesi 2016/15928 E. , 2018/1761 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava; davacının muirisi olan eşinin davalıya ait işyerinde 15.12.1998 – 01.05.1999 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı tarafından murisinin davalıya ait demir doğrama atölyesinde çalıştığının beyan edildiği, muris adına davalı işveren tarafından 15.11.1998 ve 01.05.1999 tarihli işe giriş bildirgelerinin düzenlendiği, murisin 15.11.1998 – 15.12.1998 ve 01.05.1999 – 20.06.1999 tarihleri arasında geçen çalışmalarının davalı Kurum"a bildirildiği, davalı Kurum tarafından tüm dönem bordrolarının gönderilmediği, gönderilen dönem bordrolarında adı bulunan tanık tarafından; murisin bir müddet çalıştıktan sonra ayrıldığının, işveren tarafından yeniden işe çağrıldığının, ancak murisin yeniden çalışmaya başlayıp başlamadığını hatırlamadığının beyan edildiği, mahkemece de bordro tanığının beyanlarından murisin çalışmalarının kesintili olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar verildiği, ancak; davalı işyerine komşu olduklarını beyan eden davacı tanıkları tarafından ise murisin 8-10 ay kadar çalıştığının beyan edildiği, mahkemece komşu işyeri tanıkları araştırılmadığı gibi davacı tanıklarının gereçekten komşu işyerlerinde çalışmış kişiler olup olmadıklarının da araştırılmadığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Somut olayda; her ne kadar mahkemece bordro tanığının beyanları gerekçe gösterilerek dava reddedilmiş ise de; bordro tanığı tarafından, kendisinin ara ara giriş çıkış yaptığının ve murisin işten ayrıldıktan sonra yeniden işe başlayıp başlamadığını hatırlamadığının beyan edildiği, bu nedenle tanığın beyanındaki işten ayrılış döneminin davacı tarafından talep edilen döneme mi yoksa murisin bildirilen çalışmalarının en son bittiği tarihe mi denk geldiği tereddüte mahal bırakmayacak derecede belirlenmeden, zabıta marifeti ile komşu işyeri tanıkları belirlenip dinlenilmeden, ayrıca; murisin davalıya ait işyerinde 8-10 ay çalıştığını ve kendilerinin de komşu işyerlerinde çalıştıklarını beyan eden tanıkların gerçekten komşu işyeri tanıkları olup olmadıkları araştırılmadan, bu itibarla tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeden sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; öncelikle davalı Kurum"dan davalı işyerinin talep edilen döneme ait tüm dönem bordrolarını istemek, daha önce tespit edilen bordro tanıklarından başkaca kayıtlı çalışan varsa dinlemek, ayrıca; zabıta marifeti ile ve davalı Kurum"dan sorarak talep edilen dönemde davalı işyerine komşu işyeri sahipleri ile bu işyerlerindeki çalışmaları kayıtlara geçmiş kişileri tespit ederek dinlemek, davacı tanığı olarak dinlenilen kişilerin gerçekten talep edilen dönemde davalı işyerine komşu işyerlerinde çalışmaları bulunup bulunmadığını tespit etmek ve böylece toplanan deliller değerlendirilmek sureti ile varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönü amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine,
26.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.